28 Ekim 2016 Cuma

Sonbahar

Sonbahar hüzün mevsimi derler.Belkide
hüzün en çok sonbahara yakışıyordurda ondandır.Bu mevsimde hüzün ansızın gelip taht kuruyor kalplerimize,gözlerimize ve gönüllerimize.Çok anlamlandıramadığımız şekilde gözlerimiz dalıyor uzaklara.1998 yılında Hacım, ben ve şabanla birlikte umre yolculuğumuz.Nasılda tank gibi geçiyor yıllar üstümüzden.Ve giden yıllar geriye gelmiyor..


agedikoğlu 28 ekim 2016


27 Ekim 2016 Perşembe

Demiştim..


Görünmek,bilinmek,tanınmak ve takdir edilmek istedin,tanınınca büyün bozuldu..Halbuki ben sana yüreğim ol,kalbim ol,nefesim ol,görünmeyen ben ol hatta sahibim ol demiştim....
Görünen ve büyüsü bozulmuş onca hemcinslerin ortalıkta geziniyorken, neden sokaklara özendin.Vitrinleri süsleyen tasarımların beyni ,kalbi ,yüreği olmak varken, niçin o ışıklı vitrinlere meylettin.O vitrinler sadece tüketiyor Rüveyda,bilemedin...

agedikoğlu 27 ekim 2017



24 Ekim 2016 Pazartesi

Nöbetteyiz...

Kızıyor,öfkeleniyor,içimiz daralıyor,darlanıyor ve harlanıyoruz.!Öfkeliyiz çünkü sesimizi duyuramıyoruz meydanlara,sokaklara,insanlara..!!!!

Hiç gitmedik.30 yıl önce bizi tanıyanlar geriye dönse yine nöbet yerinde ve dimdik ayakta bulacaklardır.Çünkü hayat bu nöbetten ibarettir..!

Gittiğimiz bütün şehirlerde alınlarında kavga parlayan çocuklarda gördük,bize yenilgiyi öğütleyen ölü yüzlü adamlarada şahid olduk....!!!!!!


agedikoğlu Nimes-Valence gezileri 23 ekim2016


18 Ekim 2016 Salı

PEJ İle Zalimlere Direnmeliyiz..

Dünyada olup bitenlere sırtımızı dönmeden kendi ajandamıza sahip çıkmalıyız.Musul üzerinden bir dünya savaşı yürütülüyor.30 un üzerinde ülkenin orduları koalisyon adı altında Irak da bulunuyor.Bu savaş Iraklıların savaşı değildir.Bu savaş emperyalistlerin enerji savaşıdır.100 yıl önce hangi sebeblerle ordaysalar,bugün aynı gerekçelerle orada bulunuyorlar.
Onun dışında yapılan açıklamaların gerçeklikle hiç bir alakası yoktur.Bölge emperyalistlerden ve onların maşası terör örgütlerinden temizlenmelidir.Bu aç gözlü adamlar dünya sistemine egemen olduğu middetçe müslüman-hristiyan yada Türk,Fransız,Alman,Arap hepimiz ya ölen yada öldüren olarak zarar görmeye devam edeceğiz.Din,Renk,Irk ayrımı gözetmeksizin hepimizi ezen ,sömüren bu zalimlere karşı direnmeli ve kazanmalıyız.
Pej zalimlere ve zulme karşı bayrak açmış bir partidir.Zulüm kimden gelirse,gelsin ve kime yönelik olursa,olsun zulmün kendisine karşıdır.PEJ, Fransa dış politikasının gözü kapalı, Amerikanın emperyal politikalarına teslim olmasına karşı durmaktadır.Fransa nın Bağdat daki varlığı bu açıdan sorgulanmalıdır.Cezayir işgali ve acılarının yıl dönümünde kolonyalist politikaların doğurduğu acılar ve can kayıpları yeniden gözden geçirilmelidir.Pej  Adil bir dünya için kazan, kazan anlayışını savunmaktadır,Dünyada ki adaletsizliklere karşıdır.Bu adaletsizlikler ancak ve ancak dünya kaynaklarının eşit dağıtılmasından geçmektedir.PEJ adalet temelli  bu ajandasını hayata geçirmek için alandadır ve 2017 ye bu heyacanla yürümektedir

