PEJ
(Adalet ve Eșitlik Partisi) Hangi Koșullarda Kuruldu ?
Hikmet
HÜSEYİNBAŞ Başkanlığında kurulan PEJ, 22 Martta yapılacak
Kontonal Seçimlerinde görücüye çıkıyor. 4 İl ve 10 Kantonda
seçimlere girecek olan parti iddialı bir kampanya yürütüyor.
Fransa siyasetinde boy
gösteren adaylar orta yaş ve üstüyken PEJ’in adaylarının
ortalama yaşı otuzlardan oluşan genç ve dinamik bir ekip. PEJ’in
kurulması ve siyasete girmesiyle ilgili konuşan Genel Başkan H.
Hüseyinbaş PEJ’in doğuşunu hazırlayan şartları şu şekilde
açıklıyor.
A. Mevcud siyasi partilerin içinde siyaset yapma şansı
kalmadı. Bu partilerin içinde uzun dönem siyasi mücadele veren
arkadaşlarımız ciddi ayrımcılıklara uğradılar, önleri
açılmadı, fırsat verilmedi. Gerekçe olarak belirli yaşam
tarzları imalı olarak dayatıldı. Bunlara uymayanlar dışlandı.
Siyasal hayatımızda dört önemli așamayı geçirdikten sonra
zorunlu olarak PEJ’in kurulma süreci bașlattıldı. Nedir bu
zorunlu 4 așamalı süreç ?
1. 2000’li yılların bașında öncelikli olarak
soysal politikalarından dolayı PS’i destekledik, üye olduk.
Ancak 2001 yerel seçimlerinden sonra PS bizi yalnız bıraktı,
sahip çıkmadı (Strazburg örneği).
2. 2001 yerel seçimlerinden aldığımız dersden sonra farklı partilerde
șanslarımızı deneme yolunu seçtik üye olduk ve partilerde aktif olarak çalıştık. 2008 yerel seçimleri geldığinde farklı partilerden bir çok arkadaşımız belediye meclis üyesiği için aday oldular ve bunların bir kısmı meclis üyesi olarak seçildiler.
3. 2014’e gelindiğinde 2008 de diğer partilerden seçilen belediye meclis üyelerinin memnuniyetsizliği ve itirazlarıyla karşılaştık. Mevcud partilerde ilerlemelerinin imkansız olduğunu yetki verilmediğini hep ikinci sınıf vatandaș muamelesi yapıldığını belirttiler. Bu serzenișleri dikkate alarak bir kaç farklı șehirden bağımsız aday çıkardık ve iyi sonuçlar aldık.
4. Bağımsız listelerin sonuçlarının bize verdiği mesajları dikkate alarak PEJ’i kurduk.
3. 2014’e gelindiğinde 2008 de diğer partilerden seçilen belediye meclis üyelerinin memnuniyetsizliği ve itirazlarıyla karşılaştık. Mevcud partilerde ilerlemelerinin imkansız olduğunu yetki verilmediğini hep ikinci sınıf vatandaș muamelesi yapıldığını belirttiler. Bu serzenișleri dikkate alarak bir kaç farklı șehirden bağımsız aday çıkardık ve iyi sonuçlar aldık.
4. Bağımsız listelerin sonuçlarının bize verdiği mesajları dikkate alarak PEJ’i kurduk.
B. Mevcud siyasi partiler Banliyölerin siyasal
taleplerini hafife aldı ve gayri ciddi yaklaştı. Banliyölerde yaşayanlara küçük jestler yaparak örneğin ibadethanelerinin basit imar değişikliklerini gercekleştirerek yada bayram
namazlarında yaptıkları ziyaretlerde verdikleri mesajlarla yetindiler. Bunlara ek olarak listelerinden orta
sıralarda bir kişilik yer açarak çok şey yaptıklarına
inandılar.
C. Bunlar yetmiyormuş gibi aşırı sağ FN, geleneksel partilerin sosyal ve ekonomik
politikalarının yetersizliğini doğru okudu.FN Politik ve ekonomik sorunların kaynağı olarak Banliyöleri hedef gösterdi. Politik kolaycılığı tercih etti. Geleneksel
partiler, FN’nin bu saptırılmış politikalarına direnecekleri
ve gerçekçi programlar üretecekleri yerde onlarda benzer bir
söyleme yöneldiler. Bu yöneliș merkez sağ, UMP ve PS içinde FN
ile yarışan yeni tip ve asırı sağ söylemlere sahip göçmen
kökenli vatandaşları dışlayan düşman politikacılar üretti.
Eski Cumhurbaşkanı Sarkozy bu ekolün kurucusu ve öncüsüdür.
Onu François Coppée, Manuel Vals vb siyasetçiler takip etti.
D. Bu yanlış politikalar, küresel ölçekte gelişen
İşid ve El Kaide gibi terör olaylarıyla kesiștirildi ve çirkin bağlantılar
kuruldu. Sonrasında olayların medyada ele alınıș biçimleri ağırlıklı olarak Banliyölerde yaşayan Müslüman
kökenli yurttaşları derinden rahatsız etti. Hiç bir
siyasetçi ve siyasi parti Banliyölerde yaşayan ve çoğunluğu Müslüman kökenli olan vatandaşların bu
olaylar yüzünden yalnızlaştırılmasına ötekileştirilmesi yada potansiyel suçlu
muamelesi görmesine güçlü bir şekilde itiraz etmediler.
E. Bu gerilim politikalarının uyandırdığı
tedirginlikle Müslüman kökenli yurttaşların inanç
özgürlüklerinin kısıtlanması ve daraltılması için medya
üzerinden kampanyalar yürütüldü. Burka yasağı, helal et
tartışmaları, üniversitelerde başörtü yasağı gibi onlarca
polemik bunlardan sadece bir kaçıdır. Hiç bir politikacı inanç
özgürlüğü temelinde bu sorunların çözümüne yaklaşmadı ve yardımcı olmadı.
Her geçen gün ağırlıkli olarak banliyölerde yașayan Müslüman
kökenli yurttaşlar yalnızlaştırıldı.
F. Nihai noktada gelir adaletsizliği, eğitimde fırsat eşitsizliği ve
inanç özgürlüğü alanlarında mevcud partiler iflas etti.
Ezilmiş dışlanmış dar gelirli grupların hayat standartlarında
hiç bir iyileștirme sağlanamadı. Aksine bu gerçekler
gerilirim politikalarıyla saptırıldı, toplum uyutuldu ve
aldatıldı.
G. 50 yıldır ihmal edilen, dışlanan ve son 15 yıldır
bilinçli bir şekilde özgürlük alanları daraltılan banliyöle madurları başta olmak üzere 2008 yılında başgösteren ve hala çözüm
bulunamayan ekonomik krizin tüm ezilenlerinin sözcüsü olabilecek
bir siyasal hareket olarak PEJ doğmuştur. Bu ekonomik kriz Akdeniz
çevresindeki Avrupa ülkelerinde aşırı sol partiler, Almanya,
Fransa ve Hollanda gibi ülkelerde aşırı ırkçı partileri
yükseltmiştir. Tüm bu farklı süreçlerin değișmez madurları
banliyö ezilenleri olmuştur, dar gelirliler olmuştur, temsil edilmeyen sahipsiz yurttaşlar olmuştur.
H. PEJ bu ezilmiş, dışlanmış ve siyaseten temsil
edilmeyen büyük grupların sözcüsü olarak siyaset sahnesine
çıkmıștır.