Uzunca bir zamandır yazılarımıza ara verdik.Bunun elbette nedenleri var.En başta bitip tükenmek bilmeyen yoğunluklar,telaşlar ve yeni uğraşlar.Gündemin yoğunluğu, sıkışmışlığı beraberinde getiriyor.Kendi adıma geçen yaz ayını daha verimli geçirmiştim.İlk kitabımı ve ilk şiir çalışmamı yayınlamıştım.Bu yazda benzer planlarım vardı,altyapıları bitmiş üç çalışmamı bitirmeyi düşünmüştüm.Ancak istediğim vakti ayıramadım.Vakit ayıramadım diyen ben, arkadaşlarıma hiç bir şeyi ertelemeyin diyen yine ben bu yaz o kitap çalışmalarımı ertelemiş oldum.
Yine bu yaz İran'a,İsfahana gitmeyi planlamıştık onuda yapamadık.Hülasa bu yaz birazcık dar alanda top çevirdik.Elbette yatıp uyumadık.Hayata dair ideallerimiz ve iddialarımız için yazdık,düşündük,araştırdık,görüşmeler yaptık,planladık ve eylem için gün sayıyoruz
Cojep daha adil bir dünya hayalini gerçekleştirmek için bu yıl çok daha yoğun faaliyetler içinde olacak.Bunun ilk adımı olarak ve yine ilk defa 22/23 ağutos'da NY'da Birleşmiş Milletlere üye derneklerin 67. genel kurulunda olacağız.Dünyanın değişik ülkelerinden kongreye katılacak 2000 nin üzerindeki siviltoplum temsilcilerine Daha Adil Bir Dünya İçin neler yapılmalı konusunda COJEPİN düşüncelerini aktaracağız.Eylül ayında daha hızlı bir tempo bizi bekliyor.Agit toplantısı için Varşova,Unesco Göç forumu için Tunus ve İnsan hakları konseyi toplantısı için Cenevre de olacağız.Ekim ayında Bosna gezisi ve Strazburg da ideal kentler zirvemiz var...Hülasa yazın boş durmadık,çalıştık ve çalışmaya devam ediyoruz.
Her şey daha adil bir dünyanın kurulması için
Yeni sezonun başta Cojep hareketinin idarecileri ve üyeleri olmak üzere tüm kardeş dernek başkanları,idarecileri ve üyeleri için hayırlı olmasını Allah'tan cc temenni ediyorum
Şimdi hareket zamanı...
agedikoğlu 19 ağustos 2018
19 Ağustos 2018 Pazar
22 Mart 2018 Perşembe
Ey Avrupa anlayacaksınız....
İstanbul’da 3 Nisan'da yapılacak Türkiye, Rusya, İran liderleri zirvesine sayılı gün kala, Moskova ilk defa terör örgütü PKK ve Suriye kuzeyinde PYD/YPG oluşumu hakkında “DEAŞ modelinde terör örgütü” tanımını yaptı. Kremlin'e bağlılığıyla bilinen Rusya Federal Haber Ajansı, yayımladığı makalede PKK ve Suriye uzantıları PYD/YPG için terör örgütü ifadesi kullanıldı.
Bu haberlere güvenerek Rus'yaya methiyeler düzelim demiyorum ama Türkiye ye yalandan da olsa müttefik Batılı kurum ve kuruluşların küçücük bir jest yapmaktan kaçındığı bir dönemde Rus'ların bu davranışını anlamlı buluyorum.
AP'nun yada Avrupa Konseyinin ve dahi Amerika'nın Türkiye aleyhine bir açıklama yapmadığı bir uyarıda bulunmadığı gün geçmiyor.
Adama sorarlar yahu siz kimden yanasınız,nasıl müttefiksiniz
İşte Türkiye bunu soruyor
81 milyon vatandaş bunu kaykırıyor
Türkiye nin bir yere kaydığı yada uzaklaştığı yok
Türkiye kendi ayakları üzerine durarak konuşuyor
Evet farklı bir ses
Sadece konuşmuyor
Ülkesinin güvenliğine kasteden teröristleri ininde vuruyor
Ankara,İstanbul'a sızmasını fırsat vermiyor
Bu politikasını Rus'ya anlıyor yada anlamaya gayret ediyor
Amerika ve Avrupa bırakın anlamayı düşmanca saldırıyor
Şu BAE,Mısır,Suud ve İsral ittifakının düşmanlığını saymıyorum bile
Beyler dünya değişiyor
Yavaş yavaş sizde anlayacaksınız
agedikoğlu 22 mart 2018
21 Mart 2018 Çarşamba
Kaddafi diktatör ha, ya onunla işbirliği yapanlar...
Hayat işte
Yarın nelere gebe hiç bilemiyormusun
Karmaşık ilişkiler ve dramatik son
Yönetimlerinden dolayı aşşağılanan Kuzey Afrika halkları ve değerleri bir tarafta.Diğer tarafta Kaddafi'nin temsil ettiği değerleri aşşağılayan,küsümseyen Fransa siyesetinin içine düştüğü son durum.
Hani batı değerlerini yüceltiyordunuz,yerlere göklere sığdıramıyordunuz.
Hani Kaddafi çöl bedefisiydi,barbardı,gelişmemişti,gericiydi ,yobazdı ..Sahi ne oluyor kuzum...
Sizin gibi gelişmiş, demokratik değerlere sahip insanların ne işi olabilir o çöl bedevisileriyle. Anladık ki öyle değilmiş.Demokratik sistem diye bize yutturduğunuz düzenler bu diktatörlerden besleniyormuş.Ve sizler o diktatörlerin paralarıyla,çalınmış servetleriyle milyonlarınca Fransızın oylarını devşiriyormuşsunuz..
Bu olay gösterdi ki batı demokrasileri '' MASUM '' değil.
Arkasında daha nasıl karanlık bir dünya var yaşadıkça göreceğiz
Avrupalı haklar,Fransız yurttaşları daha temiz bir siyaseti ve siyasetçileri hakediyor
Daha adil bir dünyayı hepimiz hakediyoruz
Bunun için birlikte çalışmalıyız
PEJ '' Eşitlik Ve Adalet'' partisi gibi oluşumlara şans vermeliyiz
Yeni bir dünya mümkün
agedikoğlu 21 mart 2018
Yarın nelere gebe hiç bilemiyormusun
Karmaşık ilişkiler ve dramatik son
Yönetimlerinden dolayı aşşağılanan Kuzey Afrika halkları ve değerleri bir tarafta.Diğer tarafta Kaddafi'nin temsil ettiği değerleri aşşağılayan,küsümseyen Fransa siyesetinin içine düştüğü son durum.
Hani batı değerlerini yüceltiyordunuz,yerlere göklere sığdıramıyordunuz.
Hani Kaddafi çöl bedefisiydi,barbardı,gelişmemişti,gericiydi ,yobazdı ..Sahi ne oluyor kuzum...
Sizin gibi gelişmiş, demokratik değerlere sahip insanların ne işi olabilir o çöl bedevisileriyle. Anladık ki öyle değilmiş.Demokratik sistem diye bize yutturduğunuz düzenler bu diktatörlerden besleniyormuş.Ve sizler o diktatörlerin paralarıyla,çalınmış servetleriyle milyonlarınca Fransızın oylarını devşiriyormuşsunuz..
Bu olay gösterdi ki batı demokrasileri '' MASUM '' değil.
Arkasında daha nasıl karanlık bir dünya var yaşadıkça göreceğiz
Avrupalı haklar,Fransız yurttaşları daha temiz bir siyaseti ve siyasetçileri hakediyor
Daha adil bir dünyayı hepimiz hakediyoruz
Bunun için birlikte çalışmalıyız
PEJ '' Eşitlik Ve Adalet'' partisi gibi oluşumlara şans vermeliyiz
Yeni bir dünya mümkün
agedikoğlu 21 mart 2018
20 Mart 2018 Salı
İkinci Avrupa Müslümanlarının Geleceği Forumu..
Cojep internasyonal,Yeniyüzyıl üniversitesi ve Beyaz hareket vakfı ortaklaşa Avrupalı Müslümanların geleceğinin tartışılacağı bir forum düzenliyorlar.2. gerçekleştirilecek olan foruma Avrupa ve Balkanlardan 100'ü aşkın akademisyen,siyasetçi ve siviltoplum temsilcisi katılacak
Forumda Avrupa'da hızla yükselen ırkçılık,ayrımcılık ve hristiyan fanatizmi ele alacak.Avrupa'nın geleceği ve güvenliği için bu zararlı akımlarla nasıl mücadele edilmeli ve ne tür işbirliklerinin geliştirilmesi gerektiği üzerine oturumlar yapılacak.Özellikle Avrupalı Müslümanların her düzeyde temsil eksikliklerinin giderilmesi için somut görüşlerin ortaya çıkması ve adımların atılması beklenmektedir
agedikoğlu 20 mart 2018
Forumda Avrupa'da hızla yükselen ırkçılık,ayrımcılık ve hristiyan fanatizmi ele alacak.Avrupa'nın geleceği ve güvenliği için bu zararlı akımlarla nasıl mücadele edilmeli ve ne tür işbirliklerinin geliştirilmesi gerektiği üzerine oturumlar yapılacak.Özellikle Avrupalı Müslümanların her düzeyde temsil eksikliklerinin giderilmesi için somut görüşlerin ortaya çıkması ve adımların atılması beklenmektedir
agedikoğlu 20 mart 2018
19 Mart 2018 Pazartesi
Gözlerinden doğduğunu bilseydin...
Bütün sabahların...Gözlerinden doğduğunu bilseydin
Bütün Alpleri sırtlanır gelirdin
Rüveyda...
Bütün sabahların...
Gözlerinden doğduğunu bilseydin
Atlantik okyonusunu içer gelirdin
Rüveyda
Bütün sabahların..
Gözlerinden doğduğunu bilseydin
Bütün şehirleri yakar gelirdin
Kendini yakar gelirdin
Rüveyda
19mart 2018 agedikoğlu
Bütün Alpleri sırtlanır gelirdin
Rüveyda...
Bütün sabahların...
Gözlerinden doğduğunu bilseydin
Atlantik okyonusunu içer gelirdin
Rüveyda
Bütün sabahların..
Gözlerinden doğduğunu bilseydin
Bütün şehirleri yakar gelirdin
Kendini yakar gelirdin
Rüveyda
19mart 2018 agedikoğlu
17 Mart 2018 Cumartesi
BİG Partisine Şans Verin....