agedikoğlu 18 ekim 2016


17 Ekim 2016 Pazartesi

2017 Seçimlerine Doğru Medya Sorunumuz..

Uzun yıllardır derneksel yaşamın içinde olan birisi olarak rahatlıkla şunu söyleyebilirim ki tıkandık.Artan sorunlarımızı çözmekte mevcud dernekler,metotlar ve söylemler yetersiz kalmaktadır. Bu tıkanmışlığı aşmak ve yeni projeleri halka anlatmak ve paylaşmak istediğinizde önünüzde halka ulaşmak için  fazla seçenek yok.Büyük kalabalıklar halinde biraraya geldiğimiz düğünlerin o kargaşası ve kaosunun dışında tek seçenek kalıyor ki oda camiler. Camilerimizin farklı siyasi görüş,anlayış ve yorumlar şeklinde teşkilatlandığını ve dışardan farklı düşüncelerin ifade edilmesine kapalı oldukları hepimizin malumudur.Milletimize ulaşmak için camiler ve düğünlerin dışında üçüncü bir yol bulmalıyız.Paris ve Lyon da internet üzerinden yayın yapan iki radyomuz ve bölgesel yayınlanan ve aylık çıkan bir kaç dergi ve gazeteden başka hiç bir şeyimiz yok.Bu radyo ve gazetelerin imkanları ve etkileri ortada.O halde bu sıkışmışlığı nasıl aşacağız.Aklı başında herkes buna çözüm bulmalıdır.Fransa da son dönemde başlatılan bir takım etkili medya yayın arayışları bile Fransalı Türklerin burada ki öncelikleri üzerinden ilerlememiştir.Bu süreci başlatan arkadaşlarımız bu toplumun en aydınlık yüzünü oluşturmalarına rağmen Fransalı Türklerin önceliklerinden hareketle değil,15 temmuz darbe girişiminin sonuçlarını referans alarak yola çıkmışlardır.Halbuki oluşacak medya Siyasi şuurlamaya motor olmayacaksa ,siyasi çalışmaların arkasında durmayacaksa Türkiye aleyhine oluşan kara bulutları kim,nasıl ve hangi güç dağıtacaktır.Yaşadığımız krizin temelinde siyasi şuursuzluk vardır.Yeni başlatılan medya girişimleri siyasi şuur kazandırmayı misyon edinmiyorsa , o tür medyadan çok var zaten.
Evet 2017 genel seçimlerine giderken her şeyi yeniden düşünmeliyiz.Dernekler henüz bu siyasi sürece mesafeli.Belediyeden,belediye ile kurdukları ilişkilerin zarar görmesinden,caminin imar izninin zora girmesinden çekiniyorlar.Yani yeni bir kıskaçla karşı karşıyalar.Ayrıca hiyarşileri buna müsade etmiyor.Bunlarla yetinmeyip, istisnalar hariç herkese açık salon görevi yapan cami lokellerinde bile  kendimizi anlatmamıza fırsat verilmiyor.Tıkandık dediğim tamda bu.Fransa ,Türkiye yada başka ülkelerde medyayı ayakta tutan en büyük gelir kaynağı reklamlar.Özellikle kamu kuruluşları ve bankaların reklamları.Medyamızın Fransa da böyle bir şansı yok.

Ne yapacağız.Oturup ağlayacakmıyız.Elbette hayır.Sorunlarımızı aşmak için Fransa da Türk sermayesi elini taşın altına koymalıdır.Siyasi suurlanmaya destek verecek bir medyanın oluşumunu sahiplenmelidir.Sermaye sahiplerini göreve çağırıyoruz.Sermaye sahiplerinin bu kutlu mücadelede yerlerini almalarını bekliyoruz.Kesinlikle bu tıkanıklığı giderecek kahraman iş adamları çıkacakdır
Vakit yakın.Lütfen elinizi çabuk tutun

BU SANCIYI İÇİNDE DUYAN CESUR CÖMERT İŞADAMLARIMIZ BANA ULAŞABİLİR

agedikoğlu 17 ekim 2016





Fransa Senotosunda Ermeni Tasarısının Oylanması Ve Timsahın Göz Yaşları...

