4 Eylül 2017 Pazartesi

Macron-Erdoğan ilişkisinde nerde durmalıyız..

Macron ve Erdoğan yakınlaşması Türkiye ve Fransa ilişkilerinde yeni bir döneme mi işaret ediyor.Bekleyip göreceğiz.Şimdiden bir şeyler söylemek için çok erken..Ancak şu gözden kaçmamalı. Hollande, döneminde başlayan Türkiye, Fransa ilişkilerinde ki  ılıman iklim Macron'un Türkiye ile ilgili bir dergiye verdiği mülakatta söylediği sözlere rağmen iyi bir seyirde sürüyor. Almanya nın başını çektiği ve Türkiye- Avrupa ilişkilerini gerginleştiren bir politikaya rağmen, Fransa nın  Türkiye ilişkilerinde Almanya ya mesafeli bir tutum alması Fransalı Türkler ve Türkiye için anlamlıdır..

Seçim dönemlerinde siyasal tercihlerimizi belirlerken Macron'un temsil ettiği siyasal tercihleri desteklemek ayrı şey,O seçildikten sonra O'nun  Cumhurbaşkalığında Fransa nın yönetimiyle ilgili görüşlerde bulunmak ayrı şeyler.Seçimler oldu ve Fransa halkları tercihlerini Macron'dan yana koydu.Bu aşamadan sonra ileriye bakmak gerekir.

Fransalı Türkler, Türkiye ve Fransa ilişkilerinin her alanda geliştirilmesi için çalışmalıdır.Ortak çıkarlarımız bunu gerektirmektedir.Fransa da 800.000 civarında Türk kökenli Fransa yurttaşı yaşamaktadır.Fransa ve Türkiye nin ekonomik,siyasi ve kültürel ilişkileri ne kadar gelişirse  halkların karşılıklı bağımlılıkları ne kadar artarsa barış içinde ve  birarada yaşama umudu o oranda artar.

Fransa Türkler bu süreçlere köprü olmalıdır.Fransa nın doğudaki en büyük ve güvenilir partneri Türkiye olmalı ve Türkiye nin Batıdaki  en büyük ve güvenilir partneri Fransa olmalıdır.Bu tezi geliştirecek çalışmalar içinde olunmalıdır.Türk stklar her platformda bu anlayışı yaygınlaştırılmalıdır.
Bu amaçla toplantılar düzenlenmeli,karşılıklı olarak üniversitelerin işbirlikleri arttırılmalı ve ekonomik işbirlikleri güçlendirilmelidir.

Macron'un görev süresi bittikten sonra yapılacak ilk seçimde siyasal tercihlerimizi kullanırken elbette bu konuda farklı düşünmeye devam edeceğiz.Bu politikalar doğru yönetilebilirse halklarımızın hakları korunmuş olacaktır

agedikoğlu 04 eylül 2017