Fransa'ya doktora için gelen öğrencilerle tanışıklığım çok eskilere dayanır.Ancak 2014-2015 yıllarında tanıştığım öğrenciler ve onlardan öğrendiklerim benim bu konuya daha farklı ve derin bakmama neden oldu
Türkiyenin,burs vererek gönderdiği öğrenciler hazırlıklı olmadıkları çok farklı muamele ve ortamlarla karşılaşıyorlar.En başta da konaklama sorunları yaşıyorlar.Çoğu zaman ortak arkadaşlarla aynı evi paylaşıyorlar.Buralarda başlayan kültürel erozyon ve bozulma memleket düşmanlığına kadar gidiyor.
Bunlar sadece bir başlangıç.Avrupa ya doktora için gönderilen gençler doktora tezlerini verip ve doktoralarını alıp dönmüyorlar.Bilesiniz ki önce tez konularının seçimi ile geldikleri ülkelerinin dini,tarihi ve medeniyeti aleyhine bilinçli bir çalışma yaptırıyorlar.Çalıştıkları tez konuları özellikle hocaları tarafından belirlenip öğrencilere dayatılıyor. Mesela Kürt meselesi,Türk-Kürt sorunu,Alevi-sunni meselesi gibi konular.Bu tez çalışmaları ile ülkeleri aleyhine gönüllü ajanlık yapıyorlar.Bir çok öğrenci doktorasını almak pahasına bu dayatmalara çaresiz teslim oluyor
Son olarak öğrencilerin zihinleri bilimsellik,objektiflik ve tarafsızlık gibi imkansız bir yapaylığa inandırılarak son bir darbe ile köklerinden koparılıyor.Yine bu kavramların şehvetiyle doktorasını almış ve zihni doktora sürecinde yeniden formatlanmış öğrencinin ülkesine ve değerlerine saldırmasının önü açılıyor.
Ülkemizde yaşanılan aydın-millet kavgasının arkasındaki gerçek budur.Halkına,halkının değerlerine yabancılaşmış aydınlar bu tezgahlardan geçtikten sonra ortaya çıkıyor. TC Milli eğitim bakanlığı ve ilgili birimler burslu öğrencileri ile daha yakından ilgilenmelidir..
agedikoğlu 16 mart 2018abilirsiniz
not- görüş ve düşüncelerinizi yaz
0 yorum:
Yorum Gönder