Hafta sonu Evreux deydik.Paris ve yakınlarında yaşayan ve PEJ partisinin çalışmalarına ilgi duyan dostlarımızla 2017 Fransa genel seçimleri ve Milletvekili adaylıklarını konuşacaktık.Bu vesileyle hazırlık yaparken Evreux cemiyet başkanı Remzi kardeşimiz cemiyetleri ve halkıda davet edelim, onlarda istifade etsin önerisi getirdi.Bizlerde memnuniyetle kabul ettik.O günden itibaren sevgili başkanımız bölgede faaliyet gösteren 30 civarındaki cemiyetimizin başkanını bizzat arayarak ve farklı aralıklarla sms atarak toplantıya davet ediyor.Bu arada bulunduğu cemiyette cuma günleri anons ettiriyor.Hülasa üzerine düşeni fazlasıyla yapıyor.Ancak cumartesi akşam olduğunda cemiyetlerden hiç bir temsilci katılmıyor.Başkanımız, tabi ki bu tablo karşısında doğal olarak şaşkındı.Başkanımızı teselli etmek bize düştü.Çünkü biz son 18 yıldır milletin üzerine serpilmiş bu ölü toprağını kaldırmak için inanılmaz bir sabır ve azimle çalışıyoruz, yani antramanlıyız.Bu çalışmaları yürütürken arkamızda ne holdingler,ne şirketler ve nede o büyük federasyonlar var.Sadece inanmış bir avuç insan.Daha ilginç olanı toplantıdan hemen önce camide akşam namazı kıldık, namazda ortalama 70-80 kişi vardı.O kalabalıktan sadece 5-10 kişi gelip toplantı salonunun kapısından baktı, gitti.O şehirden davet edilen arap dernekleri, bizim Türklerden daha ilgiliydi.Hiç olmazsa onlardan 10 kadar temsilci katılmıştı.Ancak onlarda diyordu ki biz geldik ama başkan davet ettiği için ,yoksa biz siyasetle çok ilgili değiliz şerhini düşmüşlerdi.Fakat PEJ partisi genel başkanı Avukat Şakir Çolak beyin enfes konuşmasından sonra Arap derneğinin bayan yöneticisi söz isteyip kızının yaşadığı ayrımcılığı anlattı ve bütün gücüyle PEJ partisinin yanında duracağını ilan etti.Her yerde acı var,her yerde ayrımcılık ve yalnızlık var.Fakat  kimse çözüm önermiyor.Halbu ki çözüm PEJ partisi.PEJ bu mazlum ve yalnız halkların sözcüsü olarak ortaya çıkmış bir parti.Mazlumlar bu partiye sahip çıkarsa büyük parti olacak,mazlumlar partileşecek.
Bu örneği şunun için anlattım.Hiç kimse siyaseten biz en büyüğüz diye efelenmesin.Ne yazık ki camilerimiz,cemiyetlerimiz siyasal şuurdan yoksun kalabalıklarla dolu.Bu kalabalıkların hiç bir siyasi karşılığı yok.Bu kalabalıkların vebalı kime ait.Herkes şapkasını önüne alsın düşünsün.Fransa senotosundan geçen hafta geçen ermeni yasa tasarısının  vebali bu cemati siyası şuurdan yoksun bırakanlarındır.Bu siyasi körlük devam ettiği müddetçe başımız beladan kurtulmayacaktır.