Merkel'den Alman bakana yanıt: Müslümanlar da İslam da Almanya'ya ait
Almanya'nın yeni İçişleri Bakanı Horst Seehofer'in 'İslam Almanya'ya ait değil' açıklamasına cevap Almanya Başbakanı Merkel'den geldi. Merkel, 'Müslümanlar da Almanya'ya ait ve böylece dinleri olan İslam da' dedi.
Merkel, başkent Berlin'de İsveç Başbakanı Stefan Löfven ile yaptığı görüşmeden sonra düzenlenen ortak basın toplantısında, bir gazetecinin Almanya İçişleri, Bayındırlık ve Yurt Bakanı Horst Seehofer'in "İslam Almanya'ya ait değildir" şeklindeki sözlerini hatırlatması ve bu konuda ne düşündüğünü sorması üzerine, Almanya'nın geçmişine Hristiyanlık ve Yahudiliğin büyük ölçüde damga vurduğunu ancak günümüzde Almanya'da yaşayan 4 milyon Müslüman'dan dolayı İslam'ın da ülkenin bir parçası haline geldiğini ifade etti.Ey Almayalı Türkler,Müslümlanlar bu sayısal gücünüzü siyasi güce dönüştürme vakti gelmedimi...Açıktan saldırıları durduracak tek irade siyasi iraddedir.İradenizi BİG partisi ile Alman fedaral meclisine yansıtma vakti gelmiştir..
Şimdi BİG ile birlikte hareket etme vaktidir...
agedikoğlu 17 mart 2018
2020'ye doğru yalnız değilsin PEJ...
Niçin kendi partimizle yola devam etmeliyiz sorusunun cevabı eskiden daha zordu.
Şimdilerde her şey daha açık
Bütün maskeler düştü
Şapka düştü ve kel göründü
PKK terör örgütü sempatizanları konusunda Partilerin ortak ağız birliği ve ortak tavırlarını görüyorsunuz
Afrin konusundaki açıklamalarına bakın
Fransa ulusal meclisinde göçmen kökenlileri ilgilendiren yasa oylamalarında blok evet oylarına bakın
Bütün bu olup bitenler hala sizi derin uykudan uyandıramadıysa daha büyük sıkıntıları bekleyin
Hani biz bunları söyleyince diyorlar ki bizim oyumuz ne kadar ki.Bütün bu olumsuzlukları değiştirmeye yetmez ki.
Kardeşler, PEJ- Eşitlik Ve Adalet Partisine ilk önce sen amasız,fakatsız teslim ol.
Bir kere sen tam ve sağlam inan
Tabiki Fransa da büyük değişim için göçmen kökenli vatandaşların oyları yetmez.Ancak Fransa da sadece göçmen kökenli vatandaşlar dışlanmıyor.Sizler gibi milyonlarca Fransız bu sistemin kurbanı.
Büyük medya ve sermaye gruplarının dediği oluyor.Cumhurbaşkanlığı seçiminde Sayın Macron nasıl iktidara geldi. Büyük sermaye ve medya grupları Macron'un arkasında olmasaydı gelebilirmiydi.
Macron iktidarda olduğu dönemde senin benim gibi gariplerin deği,kendini iktidara taşıyan o büyük patronların çıkarlarını savunacaktır..Hülasa sistemin doğurduğu yüzlerce haksızlık ve adaletsizlik var.
Önce sen inanırsan,sen öne çıkarsan bu geniş halk yığınlarını ikna etmek mümkün olacaktır.2020 seçimlerinde bu ittifakların ilk örneğini görürsen şaşırma
Sadece evine dön
Ve elini çabuk tut
agedikoğlu 17 mart 2018
Şimdilerde her şey daha açık
Bütün maskeler düştü
Şapka düştü ve kel göründü
PKK terör örgütü sempatizanları konusunda Partilerin ortak ağız birliği ve ortak tavırlarını görüyorsunuz
Afrin konusundaki açıklamalarına bakın
Fransa ulusal meclisinde göçmen kökenlileri ilgilendiren yasa oylamalarında blok evet oylarına bakın
Bütün bu olup bitenler hala sizi derin uykudan uyandıramadıysa daha büyük sıkıntıları bekleyin
Hani biz bunları söyleyince diyorlar ki bizim oyumuz ne kadar ki.Bütün bu olumsuzlukları değiştirmeye yetmez ki.
Kardeşler, PEJ- Eşitlik Ve Adalet Partisine ilk önce sen amasız,fakatsız teslim ol.
Bir kere sen tam ve sağlam inan
Tabiki Fransa da büyük değişim için göçmen kökenli vatandaşların oyları yetmez.Ancak Fransa da sadece göçmen kökenli vatandaşlar dışlanmıyor.Sizler gibi milyonlarca Fransız bu sistemin kurbanı.
Büyük medya ve sermaye gruplarının dediği oluyor.Cumhurbaşkanlığı seçiminde Sayın Macron nasıl iktidara geldi. Büyük sermaye ve medya grupları Macron'un arkasında olmasaydı gelebilirmiydi.
Macron iktidarda olduğu dönemde senin benim gibi gariplerin deği,kendini iktidara taşıyan o büyük patronların çıkarlarını savunacaktır..Hülasa sistemin doğurduğu yüzlerce haksızlık ve adaletsizlik var.
Önce sen inanırsan,sen öne çıkarsan bu geniş halk yığınlarını ikna etmek mümkün olacaktır.2020 seçimlerinde bu ittifakların ilk örneğini görürsen şaşırma
Sadece evine dön
Ve elini çabuk tut
agedikoğlu 17 mart 2018
16 Mart 2018 Cuma
Şeytanın bile adam yerine koymadığı adamlar..
Sıfırsanız,sıfır dostunuz ve sıfır düşmanınız vardır.Öyle ki şeytan bile sizinle ilgilenmez.
İnsanlar farklı konularla toplumların gündemine gelir.Kimileri sürekli fitneleriyle gündemdedir.
Gözü,eli,dili başkalarının alın teri ve emeğine sataşmakla geçer.Göz açık aramakla,kör bakmakla fitne saçar,el çalarak fitne saçar ve dil yapılan hayırları, güzellikleri kirletmek için fitne saçar..
Bakın etrafınıza oturdukları yerden yapılan çalışmalara gayretlere iftira atan adamlara bunları görürsünüz
Bazı insanlar vardır, onlarda hayatlarını hayırlara adarlar.Bu çamur adamlardan ve çamur siyasetinden korkmadan ve bu çamur adamlara inat yol yürürler.Hani şair diyor ya '' oluklar çift birinden nur ,birinden kir akar'' tamda onun gibi
İddiası ve İmanı olan insanlar korkusuz insanlardır
Onları ölüm bile korkutamez
Çünkü ölüm onlar için kavuşmadır
O halde bırakın çamur insanları onlar kendi çamurlarında boğulsunlar
Siz iddianız ve İmanınız için çalışın
agedikoğlu 16 mart 2018
İnsanlar farklı konularla toplumların gündemine gelir.Kimileri sürekli fitneleriyle gündemdedir.
Gözü,eli,dili başkalarının alın teri ve emeğine sataşmakla geçer.Göz açık aramakla,kör bakmakla fitne saçar,el çalarak fitne saçar ve dil yapılan hayırları, güzellikleri kirletmek için fitne saçar..
Bakın etrafınıza oturdukları yerden yapılan çalışmalara gayretlere iftira atan adamlara bunları görürsünüz
Bazı insanlar vardır, onlarda hayatlarını hayırlara adarlar.Bu çamur adamlardan ve çamur siyasetinden korkmadan ve bu çamur adamlara inat yol yürürler.Hani şair diyor ya '' oluklar çift birinden nur ,birinden kir akar'' tamda onun gibi
İddiası ve İmanı olan insanlar korkusuz insanlardır
Onları ölüm bile korkutamez
Çünkü ölüm onlar için kavuşmadır
O halde bırakın çamur insanları onlar kendi çamurlarında boğulsunlar
Siz iddianız ve İmanınız için çalışın
agedikoğlu 16 mart 2018
Gönüllü ajanlık mı....
Fransa'ya doktora için gelen öğrencilerle tanışıklığım çok eskilere dayanır.Ancak 2014-2015 yıllarında tanıştığım öğrenciler ve onlardan öğrendiklerim benim bu konuya daha farklı ve derin bakmama neden oldu
Türkiyenin,burs vererek gönderdiği öğrenciler hazırlıklı olmadıkları çok farklı muamele ve ortamlarla karşılaşıyorlar.En başta da konaklama sorunları yaşıyorlar.Çoğu zaman ortak arkadaşlarla aynı evi paylaşıyorlar.Buralarda başlayan kültürel erozyon ve bozulma memleket düşmanlığına kadar gidiyor.
Bunlar sadece bir başlangıç.Avrupa ya doktora için gönderilen gençler doktora tezlerini verip ve doktoralarını alıp dönmüyorlar.Bilesiniz ki önce tez konularının seçimi ile geldikleri ülkelerinin dini,tarihi ve medeniyeti aleyhine bilinçli bir çalışma yaptırıyorlar.Çalıştıkları tez konuları özellikle hocaları tarafından belirlenip öğrencilere dayatılıyor. Mesela Kürt meselesi,Türk-Kürt sorunu,Alevi-sunni meselesi gibi konular.Bu tez çalışmaları ile ülkeleri aleyhine gönüllü ajanlık yapıyorlar.Bir çok öğrenci doktorasını almak pahasına bu dayatmalara çaresiz teslim oluyor
Son olarak öğrencilerin zihinleri bilimsellik,objektiflik ve tarafsızlık gibi imkansız bir yapaylığa inandırılarak son bir darbe ile köklerinden koparılıyor.Yine bu kavramların şehvetiyle doktorasını almış ve zihni doktora sürecinde yeniden formatlanmış öğrencinin ülkesine ve değerlerine saldırmasının önü açılıyor.
