Biz çocuktuk babamız gurbet yoluna düştüğünde..Birara bana çocukluğumla ilgili sormuştunda hiç bir şey hatırlamıyorum demiştim..Geçmişimle bir hesaplaşma ,kavga içinde olmadığımı o zaman anlamıştım..Ancak şimdi içinden geçtiğim süreçte kendimi yokladıkça aslında çocukluğumda yaşadıklarımın kişiliğim ve karakterim üzerinde bıraktığı kalıcı etkilerin birini yakaladığımı düşünüyorum..Biz o zamanlar üç kardeş henüz çok küçüktük.Ben 5,6 yaşlarındaydım.
Babam vakit dolup Fransa'ya gideceğinde evde bir telaş başlardı en çok annemiz ağlardı..Biz korkuyla karışık olup bitenleri izlerdik..Babamsa hiç ağlamaz olabildiğince metin ve güçlü görünürdü..Bizleri tek tek öpüp tahta valizini eline alıp çıktığında bizde arkasından yola koşardık..Bugün ki gibi babamı otağara götürecek bir taksi gelmezdi..Neredeyse 1 km den daha uzun düz bir yolvardı.Babam valizini alıp yola düşünce bizde onun arkasından bakakalırdık..Hepimiz o yürüdüğü yol boyunca bir kerecik olsun dönüp arkasına bakmasını beklerdik..Ancak kaç kere o yolu o tahta valizle yürüyerek geçti fakat bir kerecik olsun başını döndurup bize bakmadı..Metin baba cesur baba,güçlü baba imajını bize yerleştirmek için yaptığını yıllar sonra birazcık büyüyünce anladık..Ancak "o ardına bakmadan gidişi" ruhuma işlemiş..O karakteri kapmışım..Eyvallahim olmadan yaşamayı öğretmiş o resim bana.
Şimdi daha iyi anlıyorum..Hiç kimseyi bekletmeyi sevmedim ama bekletilmeyide içime sindiremedim..Bir gün tahta valizimi bende elime alırsam ardıma bakmadan giderim...Hayatımın değişik dönemlerinde gittim ve Allah cc şahitki hiç ardıma bakmadım...!!!!!
0 yorum:
Yorum Gönder