Elbette her şey bundan ibaret değil.Evreux de, rüzgara karşı yürüyen, kararlı ,yiğit ve güzel insanlarla karşılaştık.Uzunca 2017 genel seçimlerini ve 2020 yi konuştuk.Bir dip dalganın varlığını onların gözlerindeki heyacanda gördük.Bu dip dalga yukarı doğru yükseldiğinde yeni bir Fransayı müjdeleyeceğiz.O dip dalganın öncüleri siyasi şuura sahip, rotası belli genç insanlardan oluşuyor.Onları ilkez 2017 de genel seçimlerde göreceksiniz.Hülasa güneş o beklenilen yerden ,o büyük,büyük yerlerden değil.bu derinlerde hareketlenen dip dalganın ortaya çıktığı yerden doğacaktır.

agedikoğlu 17 ekim 2016

10 Ekim 2016 Pazartesi

Batının Erdoğanla Sınavı..

Avrupa da, uzunca bir dönemden beri İslamafobi ,Erdoğan düşmanlığana evrilmiş durumda.Batı ,Erdoğana hangi anlamı yada anlamları yükleyerek şeytanlaştırıyor, öncelikli olarak ona bakmak lazım.Birinci yükledikleri anlam içerden gezici,pkklı ve fetöcülerden ödünç  alarak yükledikleri bir kavram, diktatör,sultan...Bu kavramlar içeride üretilmiş ve Avrupa ya pazarlanmıştır.Bu noktada karşılıklı derin bir işbirliği görünmektedir.Bu işbirliğini besleyen karşılıklı büyük  bir çıkar ilişkisi söz konusudur.İkinci düşmanlık nedeni, tarihsel önyargılar ve bölgesel çıkarların farklılaşmasıdır.Türkiye geçmiş iktidar dönemlerinde olduğu gibi gözü kapalı batı çıkarlarına hizmet etmemektedir.Batı bu yeni durumu eksen kayması olarak tanımlayıp,Türkiye radikalleşiyor,İslama kayıyor gibi yaftalarla Türkiyeyi dünya kamuoyunda itibarsızlaştırmaya çalışmaktadır.Eskiden olsa ve bir iktidar içerden,dışardan bu şekilde kuşatılsa bir gün direnemez,para değer kaybeder,enflasyon yükselir,dolar patlar,sokak olayları artar,asker bildiri yayınlar,üniversite hocaları cüppelerini giyer, sokağa iner,medya buna destek verir ve sermaye kaygılarını açıklardı.Bu tiyatroya Avrupa,Amerika sessiz kalmaz ve Türkiye de demokratik değerler tehlikede açıklamalarıyla koroya katılır ve resim tamamlanırdı.Erdoğanla birlikte bu mekanizma çalışmıyor ve bu durum batının kimyasını bozmuş durumda.Fransa başta olmak üzere ,Almanya,İngiltere ve Amerikanın yüksek tirajlı gazetelerine ve dergilerine bir gözatın.Kin ve nefretle yazıyorlar.Gerçeklikten uzak yüzlerce makale bulursunuz.Oteriterleştiğini ve diktatörlüğe doğru gidildiğini yazan abuk,subuk hikayelere rastlarsınız.Halbuki son 14 yılda girdiği bütün seçimleri sandıkta kazanmış ve her seçimde oyunu arttırmış bir lider var ve Türkler o lideri destekliyorlar.Erdoğanla birlikte yollara,havalanlarına,yeni hastanelere,üniversitelere,okullara kavuştular,milli gelirleri arttı,dünyayla ticaret yapıyorlar ve hayat kaliteleri iyi yönde değişti.Bütün bunları tatmış ve yaşamış bir halka siz Erdoğan  otoriterleşiyoru kabul ettiremezsiniz.Cumhuriyet tarihinde ilkkez bir halk, çıplak bedenleriyle  takların ve havadan bomba yağdıran uçakların karşısına çıktılar.Avrupa ve Fransa daki gazeteci ve aydınların Erdoğan, düşmanlıkları o kadar ileri gitmişti ki bu efsane direnişi  FETÖCÜ çeteden ödünç aldıkları bir kavramla yani 15 temmuz darbesine tiyatro diyecek kadar akıl kaybı yaşadılar
O Erdoğan ki Avrupalı Türklere ilkkez Türkiyedeki seçimlerde oy kullanma hakkı verdi,Türkiyenin konsoloslukları onun döneminde halkla dahada yakınlaştı.Sadece Türkiye ve Türkler değil bütün mazlum halklar nezdinde haklı bir Erdoğan efsanesi oluştu.Davos çıkışı,Filistin davasına verdiği destek,BM de dünya beşten büyüktür kampanyası,SİSİ nin Mısır daki darbesine açıktan karşı çıkması,Suriye ve Irak konularında takındığı tavırlar onu mazlum milletler nezdinde saygın bir noktaya taşımıştır