Ülkemizde yaşanılan aydın-millet kavgasının arkasındaki gerçek budur.Halkına,halkının değerlerine yabancılaşmış aydınlar bu tezgahlardan geçtikten sonra ortaya çıkıyor. TC Milli eğitim bakanlığı ve ilgili birimler burslu öğrencileri ile daha yakından ilgilenmelidir..
agedikoğlu 16 mart 2018abilirsiniz
not- görüş ve düşüncelerinizi yaz
Türkiyenin,burs vererek gönderdiği öğrenciler hazırlıklı olmadıkları çok farklı muamele ve ortamlarla karşılaşıyorlar.En başta da konaklama sorunları yaşıyorlar.Çoğu zaman ortak arkadaşlarla aynı evi paylaşıyorlar.Buralarda başlayan kültürel erozyon ve bozulma memleket düşmanlığına kadar gidiyor.
Bunlar sadece bir başlangıç.Avrupa ya doktora için gönderilen gençler doktora tezlerini verip ve doktoralarını alıp dönmüyorlar.Bilesiniz ki önce tez konularının seçimi ile geldikleri ülkelerinin dini,tarihi ve medeniyeti aleyhine bilinçli bir çalışma yaptırıyorlar.Çalıştıkları tez konuları özellikle hocaları tarafından belirlenip öğrencilere dayatılıyor. Mesela Kürt meselesi,Türk-Kürt sorunu,Alevi-sunni meselesi gibi konular.Bu tez çalışmaları ile ülkeleri aleyhine gönüllü ajanlık yapıyorlar.Bir çok öğrenci doktorasını almak pahasına bu dayatmalara çaresiz teslim oluyor
Son olarak öğrencilerin zihinleri bilimsellik,objektiflik ve tarafsızlık gibi imkansız bir yapaylığa inandırılarak son bir darbe ile köklerinden koparılıyor.Yine bu kavramların şehvetiyle doktorasını almış ve zihni doktora sürecinde yeniden formatlanmış öğrencinin ülkesine ve değerlerine saldırmasının önü açılıyor.
Ülkemizde yaşanılan aydın-millet kavgasının arkasındaki gerçek budur.Halkına,halkının değerlerine yabancılaşmış aydınlar bu tezgahlardan geçtikten sonra ortaya çıkıyor. TC Milli eğitim bakanlığı ve ilgili birimler burslu öğrencileri ile daha yakından ilgilenmelidir..
agedikoğlu 16 mart 2018abilirsiniz
not- görüş ve düşüncelerinizi yaz
15 Mart 2018 Perşembe
Cumhur ittifakı ve güçlü Türkiye...
Amerika'da yaşanılanlar dikkatle takip edilmeli
Normal şeyler olmuyor
Şahinler diye sunulan ama aslında işgalci,eşkiya bir ekip Amerikan yönetimine geldi.Dışişlerine ve CIA'a yapılan yeni atamalarla ekip tamamlandı
Bu adamlar 3.dünya savaşı çıkarabilirler,dünyayı ateşe verebilirler
Yeni atamalarla Afrin operasyonu,Türkiye Amerika ilişkileri ve Kudüs meselesini nasıl etkileyecek bakmak gerekir
Bu adamlar Siyonist lobinin emrinde bir grup ve çok tehlikeli
Dünyayı ve insanlığı bu adamların tehdidinden korumak için herkes teyakkuzda olmalı
Yoksa çocuklarımıza bırakın güzel bir dünya bırakmayı,bir dünya bile bırakmamız mümkün olmayacaktır. Bu süreçten en çok etkilenme ihtimali olan ülkelerden birisi Türkiyedir
Ve biz hazırlıklı olmalıyız
İlk ve büyük sınav 2019 da
Bağımsızlığımızı ve onurumuzu güçlü bir Türkiye ile koruyabiliriz
2019 seçimleri güçlü Türkiye taraftarları ile bu işgalciler arasında olacaktır
Cumhur ittifakı güçlü,bağımsız ve onurlu Türkiye ittifakıdır
agedikoğlu 15 mart 2018
Normal şeyler olmuyor
Şahinler diye sunulan ama aslında işgalci,eşkiya bir ekip Amerikan yönetimine geldi.Dışişlerine ve CIA'a yapılan yeni atamalarla ekip tamamlandı
Bu adamlar 3.dünya savaşı çıkarabilirler,dünyayı ateşe verebilirler
Yeni atamalarla Afrin operasyonu,Türkiye Amerika ilişkileri ve Kudüs meselesini nasıl etkileyecek bakmak gerekir
Bu adamlar Siyonist lobinin emrinde bir grup ve çok tehlikeli
Dünyayı ve insanlığı bu adamların tehdidinden korumak için herkes teyakkuzda olmalı
Yoksa çocuklarımıza bırakın güzel bir dünya bırakmayı,bir dünya bile bırakmamız mümkün olmayacaktır. Bu süreçten en çok etkilenme ihtimali olan ülkelerden birisi Türkiyedir
Ve biz hazırlıklı olmalıyız
İlk ve büyük sınav 2019 da
Bağımsızlığımızı ve onurumuzu güçlü bir Türkiye ile koruyabiliriz
2019 seçimleri güçlü Türkiye taraftarları ile bu işgalciler arasında olacaktır
Cumhur ittifakı güçlü,bağımsız ve onurlu Türkiye ittifakıdır
agedikoğlu 15 mart 2018
14 Mart 2018 Çarşamba
Ben demiştinya.....
Hani ben diye başlamıştınya söze..
Ben..
O akşam bir şeyler döküldü,kırıldı içimde
Bizle doğmuş ve bizle yaşamış bir adama
Ben..
O kadar yabancı ve kadar acıtıcı ki
Ben..
Israrından anlıyordum,hissetmiyordun acıttığını
Ben...
Canım acıdıkça sen hala hala
Ben diyordun
Ben
Halbu ki biz ölüyorduk
agedikoğlu 14 mart 2018
Ben..
O akşam bir şeyler döküldü,kırıldı içimde
Bizle doğmuş ve bizle yaşamış bir adama
Ben..
O kadar yabancı ve kadar acıtıcı ki
Ben..
Israrından anlıyordum,hissetmiyordun acıttığını
Ben...
Canım acıdıkça sen hala hala
Ben diyordun
Ben
Halbu ki biz ölüyorduk
agedikoğlu 14 mart 2018
Kör bir nefret patlaması...Ve Korku..
Avrupa,Fransa kaynıyor..Gün geçmiyor ki Müslümanların bir kutsalına saldırılmasın.Şuana kadar bu saldırılara karşı büyük bir demokratik tepki gösterilmiş değil.
Avrupa'da cami cemiyetlerimiz farklı ekoller tarafından yönetiliyor.Ve saldırılar bu farklılıkları dikkate almadan gerçekleştiriliyor.O halde saldırganlar açısında bizim kendi içimizdeki farklılıklarımızın hiç bir kıymeti yok.Onların gözünde bütün camiler birdir ve Müslümanlar homojendir yani tek renktir.
Acaba bu sessizliğimizin kaynağı nedir.Sadece Almanya'da bir yılda 950 saldırının gerçekleştiği söyleniyor. Avrupa'daki bütün çatı kuruluşlarımız Almanya'dan yönetiliyor. Avrupa'daki Türk kökenli Müslümanların gözü Almanya'da ama Almanya'dan tık çıkmıyor.Hiç düşündünümüz niçin çatı kuruluşları bu kadar sessiz.Ağır saldırılar altındayken niçin büyük demokratik tepkiler gösterilmiyor.
Saldırılar bütün cami cemiyetlerimizi hedef seçmişken birlik ve bütünlük için yürümek daha kolay değil mi. Kanımca bu soruların cevabı açık....Korkuyorlar. Sessizliğin tek nedeni korku.Cemiyetler Avrupalı topluluklarda ve devletlerde birikmiş nefret duygusunu üzerine çekmek istemiyorlar.Yürürsem benide kategorize ederler,sivriltirler ve medyanın siyasetin hedefi olabilirim diyorlar. Avrupa'lı Müslümanlar üzerinde adı konulmamış psikolojik baskının boyutları zannedilenin çok üstündedir.Çatı kuruluşları adeta susturulmuş ve sindirilmiştir.Bu saldrılar karşısındaki suskunlukları bunun en açık delilidir.
Dostlar korkunun ecele faydası yoktur
Sustukça sıra sanada gelecektir
PEJ
BİG
DENK
Yeni dönemi selamlıyoruz..
agedikoğlu 14 mart 2018
Avrupa'da cami cemiyetlerimiz farklı ekoller tarafından yönetiliyor.Ve saldırılar bu farklılıkları dikkate almadan gerçekleştiriliyor.O halde saldırganlar açısında bizim kendi içimizdeki farklılıklarımızın hiç bir kıymeti yok.Onların gözünde bütün camiler birdir ve Müslümanlar homojendir yani tek renktir.
Acaba bu sessizliğimizin kaynağı nedir.Sadece Almanya'da bir yılda 950 saldırının gerçekleştiği söyleniyor. Avrupa'daki bütün çatı kuruluşlarımız Almanya'dan yönetiliyor. Avrupa'daki Türk kökenli Müslümanların gözü Almanya'da ama Almanya'dan tık çıkmıyor.Hiç düşündünümüz niçin çatı kuruluşları bu kadar sessiz.Ağır saldırılar altındayken niçin büyük demokratik tepkiler gösterilmiyor.
Saldırılar bütün cami cemiyetlerimizi hedef seçmişken birlik ve bütünlük için yürümek daha kolay değil mi. Kanımca bu soruların cevabı açık....Korkuyorlar. Sessizliğin tek nedeni korku.Cemiyetler Avrupalı topluluklarda ve devletlerde birikmiş nefret duygusunu üzerine çekmek istemiyorlar.Yürürsem benide kategorize ederler,sivriltirler ve medyanın siyasetin hedefi olabilirim diyorlar. Avrupa'lı Müslümanlar üzerinde adı konulmamış psikolojik baskının boyutları zannedilenin çok üstündedir.Çatı kuruluşları adeta susturulmuş ve sindirilmiştir.Bu saldrılar karşısındaki suskunlukları bunun en açık delilidir.
Dostlar korkunun ecele faydası yoktur
Sustukça sıra sanada gelecektir
PEJ
BİG
DENK
Yeni dönemi selamlıyoruz..
agedikoğlu 14 mart 2018
13 Mart 2018 Salı
Hristiyan Fanatizmi Ve Türk Kökenli Vekiller
Her şey hepimizin gözleri önünde oluyor.Ve üzerimize,üzerimize doğru gelen tehlikenin hepimiz farkındayız.Bu tehlike Hristiyan fanatizmidir.Dünyanın başka bir bölgesinde bir dini gruba bir yıl içinde 800 saldırı olsa dünya ayağa kalkardı.Ancak görüyorsunuz işte tek tık yok.
