Ölümünün 50. yılında hak ve hakikat mücadelesinde Malcom x in mücadelesi bizim içinde belirleyici olabilir
Hayatının ilk dönemindeki suç şebekelerinin içinden sıyrılıp sahte bir İslam davasıyla, bir tür siyah ırkçılığına bürünmüş din anlayışıyla beyaz ırkçılığa karşı verdiği mücadelede hep haksızlığa karşı kafa tuttu. Doğru bildiğini savunurken gözünü budaktan sakınmayan, mutlak bir cesaret ve fedakarlık örneğidir. Militan bir dava adamıdır. Bedeli ne olursa olsun haksızlığa karşı durmaktan çekinmez. Hayatının tüm evrelerinde bu mücadeleci yanı, dava adamı oluşu, adanmışlığı hep en öndedir, hakikat avcısıdır. Hakikati yakalamak ve onun uğrunda gereken her şeyi, gereken her yöntemle yerine getirmeyi şiar edinir.
Dava adamlığını tamamlayan en büyük örnekliği, hakikat karşısında tereddütsüz teslimiyetidir. Gerektiğinde hayatını ortaya koyduğu mücadelesinin yanlışını gördüğü anda hakikate teslim oluşu, hakikat karşısındaki samimiyeti, modern çağda eşine az rastlanır bir dava adamlığı örneğidir.
Hakikat avcısı olarak Malcolm X hakikate baştan teslim olmanın samimiyet timsalidir. Hayat çizgisine bakıldığında geçtiği evreler, yaşadığı dönüşümler; bir Müslümanın eksik bilgiden dolayı, sosyal veya kültürel nedenlerle yanlış yönlendirme içinde olsa bile eğer samimi ise Hakk’ın onu hakikat istikametine yönlendireceği kanaatinin en somut ifadesidir.
Hayatı, samimiyeti, mücadelesi ve hakikat karşındaki tutumuyla Malcolm X’i, bir öncü ve yol gösterici olarak bugün daha çok anlamaya ihtiyacımız var.
Hakikat karşısında taviz vermeyen, hakikati bulduğu yerde samimiyetle teslim olan insan tipinin en çok arandığı dönemde, rahmetle bir kez daha analım.