Şimdi Erdoğan dünyada yaşanılan kaos ve adaletsizliklerle ilgili yeni bir anlayış ve yeni bir yaklaşım getiriyor.Tüm insanlık için daha adil bir dünya istiyor.Cumhuriyet tarihinde ilk defa Dindarlar.Kürtler ,Aleviler ve Azınlıkların özgürlük alanlarını alabildiğine genişletti,genişletmeye devam ediyor.Bütün bu süreçleri birebir yaşayan insanlar  gezi olayları ve fetö darbe girişiminde demorasiden ve hukuktan yana tavır aldığı için ve basın açıklamalarıyla destek verdiği için Strazburg belediye başkanı ve medya tarafından suçlanıyor ve fabrika ayarlarına dönün diye uyarılıyor.Aynı belediye Strazburgda PKK terör örgütünü öven gösterilere ,yürüyüşlere müsade ediyor ve aynı medya daha dün şemdimlide canlı bomba patlatarak masum insanları ve askerleri şehid eden PKKlı teröristlere hala terörist diyemiyor.Hani nerde objektiflik.Biz 50 yıldır Fransada yaşıyoruz.Bu 50 yılda pkk sempatizanı derneklerin nasıl korunup desteklendiğini ve bizlere nasıl ikimci sınıf vatandaş muamelesi yapıldığını yaşadık,yaşıyoruz.
Tüm bunlara rağmen diyoruz ki bu politikaların hiç kimseye faydası yok.Türkiye ve Fransa ilşkileri medyanın ve siyastçilerin bu tutumundan zarar görüyor.Bu tutum Fransayı Müslüman dünyadan koparıyor.Fransa nın kendi içinde sosyal barışa zarar veriyor.Bu çıkmaz yoldan siyasetçiler ve medya geri dönmelidir.Hiç kimsenin Fransa ya zarar verme hakkı yoktur.Cojep ve benzeri dernekler Türkiye -Fransa ilişkilerinde köprü olmalıdır.Hepimiz aynı gemide yolculuk yapıyoruz.Avrupa ve Fransa medyası ve siyasetçisinin Erdoğan ve Türkiye düşmanlığı politikası iflas etmiştir.Yeni arayışların vakti gelmiştir

agedikoğlu 10 ekim 2016





7 Ekim 2016 Cuma

De quoi, les DNA sont-ils dérangés ?