İşin garip tarafı ,Almanya fedaral meclisinde temsil edilen 12 Türk kökenli milletvekilinden,Türkiye söz konusu olduğunda cazgırlaşan Cem Özdemir'den haber yok..Almanya'da Müslümanların kutsallarına saldırılırken bu vekiller niçin hiç konuşmuyor.Ey Almanyalı Türkler,Ey Avrupalı Türkler ve Ey Fransalı Türkler bu garip durumu ne zaman sorgulayacaksınız.Bu garip tablonun failleri kim.O meclisde oturanlar sizden değilse,siz nerdesiniz.Çatı kuruluşlarımız hala niye sessiz.
Bunları sorgulamanın vakti gelmiştir
BİG,PEJ ve DENK partileri bu sorgulamanın sonucu doğmuştur.O fedaral mecliste oturan ve size düşmanca davrananlara alternatiftir.İyi de niçin çatı kuruluşları bu partilerin yanında değildir.
Şimdi sorgulama vaktidir
Susmayın
Yarın çok geç olacak
agedikoğlu 13 mart 2018
İşin garip tarafı ,Almanya fedaral meclisinde temsil edilen 12 Türk kökenli milletvekilinden,Türkiye söz konusu olduğunda cazgırlaşan Cem Özdemir'den haber yok..Almanya'da Müslümanların kutsallarına saldırılırken bu vekiller niçin hiç konuşmuyor.Ey Almanyalı Türkler,Ey Avrupalı Türkler ve Ey Fransalı Türkler bu garip durumu ne zaman sorgulayacaksınız.Bu garip tablonun failleri kim.O meclisde oturanlar sizden değilse,siz nerdesiniz.Çatı kuruluşlarımız hala niye sessiz.
Bunları sorgulamanın vakti gelmiştir
BİG,PEJ ve DENK partileri bu sorgulamanın sonucu doğmuştur.O fedaral mecliste oturan ve size düşmanca davrananlara alternatiftir.İyi de niçin çatı kuruluşları bu partilerin yanında değildir.
Şimdi sorgulama vaktidir
Susmayın
Yarın çok geç olacak
agedikoğlu 13 mart 2018
Ben ''VEFALI' olmayı babamdan öğrendim
Biz çocuktuk...Babam izne gelirdi.Her izne gelişinde ablam,küçük kardeşim ve beni alır dedemin ve akrabalarımızın kabir ziyaretlerine götürürdü.Çocukluktan olsa gerek biz bunu yüksünürdük,yani çok sevmezdik.Kabir ziyaretinden sonra ben doğduğumda vefat etmiş olan Ali dedemin henüz hayatta olan arkadaşlarını tek,tek ziyaret ederdik.Babam bunlar benim babamın dostu derdi.Onları gördüğünde dedemi görmüş gibi sevinir,mutlu olurdu.Sonra bana döner oğlum baba dostlarını ziyaret etmeyi unutma, bak şimdi onlarla konuşarak babamı konuşuyor,hayırla yad ediyoruz derdi.Ben ilk defa '' VEFALI '' olmayı babamdan görerek ve yaşayarak öğrendim.Yaşım ilerledikçe babamın birlikte zaman geçirdiği insanlara nasıl vefa gösterdiğine hep tanık oldum.Belfort'un en önemli kahramanlarından Ziya Özün abi vefat ettiğinde 80 yaşına aldırmadan Antalya'dan otobüse atlayıp ta Kayseriye gidip cenazeye katıldı. AMGT eski genel başkanı rahmetli Osman Yumakoğulları'nın cenaze törenine için arabayla Antalya'dan İstanbul'a birlikte gitmiştik.Babamın namaz kılmasına vesile olan ve Belfort'luların yakınen tanıdığı Ahmet Ezancıoğlu hocayı babam hiç bırakmadı ve hala arar sorar.
Belfort da yaşayan ve birlikte mücadele ettiğimiz gençler bilirler.Bir futbol ekibimiz vardı.Babam gençlerin yanında durdu ve destekledi.Her hafta sonu maçtan sonra babam bir karton selam tavuk budu alır,yanına güzel bir pilav yapar,pilavın üstüne o tavukları yığar ve tabi kendine özel salatasınıda hazırlayıp yanına koyarak gençlere ikram ederdi.Bunu çok uzun yıllar cami cemaatinede yüksünmeden yapmıştı.
Gençlere yakındık.Ben gençlik kolları başkanıydım,babamda Belfort milli görüş camii cemiyet başkanıydı.O günlerde daha samimi ve içtendi her şey.Bir genç arkadaşımızın camiye kazandırılması için epey mücadele etmiş ve başarılı olmuştuk.Tüm itirazlara rağmen o genç arkadaşın Belfort gençlik kolları başkanı olmasını sağlamıştık.İlerleyen zamanda o genç arkadaşımızın aile kurması için babamla birlikte Paris'e kız istemeye gitmiştik.Paris olmayınca babam Belfort'da evlenmesine öncülük etti.Tabir yerindeyse manevi babalık yaptı.Sonra aradan zaman geçti ve bir gün beklenmedik bir şey yaşandı.
Geçmişte o genç arkadaşımızın gençlik kolları başkanı olmaması için kulis yapanlar,belaltı vuranlar,hatta babama baskı yapanlar bu arkadaşı Belfort milli görüş cemiyet seçimlerinde babamın karşısına başkan adayı olarak çıkardırlar.Tabi o arkadaşda bu oyuna geldi ve aday çıktı.....
Bu gelişmeler karşısında babam bu ''VEFASIZLIĞI'' içine sindiremeyerek insanlığın çivisi çıkmıştır dedi ve adaylıktan çekildi.O günden sonra cumadan cumaya camiye gitti.Bu durumda çok uzun sürmedi ve 1996 yılında bir daha dönmemek üzere Belfort ayrıldı.İnsandan yorulmuştu.O günden beri inzivai bir hayatı vardır.Çok insanlara karışmaz.
Vefalı olmak erdemli olmaktır...
Ben bunu babamdan öğrendim
agedikoğlu 13 mart 2018
Belfort da yaşayan ve birlikte mücadele ettiğimiz gençler bilirler.Bir futbol ekibimiz vardı.Babam gençlerin yanında durdu ve destekledi.Her hafta sonu maçtan sonra babam bir karton selam tavuk budu alır,yanına güzel bir pilav yapar,pilavın üstüne o tavukları yığar ve tabi kendine özel salatasınıda hazırlayıp yanına koyarak gençlere ikram ederdi.Bunu çok uzun yıllar cami cemaatinede yüksünmeden yapmıştı.
Gençlere yakındık.Ben gençlik kolları başkanıydım,babamda Belfort milli görüş camii cemiyet başkanıydı.O günlerde daha samimi ve içtendi her şey.Bir genç arkadaşımızın camiye kazandırılması için epey mücadele etmiş ve başarılı olmuştuk.Tüm itirazlara rağmen o genç arkadaşın Belfort gençlik kolları başkanı olmasını sağlamıştık.İlerleyen zamanda o genç arkadaşımızın aile kurması için babamla birlikte Paris'e kız istemeye gitmiştik.Paris olmayınca babam Belfort'da evlenmesine öncülük etti.Tabir yerindeyse manevi babalık yaptı.Sonra aradan zaman geçti ve bir gün beklenmedik bir şey yaşandı.
Geçmişte o genç arkadaşımızın gençlik kolları başkanı olmaması için kulis yapanlar,belaltı vuranlar,hatta babama baskı yapanlar bu arkadaşı Belfort milli görüş cemiyet seçimlerinde babamın karşısına başkan adayı olarak çıkardırlar.Tabi o arkadaşda bu oyuna geldi ve aday çıktı.....
Bu gelişmeler karşısında babam bu ''VEFASIZLIĞI'' içine sindiremeyerek insanlığın çivisi çıkmıştır dedi ve adaylıktan çekildi.O günden sonra cumadan cumaya camiye gitti.Bu durumda çok uzun sürmedi ve 1996 yılında bir daha dönmemek üzere Belfort ayrıldı.İnsandan yorulmuştu.O günden beri inzivai bir hayatı vardır.Çok insanlara karışmaz.
Vefalı olmak erdemli olmaktır...
Ben bunu babamdan öğrendim
agedikoğlu 13 mart 2018
12 Mart 2018 Pazartesi
Hristiyan Fanatizmi Dalga Dalga Yayılıyor...
Hollanda'da Enschede kentinde, İslam ve göçmen karşıtı PEGIDA hareketi üyeleri, cami yapılması planlanan alanın üzerine 23 haç dikti.
Olup bitenlerin adını doğru koymanın zamanı çoktan gelip geçti.Cami yapılması planlanan alana niçin haç dikilir.Dikilen haç ile kamuoyuna verilmek istenen mesaj nedir.
Verilen mesaj çok açıktır.Burası Hristiyan bir ülkedir,eğer buraya bir şey yapılacaksa oda kilisedir ve dikilecek olanda hacdır.Cami istemiyoruz.
Bu eylemi gerçekleştirenler hangi motivasyonla bu işi yapıyorlar,cami yapılmasına hangi motivasyonla karşı çıkıyorlar bu çok açık '' Hristiyan Fanatizmi'' .Bu gerçek daha fazla saklanamaz.Hristiyan fanatizmini gizlemek için yıllardır ırkçılık,ayrımcılık yada İslamafobya diyerek korunmaya çalışıldı, saklandı,gizlendi.Ancak gelinen noktada Hristiyan fanatizmi Avrupa'nın sosyal barışını,çok kültürlü,çok dinli,çok dilli yapısını tehdit eder hala gelmiştir.
Popülist politikalarla bu gelişmeleri teşvik eden ve çok kolay halkı kandırıp iktidar olan siyasetçilerin şapkalarını önlerine alıp düşünmeleri gerekir.Çünkü gidişat her geçen gün kontrolden çıkmaktadır.Sadece Almanya'da geçen bir yılda 800'ün üzerinde saldırı olmuştur.
