9 Mart 2015 Pazartesi

PEJ Hangi Koşullarda Doğdu....





PEJ (Adalet ve Eșitlik Partisi) Hangi Koșullarda Kuruldu ?
Hikmet HÜSEYİNBAŞ Başkanlığında kurulan PEJ, 22 Martta yapılacak Kontonal Seçimlerinde görücüye çıkıyor. 4 İl ve 10 Kantonda seçimlere girecek olan parti iddialı bir kampanya yürütüyor. Fransa siyasetinde boy gösteren adaylar orta yaş ve üstüyken PEJ’in adaylarının ortalama yaşı otuzlardan oluşan genç ve dinamik bir ekip. PEJ’in kurulması ve siyasete girmesiyle ilgili konuşan Genel Başkan H. Hüseyinbaş PEJ’in doğuşunu hazırlayan şartları şu şekilde açıklıyor.
A. Mevcud siyasi partilerin içinde siyaset yapma şansı kalmadı. Bu partilerin içinde uzun dönem siyasi mücadele veren arkadaşlarımız ciddi ayrımcılıklara uğradılar, önleri açılmadı, fırsat verilmedi. Gerekçe olarak belirli yaşam tarzları imalı olarak dayatıldı. Bunlara uymayanlar dışlandı. Siyasal hayatımızda dört önemli așamayı geçirdikten sonra zorunlu olarak PEJ’in kurulma süreci bașlattıldı. Nedir bu zorunlu 4 așamalı süreç ?

1. 2000’li yılların bașında öncelikli olarak soysal politikalarından dolayı PS’i destekledik, üye olduk. Ancak 2001 yerel seçimlerinden sonra PS bizi yalnız bıraktı, sahip çıkmadı (Strazburg örneği).

2. 2001 yerel seçimlerinden aldığımız dersden sonra farklı partilerde șanslarımızı deneme yolunu seçtik üye olduk ve partilerde aktif olarak çalıştık. 2008 yerel seçimleri geldığinde  farklı partilerden bir çok arkadaşımız belediye meclis üyesiği için aday oldular ve bunların bir kısmı meclis üyesi olarak seçildiler.

3. 2014’e gelindiğinde  2008 de diğer partilerden seçilen belediye meclis üyelerinin memnuniyetsizliği ve itirazlarıyla karşılaştık. Mevcud partilerde ilerlemelerinin imkansız olduğunu yetki verilmediğini hep ikinci sınıf vatandaș muamelesi yapıldığını belirttiler. Bu serzenișleri dikkate alarak bir kaç farklı șehirden bağımsız aday çıkardık ve iyi sonuçlar aldık.

4. Bağımsız listelerin sonuçlarının bize verdiği mesajları dikkate alarak PEJ’i kurduk.

B. Mevcud siyasi partiler Banliyölerin siyasal taleplerini hafife aldı ve gayri ciddi yaklaştı. Banliyölerde yaşayanlara küçük jestler yaparak örneğin ibadethanelerinin basit imar değişikliklerini gercekleştirerek yada bayram namazlarında yaptıkları ziyaretlerde verdikleri mesajlarla yetindiler. Bunlara ek olarak listelerinden orta sıralarda bir kişilik yer açarak çok şey yaptıklarına inandılar.

C. Bunlar yetmiyormuş gibi aşırı sağ FN, geleneksel partilerin sosyal ve ekonomik politikalarının yetersizliğini doğru okudu.FN Politik ve ekonomik sorunların kaynağı olarak Banliyöleri  hedef gösterdi. Politik kolaycılığı tercih etti. Geleneksel partiler, FN’nin bu saptırılmış politikalarına direnecekleri ve gerçekçi programlar üretecekleri yerde onlarda benzer bir söyleme yöneldiler. Bu yöneliș merkez sağ, UMP ve PS içinde FN ile yarışan yeni tip ve asırı sağ söylemlere sahip göçmen kökenli vatandaşları dışlayan düşman politikacılar üretti. Eski Cumhurbaşkanı Sarkozy bu ekolün kurucusu ve öncüsüdür. Onu François Coppée, Manuel Vals vb siyasetçiler takip etti.

D. Bu yanlış politikalar, küresel ölçekte gelişen İşid ve El Kaide gibi terör olaylarıyla kesiștirildi ve  çirkin bağlantılar kuruldu. Sonrasında olayların medyada ele alınıș biçimleri ağırlıklı olarak Banliyölerde yaşayan Müslüman kökenli yurttaşları derinden rahatsız etti. Hiç bir siyasetçi ve siyasi parti  Banliyölerde yaşayan ve çoğunluğu Müslüman kökenli olan vatandaşların bu olaylar yüzünden yalnızlaştırılmasına ötekileştirilmesi yada potansiyel suçlu muamelesi görmesine güçlü bir şekilde itiraz etmediler.

E. Bu gerilim politikalarının uyandırdığı tedirginlikle Müslüman kökenli yurttaşların inanç özgürlüklerinin kısıtlanması ve daraltılması için medya üzerinden kampanyalar yürütüldü. Burka yasağı, helal et tartışmaları, üniversitelerde başörtü yasağı gibi onlarca polemik bunlardan sadece bir kaçıdır. Hiç bir politikacı inanç özgürlüğü temelinde bu sorunların çözümüne yaklaşmadı ve yardımcı olmadı. Her geçen gün ağırlıkli olarak banliyölerde yașayan Müslüman kökenli yurttaşlar yalnızlaştırıldı.

F. Nihai noktada gelir adaletsizliği, eğitimde fırsat eşitsizliği ve inanç özgürlüğü alanlarında mevcud partiler iflas etti. Ezilmiş dışlanmış dar gelirli grupların hayat standartlarında hiç bir iyileștirme sağlanamadı. Aksine bu gerçekler gerilirim politikalarıyla saptırıldı, toplum uyutuldu ve aldatıldı.

G. 50 yıldır ihmal edilen, dışlanan ve son 15 yıldır bilinçli bir şekilde özgürlük alanları daraltılan  banliyöle madurları başta olmak üzere 2008 yılında başgösteren ve hala çözüm bulunamayan ekonomik krizin tüm ezilenlerinin sözcüsü olabilecek bir siyasal hareket olarak PEJ doğmuştur. Bu ekonomik kriz Akdeniz çevresindeki Avrupa ülkelerinde aşırı sol partiler, Almanya, Fransa ve Hollanda gibi ülkelerde aşırı ırkçı partileri yükseltmiştir. Tüm bu farklı süreçlerin değișmez madurları banliyö ezilenleri olmuştur, dar gelirliler olmuştur, temsil edilmeyen sahipsiz yurttaşlar olmuştur.


H. PEJ bu ezilmiş, dışlanmış ve siyaseten temsil edilmeyen büyük grupların sözcüsü olarak siyaset sahnesine çıkmıștır.