Cela fait un certain moment qu’Olivier CLAUDON journaliste au journal régional les DNA «Dernières Nouvelles d’Alsace », mène à travers ses écrits, selon lui « des actions », une certaine immixtion tendancieuse vis-à-vis d’associations strasbourgeoises, notamment, le COJEP «  Conseil pour la Justice l’Egalité et la Paix », en cherchant à camoufler sa vérité, à travers des reportages subjectifs.
Ce dernier, qui ne s’est jamais pris la peine de prendre attache avec le COJEP, prend un positionnement partial en véhiculant une opinion et des critiques disparates dans un unique but, de nuire aux travaux du Conseil.
Jusqu’à preuve du contraire, ce dernier n’est sans doute pas informé, que depuis les années 2000, le COJEP mène, de nombreuses actions en matières : de citoyenneté, du bien vivre en société, de la représentativité.
Pire, l’article du 6 octobre 2016, dont Monsieur CLAUDON en est l’auteur, met en scène un personnage volatile qui a fait ses armes au COJEP.
En effet, c’est le COJEP qui a donné pour la première fois à cette personne l’opportunité dans sa courte carrière médiatique de s’exprimer, à l’Assemblée Nationale et au Parlement Européen, lors d’un Congrès sur la Citoyenneté.
Ceci est le bel exemple, que le journaliste ne connaît pas le terrain, mais essaye de créer la zizanie tout en se décrédibilisant
Malheureusement, nous assistons à la faillite d’un métier qui se voulait jadis, la transmission d’informations.
La mission première du journaliste est d’informer, analyser, éduquer en ayant un seul objectif, la quête de la vérité.
La Démocratie permet à tout un chacun de s’exprimer librement, toutefois, Monsieur CLAUDON, ne valorise pas sa profession de journaliste.
Ce dernier, a un parti pris et des idées préconçues, uniquement pour transmettre ce qu’il a dans son fort intérieur : du mépris.
Nonobstant, son mépris, la France est un grand pays avec son histoire, sa société cosmopolite où règne la Démocratique et la Justice.
Enfin, Monsieur CLAUDON, n’a jamais été en contact, avec les Institutions, les structures associatives turques de Strasbourg, mais se permet de porter des jugements de valeurs.
Il se permet de critiquer une structure comme le COJEP qui à plus de 25 années d’existence, dans la domaine public.
In fine, nous comprenons mieux sa vulnérabilité journalistique, du fait que ce dernier est un fervent défendeur des manifestations et des rassemblements des partisans du PKK devant le Conseil de l’Europe, organisation terroriste reconnue, notamment, par l’Union Européenne

Connaissant nos droits et nos devoirs, ce ne sont pas des journalistes en herbes, tel que Monsieur CLAUDON, qui vous nous décourager !

agedikoğlu 07-10-2016

Bizim Mahalleyi İyi Tanı Gazeteci Arkadaş

Biz Cojepliler,kendi geleceğini başkalarının iki dudağı arasından çıkacak sözlere terketmemiş ve inançla er meydanına çıkıp,kendi iradesiyle yürüyen yiğitler topluluğuyuz.Tarih haklılığımıza şahidlik ediyor
Hergün renk değiştiren,yön değiştiren ve saf değiştiren omurgasızlara inat son 20 yıldır istikrarlı,ilkeli ve kararlı yol yürüyen adamlardır cojepliler..!!!Herkesin Cojeplilere saldırması tesadüf değildir.Aksine bu ilkeli,istikrarlı ve kararlı yürüyüşümüz ,mazlumların alın terini çalan zalimleri korkutmaktadır.Bizim mahallenin çocukları zalimlere şirin görünmekten vazgeçmelidir.Karınları açıkınca ilk sizi yiyeceklerdir

Malum gazeteci sizin"mahalle" neresi diye akıl yürütüp bin tane asparagas haber üretebilir.Onu zorda bırakmayalım.Gazeteci arkadaş bizim " Mahalle" sizin getto,banliyö,komünoter dediğiniz farklı renklerin birarada yaşadığı ve eğitim,spor,kültür,temsilde toprağa gömdüğünüz yerdir.Arasıra bizim mahalleden çocukları incik, boncukla kandırıp,devşirip iş yaptığınızı sanıyorsunuz ama yanılıyorsunuz.İki gün önce gazetenizde resimlerini yayınladığınız bizim mahallenin çocuklarını ,yaptığınız haber yorumla toprağa gömdünüz,onları bizim mahallenin ipini pazara çıkaran,içinden çıktıkları yumurtanın kabuğunu beğenmeyen çocuklar olarak takdim ettiniz..Bizim mahallenin geride kalan çocuklarına ders olsun emi...!!!!
Bizim mahallenin çocuklarına sesleniyorum,top çevirme kardeşim..!!! Harbiden PEJ Partisi iyi oldu hatta geç bile kaldı diyorsan o zaman gereğini yap.Elini taşın altına koy ve PEJ Partisiyle kolkola omuz omuza yürü...

agedikoğlu 07 ekim 2016

6 Ekim 2016 Perşembe

A quelle groupe sociologique le PEJ s’adresse-t-il ?