Hristiyan fanatizmi dalga dalga Avrupayı esir almaktadır.Siyaseti,siyasetçiyi,sokağı ve medyanın dilini esir almaktadır.Biz sürekli göçmen kökenli yurttaşlarla uğraşan siyasetçileri ve medyayı uyarıyoruz.Lütfen evinizin içine bakın ve Hristiyan fanatizmini durdurun...
agedikoğlu 12 mart 2018
Olup bitenlerin adını doğru koymanın zamanı çoktan gelip geçti.Cami yapılması planlanan alana niçin haç dikilir.Dikilen haç ile kamuoyuna verilmek istenen mesaj nedir.
Verilen mesaj çok açıktır.Burası Hristiyan bir ülkedir,eğer buraya bir şey yapılacaksa oda kilisedir ve dikilecek olanda hacdır.Cami istemiyoruz.
Bu eylemi gerçekleştirenler hangi motivasyonla bu işi yapıyorlar,cami yapılmasına hangi motivasyonla karşı çıkıyorlar bu çok açık '' Hristiyan Fanatizmi'' .Bu gerçek daha fazla saklanamaz.Hristiyan fanatizmini gizlemek için yıllardır ırkçılık,ayrımcılık yada İslamafobya diyerek korunmaya çalışıldı, saklandı,gizlendi.Ancak gelinen noktada Hristiyan fanatizmi Avrupa'nın sosyal barışını,çok kültürlü,çok dinli,çok dilli yapısını tehdit eder hala gelmiştir.
Popülist politikalarla bu gelişmeleri teşvik eden ve çok kolay halkı kandırıp iktidar olan siyasetçilerin şapkalarını önlerine alıp düşünmeleri gerekir.Çünkü gidişat her geçen gün kontrolden çıkmaktadır.Sadece Almanya'da geçen bir yılda 800'ün üzerinde saldırı olmuştur.
Hristiyan fanatizmi dalga dalga Avrupayı esir almaktadır.Siyaseti,siyasetçiyi,sokağı ve medyanın dilini esir almaktadır.Biz sürekli göçmen kökenli yurttaşlarla uğraşan siyasetçileri ve medyayı uyarıyoruz.Lütfen evinizin içine bakın ve Hristiyan fanatizmini durdurun...
agedikoğlu 12 mart 2018
10 Mart 2018 Cumartesi
Cami Yöneticilerine Duyuru
15 Temmuz Şehidlerimiz için camide yapılacak Şehitlerimizi anma törenine izin vermeyen bu zihniyetler.....Şimdi
Belediye seçimleri yaklaştı diye Alman siyasetçilere camide propaganda yapmak serbest hale getirdiler.SPD Frankfurt belediye başkanlığı adayı Peter Feldmann Camide konuşuyor cami yöneticileri el pençe bekliyorlar !!
Demek ki sadece Fransa da değil Avrupa nın her yerinde cami yöneticilerimiz ortak bir gaflet içindeler.Yukarıdaki resim ve örnek Almanya'dan.Fakat Avrupa nın her yerinde tablo aynı.Yani 50 yılı aşkındır milletimizi aldatan,kandıran hatta aşşağılayan bu siyasetçiler camilerde sütten çıkmış ak kaşık gibi ağırlanıyorlar.Hiç sorgulayan,soru soran çıkmıyor. Havalanlarında köpekle niye arıyorsunuz,ne yapmak istiyorsunuz yada Alman federal meclisinde sözde ermeni soykırım yasa tasarısı oylanırken oyunuzun rengi neydi veya listelerinizde bir tanecik Türk gelenekleri ile barışık bir milletvekili yok...
Bu soruları neden sormuyor ve sorgulamıyorlar..Cevabı kolay ve açık camilerimizin basit,küçük taleplerini karşıladıkları için yapılan zulümlere sessiz kalıyorlar.Bu durum Almanya,Fransa,Belçika,Hollanda ve tüm Avrupa ülkelerindeki camilerimizin hepsi için geçerlidir.
Avrupada Müslüman kökenlilerin kurduğu siyasi partilere sıra gelince bu cami yöneticileri ne yazık ki sertleşiyorlar,efeleniyorlar...Caminin içini bırakın, lokellerde bile çalışma yapılmasına müsaade etmiyorlar.Bu adaletsizliği halkımız görüyor.Milletimiz bu adaletsizliğe başkaldırmalıdır. Yöneticilerin bu haksız uygulamalarına karşı üyelik haklarını kullanmalıdır.Bu devran böyle gitmez,gitmeyecek yakında herkes görecek..
İmtihan....
Şimdi anlıyorum, düz yol varken kayalıklara tırmandırılma hikmetini
Şimdi anlıyorum, umutla çalınmış kapıların tek, tek yüzümüze kapanmasını
Şimdi anlıyorum, sürekli mühürlü kalpler,sağır kulaklarla imtihan oluşumuzu
Şimdi anlıyorum, umutla çalınmış kapıların tek, tek yüzümüze kapanmasını
Şimdi anlıyorum, sürekli mühürlü kalpler,sağır kulaklarla imtihan oluşumuzu
İmtihan ola,ola büyüyormuş insan
Ve imtihan ola ola yanıyor,pişiyor ve olgunlaşıyormuş
Ve imtihan ola ola nehir oluyor,okyanus oluyormuş
Sonra için,için kaynıyormuşta dünyanın haberi olmuyormuş
Ve imtihan ola ola yanıyor,pişiyor ve olgunlaşıyormuş
Ve imtihan ola ola nehir oluyor,okyanus oluyormuş
Sonra için,için kaynıyormuşta dünyanın haberi olmuyormuş
Anlıyoruz ki yalnızlıklar pişiyormuş insanları Karşılaştıkları zorlukları,güçlükleri kendilerine sunulmuş bir nimet olarak görmeliymiş.Her karşılaştığımız zorlukta sunulan zorluğun bir nimet olduğunu bilmeliymişiz
agedikoğlu 09 mart 2018
9 Mart 2018 Cuma
Zulme başkaldırmayacaksan ne işe yararsın sen...
Evet, hakkı hakim kılmak,acıları dindirmek ve adil bir dünya kurmak için çalışmayacaksak bizim diğerlerinden ne farkımız kalır.
Geçende Cojep kampında da belirttiğim gibi DİN,TARİH ve MEDENİYETİMİZ bize misyon yüklüyor,sorumluluklarımızı hatırlatıyor...
Büyük sahabi Eyyub el-Ensari hazretleride bunlardan biri değil mi.İlerlemiş yaşına ve çocuklarının itirazına rağmen İstanbul surları önlerine onu getiren neydi acaba.Onu surların önüne getiren şey Dini,tarihi sorumluluklarıydı. O Dinin,Tarihin ve Medeniyetin kendine yüklediği misyona sahip çıktığı için surların önlerine kadar gelmişti..
Çağımız, çağdaş DİN,TARİH ve MEDENİYET bilinci yüksek Eyyub el-Ensarileri bekliyor...
agedikoğlu 09 mart 2018
Geçende Cojep kampında da belirttiğim gibi DİN,TARİH ve MEDENİYETİMİZ bize misyon yüklüyor,sorumluluklarımızı hatırlatıyor...
Büyük sahabi Eyyub el-Ensari hazretleride bunlardan biri değil mi.İlerlemiş yaşına ve çocuklarının itirazına rağmen İstanbul surları önlerine onu getiren neydi acaba.Onu surların önüne getiren şey Dini,tarihi sorumluluklarıydı. O Dinin,Tarihin ve Medeniyetin kendine yüklediği misyona sahip çıktığı için surların önlerine kadar gelmişti..
Çağımız, çağdaş DİN,TARİH ve MEDENİYET bilinci yüksek Eyyub el-Ensarileri bekliyor...
agedikoğlu 09 mart 2018
Surları güçlendirirlerken sen nerde duruyorsun..
'' Tekrarın Gücüne İnanmalıyız'' Bu en çok ihtiyaç duyduğumuz şey bu.Onların sesleri o kadar çok çıkıyor ki biz mazlumların seslerini eziyorlar.Paramparça edip dağıtıyorlar.O halde aynı şeyi hep birlikte tekrar etmeliyiz ki onlar seslerimizin duyulmasını engelleyemesinler.
Hep birlikte sesli olarak düşünelim. 11 eylül 2001 den sonra en çok hayatları etkilenenler kimler.Özgürlük alanları daraltılanlar kimler.Potansiyel tehlike haline getirilenler kimler.
Tabi ki sensin
Tabi surların önündeki göçmenler
İsterseniz hep birlikte sayalım...
-Başörtüsü yasağı ile okuma ve çalışma hakları elinden alındı Müslüman kadınların
-Burka yasağı çıktı ve sadece daha çok ötekileştirildi bazı kadınlar
-Aile birleşimi zorlaştırıldı
-Fransız vatandaşlığına geçiş zorlaştırıldı
-Fransa İslamı tartışmaları ve İslam Konseyi tartışmaları ile Müslümanların dini hayatlarına müdahale edilmeye çalışıldı
-OHAL yasalaştı ve ibadethanelerin kapatılması kolaylaştırıldı
-Şimdi imamlar konusu tartışılıyor
-Radikalleşme bahane edilerek Müslümanların kurdukları özel okullarının önü kesilmeye çalışılıyor
Bunları çoğaltabiliriz.Bu saydıklarımız son 15 yılda oldu.Ve bu yasalar sadece Müslümanların hayatlarını etkiledi ve etkilemeye devam ediyor.Ancak Müslümanlar bu olanları çok çabuk unutuyor.Birilerinin bunu unutturmaması lazım.
Burada '' Tekrarın gücüne inanmalıyız'' ve haksızlıkları her platformda ve birlikte tekrar etmeliyiz.Bu zulümdür demeliyiz,evrensel değerler yok ediliyor demeliyiz.Göçmen kökenli halkların önündeki bu duvarların yeni çıkan yasalarla dahada güçlendirildiğini haykırmalıyız yeryüzüne
İşte bu ses PEJ'in seslendirdiği sesdir
PEJ ile birlikte tekrar edelim haksızlıkları
Ve haksızlıkları sadece PEJ'in kaldıracağına inanalım
Ve TEKRARIN GÜCÜNE İNANALIM
agedikoğlu 09 mart 2018
Hep birlikte sesli olarak düşünelim. 11 eylül 2001 den sonra en çok hayatları etkilenenler kimler.Özgürlük alanları daraltılanlar kimler.Potansiyel tehlike haline getirilenler kimler.
Tabi ki sensin
Tabi surların önündeki göçmenler
İsterseniz hep birlikte sayalım...
