Avrupa da, uzunca bir dönemden beri İslamafobi ,Erdoğan düşmanlığana evrilmiş durumda.Batı ,Erdoğana hangi anlamı yada anlamları yükleyerek şeytanlaştırıyor, öncelikli olarak ona bakmak lazım.Birinci yükledikleri anlam içerden gezici,pkklı ve fetöcülerden ödünç alarak yükledikleri bir kavram, diktatör,sultan...Bu kavramlar içeride üretilmiş ve Avrupa ya pazarlanmıştır.Bu noktada karşılıklı derin bir işbirliği görünmektedir.Bu işbirliğini besleyen karşılıklı büyük bir çıkar ilişkisi söz konusudur.İkinci düşmanlık nedeni, tarihsel önyargılar ve bölgesel çıkarların farklılaşmasıdır.Türkiye geçmiş iktidar dönemlerinde olduğu gibi gözü kapalı batı çıkarlarına hizmet etmemektedir.Batı bu yeni durumu eksen kayması olarak tanımlayıp,Türkiye radikalleşiyor,İslama kayıyor gibi yaftalarla Türkiyeyi dünya kamuoyunda itibarsızlaştırmaya çalışmaktadır.Eskiden olsa ve bir iktidar içerden,dışardan bu şekilde kuşatılsa bir gün direnemez,para değer kaybeder,enflasyon yükselir,dolar patlar,sokak olayları artar,asker bildiri yayınlar,üniversite hocaları cüppelerini giyer, sokağa iner,medya buna destek verir ve sermaye kaygılarını açıklardı.Bu tiyatroya Avrupa,Amerika sessiz kalmaz ve Türkiye de demokratik değerler tehlikede açıklamalarıyla koroya katılır ve resim tamamlanırdı.Erdoğanla birlikte bu mekanizma çalışmıyor ve bu durum batının kimyasını bozmuş durumda.Fransa başta olmak üzere ,Almanya,İngiltere ve Amerikanın yüksek tirajlı gazetelerine ve dergilerine bir gözatın.Kin ve nefretle yazıyorlar.Gerçeklikten uzak yüzlerce makale bulursunuz.Oteriterleştiğini ve diktatörlüğe doğru gidildiğini yazan abuk,subuk hikayelere rastlarsınız.Halbuki son 14 yılda girdiği bütün seçimleri sandıkta kazanmış ve her seçimde oyunu arttırmış bir lider var ve Türkler o lideri destekliyorlar.Erdoğanla birlikte yollara,havalanlarına,yeni hastanelere,üniversitelere,okullara kavuştular,milli gelirleri arttı,dünyayla ticaret yapıyorlar ve hayat kaliteleri iyi yönde değişti.Bütün bunları tatmış ve yaşamış bir halka siz Erdoğan otoriterleşiyoru kabul ettiremezsiniz.Cumhuriyet tarihinde ilkkez bir halk, çıplak bedenleriyle takların ve havadan bomba yağdıran uçakların karşısına çıktılar.Avrupa ve Fransa daki gazeteci ve aydınların Erdoğan, düşmanlıkları o kadar ileri gitmişti ki bu efsane direnişi FETÖCÜ çeteden ödünç aldıkları bir kavramla yani 15 temmuz darbesine tiyatro diyecek kadar akıl kaybı yaşadılar
O Erdoğan ki Avrupalı Türklere ilkkez Türkiyedeki seçimlerde oy kullanma hakkı verdi,Türkiyenin konsoloslukları onun döneminde halkla dahada yakınlaştı.Sadece Türkiye ve Türkler değil bütün mazlum halklar nezdinde haklı bir Erdoğan efsanesi oluştu.Davos çıkışı,Filistin davasına verdiği destek,BM de dünya beşten büyüktür kampanyası,SİSİ nin Mısır daki darbesine açıktan karşı çıkması,Suriye ve Irak konularında takındığı tavırlar onu mazlum milletler nezdinde saygın bir noktaya taşımıştır
Şimdi Erdoğan dünyada yaşanılan kaos ve adaletsizliklerle ilgili yeni bir anlayış ve yeni bir yaklaşım getiriyor.Tüm insanlık için daha adil bir dünya istiyor.Cumhuriyet tarihinde ilk defa Dindarlar.Kürtler ,Aleviler ve Azınlıkların özgürlük alanlarını alabildiğine genişletti,genişletmeye devam ediyor.Bütün bu süreçleri birebir yaşayan insanlar gezi olayları ve fetö darbe girişiminde demorasiden ve hukuktan yana tavır aldığı için ve basın açıklamalarıyla destek verdiği için Strazburg belediye başkanı ve medya tarafından suçlanıyor ve fabrika ayarlarına dönün diye uyarılıyor.Aynı belediye Strazburgda PKK terör örgütünü öven gösterilere ,yürüyüşlere müsade ediyor ve aynı medya daha dün şemdimlide canlı bomba patlatarak masum insanları ve askerleri şehid eden PKKlı teröristlere hala terörist diyemiyor.Hani nerde objektiflik.Biz 50 yıldır Fransada yaşıyoruz.Bu 50 yılda pkk sempatizanı derneklerin nasıl korunup desteklendiğini ve bizlere nasıl ikimci sınıf vatandaş muamelesi yapıldığını yaşadık,yaşıyoruz.
Tüm bunlara rağmen diyoruz ki bu politikaların hiç kimseye faydası yok.Türkiye ve Fransa ilşkileri medyanın ve siyastçilerin bu tutumundan zarar görüyor.Bu tutum Fransayı Müslüman dünyadan koparıyor.Fransa nın kendi içinde sosyal barışa zarar veriyor.Bu çıkmaz yoldan siyasetçiler ve medya geri dönmelidir.Hiç kimsenin Fransa ya zarar verme hakkı yoktur.Cojep ve benzeri dernekler Türkiye -Fransa ilişkilerinde köprü olmalıdır.Hepimiz aynı gemide yolculuk yapıyoruz.Avrupa ve Fransa medyası ve siyasetçisinin Erdoğan ve Türkiye düşmanlığı politikası iflas etmiştir.Yeni arayışların vakti gelmiştir
agedikoğlu 10 ekim 2016