Uzun yıllardır derneksel yaşamın içinde olan birisi olarak rahatlıkla şunu söyleyebilirim ki tıkandık.Artan sorunlarımızı çözmekte mevcud dernekler,metotlar ve söylemler yetersiz kalmaktadır. Bu tıkanmışlığı aşmak ve yeni projeleri halka anlatmak ve paylaşmak istediğinizde önünüzde halka ulaşmak için fazla seçenek yok.Büyük kalabalıklar halinde biraraya geldiğimiz düğünlerin o kargaşası ve kaosunun dışında tek seçenek kalıyor ki oda camiler. Camilerimizin farklı siyasi görüş,anlayış ve yorumlar şeklinde teşkilatlandığını ve dışardan farklı düşüncelerin ifade edilmesine kapalı oldukları hepimizin malumudur.Milletimize ulaşmak için camiler ve düğünlerin dışında üçüncü bir yol bulmalıyız.Paris ve Lyon da internet üzerinden yayın yapan iki radyomuz ve bölgesel yayınlanan ve aylık çıkan bir kaç dergi ve gazeteden başka hiç bir şeyimiz yok.Bu radyo ve gazetelerin imkanları ve etkileri ortada.O halde bu sıkışmışlığı nasıl aşacağız.Aklı başında herkes buna çözüm bulmalıdır.Fransa da son dönemde başlatılan bir takım etkili medya yayın arayışları bile Fransalı Türklerin burada ki öncelikleri üzerinden ilerlememiştir.Bu süreci başlatan arkadaşlarımız bu toplumun en aydınlık yüzünü oluşturmalarına rağmen Fransalı Türklerin önceliklerinden hareketle değil,15 temmuz darbe girişiminin sonuçlarını referans alarak yola çıkmışlardır.Halbuki oluşacak medya Siyasi şuurlamaya motor olmayacaksa ,siyasi çalışmaların arkasında durmayacaksa Türkiye aleyhine oluşan kara bulutları kim,nasıl ve hangi güç dağıtacaktır.Yaşadığımız krizin temelinde siyasi şuursuzluk vardır.Yeni başlatılan medya girişimleri siyasi şuur kazandırmayı misyon edinmiyorsa , o tür medyadan çok var zaten.
Evet 2017 genel seçimlerine giderken her şeyi yeniden düşünmeliyiz.Dernekler henüz bu siyasi sürece mesafeli.Belediyeden,belediye ile kurdukları ilişkilerin zarar görmesinden,caminin imar izninin zora girmesinden çekiniyorlar.Yani yeni bir kıskaçla karşı karşıyalar.Ayrıca hiyarşileri buna müsade etmiyor.Bunlarla yetinmeyip, istisnalar hariç herkese açık salon görevi yapan cami lokellerinde bile kendimizi anlatmamıza fırsat verilmiyor.Tıkandık dediğim tamda bu.Fransa ,Türkiye yada başka ülkelerde medyayı ayakta tutan en büyük gelir kaynağı reklamlar.Özellikle kamu kuruluşları ve bankaların reklamları.Medyamızın Fransa da böyle bir şansı yok.
Ne yapacağız.Oturup ağlayacakmıyız.Elbette hayır.Sorunlarımızı aşmak için Fransa da Türk sermayesi elini taşın altına koymalıdır.Siyasi suurlanmaya destek verecek bir medyanın oluşumunu sahiplenmelidir.Sermaye sahiplerini göreve çağırıyoruz.Sermaye sahiplerinin bu kutlu mücadelede yerlerini almalarını bekliyoruz.Kesinlikle bu tıkanıklığı giderecek kahraman iş adamları çıkacakdır
Vakit yakın.Lütfen elinizi çabuk tutun
BU SANCIYI İÇİNDE DUYAN CESUR CÖMERT İŞADAMLARIMIZ BANA ULAŞABİLİR
agedikoğlu 17 ekim 2016