-Başörtüsü yasağı ile okuma ve çalışma hakları elinden alındı Müslüman kadınların
-Burka yasağı çıktı ve sadece daha çok ötekileştirildi bazı kadınlar
-Aile birleşimi zorlaştırıldı
-Fransız vatandaşlığına geçiş zorlaştırıldı
-Fransa İslamı tartışmaları ve İslam Konseyi tartışmaları ile Müslümanların dini hayatlarına müdahale edilmeye çalışıldı
-OHAL yasalaştı ve ibadethanelerin kapatılması kolaylaştırıldı
-Şimdi imamlar konusu tartışılıyor
-Radikalleşme bahane edilerek Müslümanların kurdukları özel okullarının önü kesilmeye çalışılıyor
Bunları çoğaltabiliriz.Bu saydıklarımız son 15 yılda oldu.Ve bu yasalar sadece Müslümanların hayatlarını etkiledi ve etkilemeye devam ediyor.Ancak Müslümanlar bu olanları çok çabuk unutuyor.Birilerinin bunu unutturmaması lazım.
Burada '' Tekrarın gücüne inanmalıyız'' ve haksızlıkları her platformda ve birlikte tekrar etmeliyiz.Bu zulümdür demeliyiz,evrensel değerler yok ediliyor demeliyiz.Göçmen kökenli halkların önündeki bu duvarların yeni çıkan yasalarla dahada güçlendirildiğini haykırmalıyız yeryüzüne
İşte bu ses PEJ'in seslendirdiği sesdir
PEJ ile birlikte tekrar edelim haksızlıkları
Ve haksızlıkları sadece PEJ'in kaldıracağına inanalım
Ve TEKRARIN GÜCÜNE İNANALIM
agedikoğlu 09 mart 2018
8 Mart 2018 Perşembe
Surların Önünde Göçmenler Ve PS
2000'li yılların başı Paris’deyiz.. PS genel merkezinde genel sekreter François Hollande ile görüşmemizden kareler..Biz hiç kimsenin olmadığı dönemlerde bu mücadeleye başladık ve asla bunların çözüm olmadığını o günlerde gördük...
Şimdi bu konularda biz birazcık katı olunca işe yeni başlayanlar hemen seslerini yükseltiyorlar.Diyalog diyorlar,erken diyorlar veya bizim oyumuz ne kadar ki diyorlar.Hatta daha ileri gidip partileşmek ırkçı partilerinin oyunu yükseltir diyerek PS'in ağzı ile konuşanlar bile çıkıyor..
Halbuki sesimize kulak verseler gerçeği daha iyi görecekler.Bizlerin neredeyse 20 yıl öncesinden başlayarak onlarca acı tecrübe yaşadıktan sonra bugün burada olduğumuzu bilecekler.Bizim hareketimiz Fransalı Türkler ve göçmenlerin siyasi hafızasıdır.Çünkü başka bir grup böyle bir siyasi tecrübe yaşamamıştır.İşte resimde görüldüğü gibi 2000'li yılların başında Paris de sayın genel sekretere ulaşmış ve Göçmen kökenli yurttaşların PS de daha çok temsil edilmeli demiştik. Aradan 20 yıl geçti,PS çöktü ama Göçmen kökenli yurttaşların siyasal katılım ve temsil sorunlarında bir adım ilerleme yok.
Şimdi ne yapmak lazım.Denenmişi denemekte ısrar etmek kime ne yarar sağlar.Bir kerede kendimiz olmayı,PEJ olmayı düşünmeyelim mi.Surların önünde daha ne kadar bekleyeceğiz,bekleyeceksiniz.Hala sıkılmadınız mı,Yorulmadınız mı
agedikoğlu 08 mart 2017
Şimdi bu konularda biz birazcık katı olunca işe yeni başlayanlar hemen seslerini yükseltiyorlar.Diyalog diyorlar,erken diyorlar veya bizim oyumuz ne kadar ki diyorlar.Hatta daha ileri gidip partileşmek ırkçı partilerinin oyunu yükseltir diyerek PS'in ağzı ile konuşanlar bile çıkıyor..
Halbuki sesimize kulak verseler gerçeği daha iyi görecekler.Bizlerin neredeyse 20 yıl öncesinden başlayarak onlarca acı tecrübe yaşadıktan sonra bugün burada olduğumuzu bilecekler.Bizim hareketimiz Fransalı Türkler ve göçmenlerin siyasi hafızasıdır.Çünkü başka bir grup böyle bir siyasi tecrübe yaşamamıştır.İşte resimde görüldüğü gibi 2000'li yılların başında Paris de sayın genel sekretere ulaşmış ve Göçmen kökenli yurttaşların PS de daha çok temsil edilmeli demiştik. Aradan 20 yıl geçti,PS çöktü ama Göçmen kökenli yurttaşların siyasal katılım ve temsil sorunlarında bir adım ilerleme yok.
Şimdi ne yapmak lazım.Denenmişi denemekte ısrar etmek kime ne yarar sağlar.Bir kerede kendimiz olmayı,PEJ olmayı düşünmeyelim mi.Surların önünde daha ne kadar bekleyeceğiz,bekleyeceksiniz.Hala sıkılmadınız mı,Yorulmadınız mı
agedikoğlu 08 mart 2017
Macron Crif'in geleneksel yemeğinde konuştu
Fransa Cumhurbaşkanı Macron Crif'in yıllık geneksel yemeğinde yaptığı konuşmada Antisemitizimle mücadele edeceğini,antisemit olanların aynı zamanda Cumhuriyetinde düşmanları olduğunu söyledi.
Yemekte Antisimitizmin bittiği gibi bir yanılsama yaşandığını ama şimdi anlıyoruz ki bitmemiştir ve gereken tedbirler alınacaktır dedi.
Özellikle medya ve sosyal medyada antisemit yayınlara dikkat çeken Macron bu tür yayınların yasaklanması ve cezalandırılması için kanun hazırlayacaklarını dile getirdi.
Bir kanun teklifinin hazırlanması içinde CRİF Başkam yardımcısı Gil Taieb'in görevlendirdiğini sözlerine ekledi.Yemekte Küdüs'ün İsrail'in Başkenti yapılması kanusundaki tarafsızlığını sürdürdü.
Yemekte İsrailli yerleşimcilerin her gün adım adım Filistin'de gerçekleştirdikleri işgal gündeme gelmedi.İsrail'in Filistinlilere yönelik zulümlerinden hiç bahsedilmedi.Terör devleti İsrail'in dünyanın gözleri önünde gerçekleştirdiği zulümlerden ve insan hakları ihlallerinden bahsedilmedi.İsrail'de Tutuklu gazetecilerden söz edilmedi.Paris ziyaretinde Erdoğan'a soru soran gazeteciyi aradı gözler ama salonda yoktu.
Ve dahası Crif üyelerine nasihatlar eden bir Macron yoktu.Birde CFCM yemeğinde ki Macron'a bakın.Aradaki farkı göreceksiniz.Fransa Müslümanları siyasi partilerin oyuncağı değildir.Aralarında çevirdikleri futbol topu hiç değildir.Onurunu arayanlar,saygınlık arayanlar gerçeğin peşine düşmelidir.Gerçek PEJ - Eşitlik Ve Adalet Partisi- ile yürünülecek yoldur.O yol belki uzun ve zorlu bir yolculuktur ama onurludur...
agedikoğlu 08 mart 2018
Yemekte Antisimitizmin bittiği gibi bir yanılsama yaşandığını ama şimdi anlıyoruz ki bitmemiştir ve gereken tedbirler alınacaktır dedi.
Özellikle medya ve sosyal medyada antisemit yayınlara dikkat çeken Macron bu tür yayınların yasaklanması ve cezalandırılması için kanun hazırlayacaklarını dile getirdi.
Bir kanun teklifinin hazırlanması içinde CRİF Başkam yardımcısı Gil Taieb'in görevlendirdiğini sözlerine ekledi.Yemekte Küdüs'ün İsrail'in Başkenti yapılması kanusundaki tarafsızlığını sürdürdü.
Yemekte İsrailli yerleşimcilerin her gün adım adım Filistin'de gerçekleştirdikleri işgal gündeme gelmedi.İsrail'in Filistinlilere yönelik zulümlerinden hiç bahsedilmedi.Terör devleti İsrail'in dünyanın gözleri önünde gerçekleştirdiği zulümlerden ve insan hakları ihlallerinden bahsedilmedi.İsrail'de Tutuklu gazetecilerden söz edilmedi.Paris ziyaretinde Erdoğan'a soru soran gazeteciyi aradı gözler ama salonda yoktu.
Ve dahası Crif üyelerine nasihatlar eden bir Macron yoktu.Birde CFCM yemeğinde ki Macron'a bakın.Aradaki farkı göreceksiniz.Fransa Müslümanları siyasi partilerin oyuncağı değildir.Aralarında çevirdikleri futbol topu hiç değildir.Onurunu arayanlar,saygınlık arayanlar gerçeğin peşine düşmelidir.Gerçek PEJ - Eşitlik Ve Adalet Partisi- ile yürünülecek yoldur.O yol belki uzun ve zorlu bir yolculuktur ama onurludur...
agedikoğlu 08 mart 2018
7 Mart 2018 Çarşamba
Ezik siyaset anlayışı..
Sorunlar derinleşiyor.Derinleşen sorunlar karşısında mücadele etmesi gerekenler uzlaşma politikası güderek anlaşmaya daha doğrusu günü idare etmeye çalışıyorlar.
Bu politikalar iflas etmiştir.Bu modası geçmiş politikaları Fransa Türk toplumuna,Göçmen kökenli Fransa yurttaşlarına yedirmeye çalışanlar her gün sistemin karşılarına diktiği yeni bir duvarlarla karşılaşıyorlar.Ancak buna rağmen duvarların altından,üstünden eğilerek bükülerek geçip yine idare etmekte ısrar ediyorlar.
Aslında bu uzlaşma kültürü denilen şey tek taraflı olarak güçlünün zayıf olana dayatma siyasetidir.Zayıf olanın yaptığı kem küm ederek güçlüyü kızdırmadan ve güçlüye diklenmeden ona dilenmektir.Bu ezik dilenme siyasetini yüksek perdeden göçmen kökenli vatandaşlara ve Fransalı Türklere yutturmaya çalışmak iki kere zulümdür.
Bu ezik siyasetçilere milletimiz ve göçmen kökenli yurttaşlar haddini bildirmelidir
Halklarımız bizden diklenmeden dik duruşlu bir siyaset sergilememizi istiyor.
agedikoğlu 07 mart 2018
Bu politikalar iflas etmiştir.Bu modası geçmiş politikaları Fransa Türk toplumuna,Göçmen kökenli Fransa yurttaşlarına yedirmeye çalışanlar her gün sistemin karşılarına diktiği yeni bir duvarlarla karşılaşıyorlar.Ancak buna rağmen duvarların altından,üstünden eğilerek bükülerek geçip yine idare etmekte ısrar ediyorlar.
Aslında bu uzlaşma kültürü denilen şey tek taraflı olarak güçlünün zayıf olana dayatma siyasetidir.Zayıf olanın yaptığı kem küm ederek güçlüyü kızdırmadan ve güçlüye diklenmeden ona dilenmektir.Bu ezik dilenme siyasetini yüksek perdeden göçmen kökenli vatandaşlara ve Fransalı Türklere yutturmaya çalışmak iki kere zulümdür.
Bu ezik siyasetçilere milletimiz ve göçmen kökenli yurttaşlar haddini bildirmelidir
Halklarımız bizden diklenmeden dik duruşlu bir siyaset sergilememizi istiyor.
agedikoğlu 07 mart 2018
6 Mart 2018 Salı
Sözümüz var
Ey ülkemin güzel insanları....!!!!
MERHAMETİN olmadığı yerde , MEDENİYET olmaz.Kendinizi kandırmayın..!!!
Yıllardır sizi yalancı baharlarla kandıranlara artık sözleyecek bir sözünüz olsun.Mediniyetinde.merhametinde ana rahmi sensin.
Zulüm karanlıklarının her yana sardığı bir dönemde doğum sancısı sensin.beklenen sensin..
agedikoğlu mart 2018
2 Mart 2018 Cuma
Bosna da Mart Soğuğu..
Bundan sonrası için anılara sığınıp, kim bilir belki bir şarkı çalışında, bir şiir dizesinde, dost meclisinde ya da ıssız bir sokakta yürürken eski günlere dair yaşanmışlıklar kalbimde her ne kadar burukluk bıraksa da dudağımın kenarında bir tebessüm olarak kalacak. Yüzünü, bana o derin ve içten bakışlarını, herşeye rağmen “iyi insan” yanını, merhametini, ellerinin sıcaklığını ve en önemlisi ne yaparsan yap asla bittiğine inanmadığım ve ölene kadar da inanmayacağım “aşkını” düşünüp ömrümün geri kalan kısmında bunlarla avunacağım. Hayat bir hikayedir. Demek ki bizim birbirimizin hikayesinde rollerimiz buraya kadarmış. Başlangıcı ne güzeldi oysa. Bir adam bir kızı çok sevmişti, ve onu bu sevginin büyüklüğüne ve hayatta her engeli aşkları ile aşabileceklerine inandırmıştı.. Kız yolun daha çok başındaydı, adamın o büyük, kalabalık ve yoğun dünyasında kendine uygun bir yer olup olmadığından emin olamıyordu bir türlü.. aklına koymuştu, o da mesleğine bir an önce başlayıp kendi ayaklarının üstünde durabilen güçlü bir kadın olacaktı ancak o zaman herkese karşı daha dik durabilirdi sevdiğinin yanında.. ancak kader yaptı yapacağını ve yollar ayrıldı.. acılar çekildi, teselliler arandı, lanetler edildi, ama ne olursa olsun o kız yıllar sonra o adamın kapısını yeniden çaldı.. ürkekti ne ile karşılaşacağını bilmiyordu ama göze almıştı bir kere. Adam ise yorgundu, yıpranmıştı.. kızı içeri buyur etti ama içeride ona uygun ağırlayabileceği bir yer olup olmadığını bilemiyordu.. üzmek mi yoksa yeniden üzülmek mi istemiyordu? Kim bilir? Zamanla yaralarını sarmıştı belli ki. Tek aşkı davasıydı bundan sonra.. kız ne yaparsa yapsın bir türlü eski günlere dönemediler. Bencildi belki de kız gerçekten adamın da dediği gibi ama onu bu kadar hırçın ve bencil kılan şey aslında kavuşma ihtimalinin imkansızlığına duyduğu öfkedendi.. aşkını ve hasretini yıllarca içinde yaşamak zorunda kalmasındandı.. adam kulağını kapatmıştı ne yazıkki.. kız ise öldüğü güne kadar onu sevmeye devam edecekti her nerede ve kimle olursa olsun..
Bosnada mart soğuğu hikayesinden alıntı
01 mart 2018
Bosnada mart soğuğu hikayesinden alıntı
01 mart 2018
1 Mart 2018 Perşembe
Dava Eri Gençlere...
Dava adamı:Nefsi ile davası arasında ki engelleri kaldıran,temizleyen ve mazeret putlarını yıkan insandır.
Büyük iddiaları olan insanların basit mazaretlere sığınarak patenaj yaptıkları çok görülmüştür.Nefis putu dava adamın en büyük düşmanıdır.Onu ağırlaştıran,saptıran, yolundan alıkoyan nefis putudur.
O put hergün farklı ve kendince haklı gerekçelerle gelir dava adamı ile davası arasına girer ve ikna eder.
Bu put bazen işin,bazen rahatın,bazen menfaatlerin,bazen okulun ,bazen eşin,bazen kariyerin ve bazende kibrindir.Bu putları yıkmadan DAVAN ile Nefsin arasında ki mazaretler çöplüğünü temizlemeden dava adamı olmazsın.Everest tepesi kadar iddiası olanlar çakıl taşlarına yenilmez.O halde silkin ve davan ile arana giren putları kır...
agedikoğlu 01 mart 2018
Büyük iddiaları olan insanların basit mazaretlere sığınarak patenaj yaptıkları çok görülmüştür.Nefis putu dava adamın en büyük düşmanıdır.Onu ağırlaştıran,saptıran, yolundan alıkoyan nefis putudur.
O put hergün farklı ve kendince haklı gerekçelerle gelir dava adamı ile davası arasına girer ve ikna eder.
Bu put bazen işin,bazen rahatın,bazen menfaatlerin,bazen okulun ,bazen eşin,bazen kariyerin ve bazende kibrindir.Bu putları yıkmadan DAVAN ile Nefsin arasında ki mazaretler çöplüğünü temizlemeden dava adamı olmazsın.Everest tepesi kadar iddiası olanlar çakıl taşlarına yenilmez.O halde silkin ve davan ile arana giren putları kır...
agedikoğlu 01 mart 2018
28 Şubat 2018 Çarşamba
Ey Merhamet....
Hiç kimse bizi duymasa,anlamasa, sağır,soğuk duvarlara dönüşse herkes değilmi ki biz yüreğimizin merhamet çağrısını duyuyoruz ve o çağrıya uyarak sürekli kıyamdayız ve sürekli zalimlere hadlerini bildirmek için bileniyoruz bu bize yeter...!!
Çünkü bizi yaşatan ve insan yapan o merhametimizdir.
Önemli olan insanın kendini duymasıdır.İçindeki çığlığı duymayanlar,seslerini duyuramazlar...
agedikoğlu 28 şubat 2018
27 Şubat 2018 Salı
26 Şubat 2018 Pazartesi
Gençlere dair..
EY GENÇ ADAM DÜNYA SENİ DURDURAMAZ..
İmanı ve İddiası olan insanları dünyanın içindekiler durduramaz.İddia sahibi olduğunu iddia edenlerin işlerini,eşlerini,aşlarını,tatillerini,evlerini,dükkanlarını,kariyerlerini hülasa dünyalıklarını DAVALARINA tercih etmeleri imkansızdır
ONLARI DÜNYANIN İÇİNDEKİLER SATIN ALAMAZ.
Eğer satın alıyorsa onların davaları yoktur..
agedikoğlu 26 şubat
İmanı ve İddiası olan insanları dünyanın içindekiler durduramaz.İddia sahibi olduğunu iddia edenlerin işlerini,eşlerini,aşlarını,tatillerini,evlerini,dükkanlarını,kariyerlerini hülasa dünyalıklarını DAVALARINA tercih etmeleri imkansızdır
ONLARI DÜNYANIN İÇİNDEKİLER SATIN ALAMAZ.
Eğer satın alıyorsa onların davaları yoktur..
agedikoğlu 26 şubat
23 Şubat 2018 Cuma
Kaldırımlar...
İnsanın içini üşüten soğuk bir Strazburg dan hayırlı cumalar diliyorum.Kaldırımlar,caddeler boş.Böyle soğuk günlerde insanlar kapalı yerlerde olmayı olmayı tercih ediyorlar.Bende paltoma büründüm yalnız başıma kaldırımlarda yürüyorum.
Derin düşünceler içindeyim.Avrupa'da son 15 yılda Göçmen kökenli vatandaşlar ve özellikle Müslümanlar aleyhine çıkan kanunları ve yasaları düşünüyorum.İçim daha bir kararıyor ve yalnızlığım daha bir koyulaşıyor.Yalnızlık hissediyorum çünkü çıkan kanunların ittiği,dışladığı ve önüne surlar diktiği vatandaşlarımız olup bitenlere kayıtsız.Yapılan çağrılara ilgisiz.Bu yaşanılan süreçlerin sonuçlarını öngöremiyor.Orta ve uzun vadede doğuracağı sonuçların farkında değil.Bunları kaygı edinen bir adam nasıl yalnız olur siz hayal edin.Avrupa ya Malcom X gibi bir adam lazım.Gerçekleri bütün çıplaklığıyla haykıracak ve dikilen surların karşısına geçip cesurca surlara doğru yürüyecek..
Bunları hayal ediyorum yalnız başıma yürürken kaldırımlarda...
23 şubat 2018 Strazburg agedikoğlu
Derin düşünceler içindeyim.Avrupa'da son 15 yılda Göçmen kökenli vatandaşlar ve özellikle Müslümanlar aleyhine çıkan kanunları ve yasaları düşünüyorum.İçim daha bir kararıyor ve yalnızlığım daha bir koyulaşıyor.Yalnızlık hissediyorum çünkü çıkan kanunların ittiği,dışladığı ve önüne surlar diktiği vatandaşlarımız olup bitenlere kayıtsız.Yapılan çağrılara ilgisiz.Bu yaşanılan süreçlerin sonuçlarını öngöremiyor.Orta ve uzun vadede doğuracağı sonuçların farkında değil.Bunları kaygı edinen bir adam nasıl yalnız olur siz hayal edin.Avrupa ya Malcom X gibi bir adam lazım.Gerçekleri bütün çıplaklığıyla haykıracak ve dikilen surların karşısına geçip cesurca surlara doğru yürüyecek..
Bunları hayal ediyorum yalnız başıma yürürken kaldırımlarda...
23 şubat 2018 Strazburg agedikoğlu
22 Şubat 2018 Perşembe
Sesini Yükselt...
Sen bilmiyorsun belki ama biz hep burdaydık.
Yıllardır yalnız bırakmış olsanızda burdaydık
Bundan sonrada hep burada olacağız
PKK karşı yürüdük
Çeçenistan bağımsızlığı için Çeçen halkı ile dayanışma yürüyüşünü gerçekleştirdik
Kudüs'ü savunduk
Gezide biz vardık
Fetö nün kalleş darbesinde ilk ses veren olduk
İlk siyasi haklar mücadelesini başlattık
Hak hukuk mücadelesinde hep en önde olduk
Hesapsızca ortak değerlerimizden yana olduk
İnsanlığın ortak değerlerini savunduk
Şimdi sıra sizde
Sizde PEJ ile birlikte olun ve sesinizi yükseltin
agedikoğlu 22 mayıs 2018
Yıllardır yalnız bırakmış olsanızda burdaydık
Bundan sonrada hep burada olacağız
PKK karşı yürüdük
Çeçenistan bağımsızlığı için Çeçen halkı ile dayanışma yürüyüşünü gerçekleştirdik
Kudüs'ü savunduk
Gezide biz vardık
Fetö nün kalleş darbesinde ilk ses veren olduk
İlk siyasi haklar mücadelesini başlattık
Hak hukuk mücadelesinde hep en önde olduk
Hesapsızca ortak değerlerimizden yana olduk
İnsanlığın ortak değerlerini savunduk
Şimdi sıra sizde
Sizde PEJ ile birlikte olun ve sesinizi yükseltin
agedikoğlu 22 mayıs 2018
Ne Zaman Kımıldayacaksın..
Bak biz buradayız
Adresimiz açık
Sana yönelen antidemokratik uygulamalara karşı bayrak açtık
Bunları yaparken dışlayacaklarmış,komünoter diyeceklermiş,Müslüman partisi,Erdoğanın partisi,Türk partisi vs vs diyeceklermiş hesabını yapmadan buradayız
Ohal yasalarıyla ötekileştiriliyorsun
Radikaleşme yasalarıyla okulların,camilerin ve bütün kazanımların tehdit altında
Hiç bir parti bu haklarını savunmuyor
Sadece PEJ cesur ve seninle
Bu parti her şeyi göğüsleyerek senin yanında duruyor.Sen ne zaman PEJ in yanında DURACAKSIN..
Çok geç olmadan yerini belirle
Başkanlarını,yöneticilerini uyar
Komşunu,arkadaşlarını PEJ ile birlikte olmaya çağır..
agedikoğlu 22 şubat 2018
Adresimiz açık
Sana yönelen antidemokratik uygulamalara karşı bayrak açtık
Bunları yaparken dışlayacaklarmış,komünoter diyeceklermiş,Müslüman partisi,Erdoğanın partisi,Türk partisi vs vs diyeceklermiş hesabını yapmadan buradayız
Ohal yasalarıyla ötekileştiriliyorsun
Radikaleşme yasalarıyla okulların,camilerin ve bütün kazanımların tehdit altında
Hiç bir parti bu haklarını savunmuyor
Sadece PEJ cesur ve seninle
Bu parti her şeyi göğüsleyerek senin yanında duruyor.Sen ne zaman PEJ in yanında DURACAKSIN..
Çok geç olmadan yerini belirle
Başkanlarını,yöneticilerini uyar
Komşunu,arkadaşlarını PEJ ile birlikte olmaya çağır..
agedikoğlu 22 şubat 2018
21 Şubat 2018 Çarşamba
Yüreğinin Götürdüğü Yere Git...
İnsan sesinin tınısı,tonu,rengi beni hep derinden etkilemiştir.Tıpkı bir melodi gibi peşinden sürükleyip,hallerden hale soktuğu olmuştur.Bazı sesler sorgusuz,sualsiz teslim almıştır beni.
Sesler insanı göğe,denize ve kavgaya çağır gibi çağırır.O sesi duyduğunuzda hesap yapmazsınız.Yüreğin alır götürür...!!!
Sesler insanı göğe,denize ve kavgaya çağır gibi çağırır.O sesi duyduğunuzda hesap yapmazsınız.Yüreğin alır götürür...!!!
Yalancı seslere dikkat..!!Bazı sesler vardır içine profesyonellik katılmıştır,sese çalışılmıştır.Ses ruhundan,köklerinden koparılmıştır.Er yada geç çalışılmış sesler fire verecektir.
Sen suyu kaynağında ara ve kaynağından içmeye devam et
agedikoğlu 20 Şubat 2018
20 Şubat 2018 Salı
KEKİK KOKUSU ...!!!
Biriktirmek,biriktirdiğini bilmeden biriktirmek insana has bir özellik.Farkında olmadan hepimiz biriktiriyoruz.En büyük gizli dinleme istasyonu biziz.Milyonlarca ses duyuyoruz.En büyük kayıt merkezi bizde,milyonlarca görüntü alıp saklıyoruz.Ruhlarımız,bedenlerimiz biriktirdiğimiz bu ağır yüklerin altında eziliyor.Kimimiz daha şanslı çünkü güçlü filtreleri var.Her sesi,her görüntüyü almıyorlar.Onlar daha rafine ,korunmuş,demlemiş dingin oluyorlar.Dağlarda,uçurum kenarlarında yetişen kekikler gibi,çok yükseklerde ve yalnız oluyorlar.Bir gün o kekikleri buluyorsunuz.Uzanıp koklamak isteğiniz zaman ayağınız kayıp uçurumlara düşüyorsunuz.Hayat birazda bu değilmi Rüveyda...
agedikoğlu 20 nisan 2018
13 Şubat 2018 Salı
Denizi Gördüğümde...
Denizi gördüğümde içimde dalgalar yükseliyor
Mavilikleri görünce kanatlanıp uçuyorum...!!!
Mavilikleri görünce kanatlanıp uçuyorum...!!!
Bir deli çocuk
Aykırı bir ses
Başkaldıran bir isyancı
Duvarlara şiir yazan bir adam
Geziniyor içimde
Aykırı bir ses
Başkaldıran bir isyancı
Duvarlara şiir yazan bir adam
Geziniyor içimde
agedikoğlu 12 Şubat 2018
EY NEFSİM...!!!
Ara ara üstüme geliyorsun
Biliyorum sinsice yaklaşıyorsun
Zayıf bir anımda çullanıyorsun üstüme
Biriktirdiğim acıları,hayal kırıklıklarını saçıyorsun ortaya
Bir eşikten geçerken yaşadığım yalnızlıkları
İçine düştüğüm çıkmazları
Bir başıma yüzleştiğim çaresizlikleri
Hepsiyle geliyorsun üstüme
Sonra kayaya toslayıp gidiyorsun
Ey nefsim hala niye diz çökmüyorsun
Biliyorum sinsice yaklaşıyorsun
Zayıf bir anımda çullanıyorsun üstüme
Biriktirdiğim acıları,hayal kırıklıklarını saçıyorsun ortaya
Bir eşikten geçerken yaşadığım yalnızlıkları
İçine düştüğüm çıkmazları
Bir başıma yüzleştiğim çaresizlikleri
Hepsiyle geliyorsun üstüme
Sonra kayaya toslayıp gidiyorsun
Ey nefsim hala niye diz çökmüyorsun
12 Şubat 2018 agedikoğlu
Bilemedin....
Bilemedin
Peşinden gelişimi bilemedin
Sessizliğinde üşüyordum
En deli rüzgarlarla koşuyordum peşinden
Mesala bahar oluyordum
Bütün renkleri seriyordum önüne
Mesala koşarken yoruluyordum
Sonbaharda solgun bir yüzle geliyordum
Yazın o en uzun gecelerde mehtabın oluyordum
Anlamıyordun
Bencildin hala çok bencilsin
Sessizce içimde ölüyordun
Peşinden gelişimi bilemedin
Sessizliğinde üşüyordum
En deli rüzgarlarla koşuyordum peşinden
Mesala bahar oluyordum
Bütün renkleri seriyordum önüne
Mesala koşarken yoruluyordum
Sonbaharda solgun bir yüzle geliyordum
Yazın o en uzun gecelerde mehtabın oluyordum
Anlamıyordun
Bencildin hala çok bencilsin
Sessizce içimde ölüyordun
agedikoğlu 5 Aralık 2017
6 Şubat 2018 Salı
SÜRGÜN....
Asıl sürgünü,kendime sürüldüğümde
yaşadım
En uzun sürgünlüğüm kendimde yaşadığım
sürgünlüktür...!!!
30 Ocak 2018 Salı
TAŞ ATAN ÇOCUK...!!!!
Çocuk,sapanıyla güneşe taş atıyor ve inatla güneşi düşüreceğim diyordu.Ve durmadan mırıltılar halinde bütün şehirlerimizi bombalarınızla yıktınız,yaktınız diye sayıklıyordu.Kandahar,Kabil yandı,Bağdat,Şam,Halep yandı diyordu.Ben sadece seyrettim.Çünkü işgalcilerin uçakları ve bombaları gibi benim uçaklarım ve bombalarım yok diyordu.Ve sürekli sapanıyla güneşe taş atarak,güneşi düşüreceğim ve şehirlerimi yıkan,yakan bütün zalimleri yok edeceğim diyordu. Evet çocuk inançla güneşe taş atıyordu...Sahi sen ne yapıyorsun
agedikoğlu
30 ocak 2018 saat:03
30 ocak 2018 saat:03
26 Ocak 2018 Cuma
Biliyormusun....
Biliyormusun...!!!
Nasıl sevmiştim,geceyi,şehiri,ıslak kaldırımları,yağmuru,nehiri ve köprüleri..
Hepsini bir rüzgar aldı gitti..
Nasıl sevmiştim,geceyi,şehiri,ıslak kaldırımları,yağmuru,nehiri ve köprüleri..
Hepsini bir rüzgar aldı gitti..