A quelle groupe sociologique le PEJ s’adresse-t-il ?
La presse nous dissémine volontairement, que le PEJ serait un parti turcophone, communautaire voir musulman ?
Par de tels étiquetages, la presse à pour vocation de délibérément placardisée les nouvelles formations politiques qui sortent de l’ordinaires.
Ces qualifications sont les manœuvres faites au PEJ, ayant un seul et unique objectif de l’isoler par des amalgames pour l’empêcher de prendre son envol politique.
Les partisans du PEJ sont conscients de ces machinations, c’est pourquoi, le PEJ ne laissera jamais de telles stigmatisations stériliser le champ politique.
Le PEJ a vocation à être un parti de France, défendant les valeurs de la République au sein d’une Nation Démocratique.
Partant, cantonner le PEJ à une partie de la société, c’est manqué de respect à la société.
Nonobstant, la représentativité de cette partie de la société qui est d’environ de 10%, Il en va de soi que le PEJ attache une importance particulière à ces populations opprimées et exclus.
Naturellement sans complexe, le PEJ a vocation à représenter, la classe populaire, issue de diverses origines, notamment, la citoyenneté plurielle, les diversités sociales, culturelles, cultuelles, la partie de la population opprimés, laisser à leur merci, sans y remédier avec des projets politiques courageux
Ces derniers sont les oubliés des partis politiques ordinaires, qui préfèrent condamnés par des politiques haineux discriminatoires fondées sur leurs origines, langues, religions au lieu de présenter des projets politiques adaptés à l’ensemble des sphères de la société.
Convaincu par l’idée que leurs destins ne changeront pas, cette partie de la société qui représente tout de même plus de 30% de la population, préfèrent bouder leur devoir civique obtenu à travers la révolte de leurs aïeux.
Une société égalitaire, juste, ou toutes les sphères de la population pourra être représentée sans jugement, de façon équitable, impartiale, ne pourra avoir lieu qu’uniquement avec le PEJ aux commandes.
Le leitmotiv du PEJ est fondé sur l’idée de plus « de démocratie et de justice pour tous ».
Lors des élections législatives de juin 2017, l’opinion publique sera accueillir à bras ouvert ce nouveau souffle !
Le PEJ représente toutes les personnes ainsi que les classes opprimées, notamment, la citoyenneté plurielle qui est la France d’aujourd’hui.
Vous n’êtes plus seul, le PEJ est là !



DNA gazetesi niçin rahatsız

DNA gazetesinden Olıvıer Claudon uzunca bir dönemden beri Strazburg da Cojepin de içinde olduğu bir takım derneklere yanlı,taraflı haberleriyle ALGI OPERASYONU yapmaktadır.Strazburg kamuoyunu yanlış haberlerle zehirlemeye çalışmaktadır.Hedef gösterdiği Cojeple ve Cojepin yöneticileriyle bugüne kadar bir defa olsun biraraya gelmemiş,konuşmamış ve fikrini almamış olan gazeteci ne yazık ki Cojeple ilgili yargı sahibidir.Cojep hareketinin 2000 yılından beri yurttaşlık alanında hiç bir zaman karşılık alamadığı yurttaşlık faaliyetlerinden bihaberdir.Model olarak gösterdiği adamlardan birini Cojepin organize ettiği Yurttaşlık Kongreleri çerçevesinde Fransa Ulusal Meclisinde ve Avrupa parlamentosunda ilkkez konuşturan Cojeptir .2012 yılında 100 noktada yürüttüğümüz Ya şimdi Ya hiç kampanyaları çerçevesinde oy kullanın, sandığa gidin kampanyalarından habersizdir.Sanatçı Kekilli ve Rafet el romanın katıldığı ve binlerin iştirak ettiği demokrasi şölenlerinden habersizdir.Hülasa haberci-gazeteci olmasına rağmen Olıvıer Claudon bilgi sahibi olmadan, yargı sahibi olmuştur.
Birde şöyle düşünelim bilseydi yazıları değişirmiydi.Hiç sanmıyorum.Çünkü bütün yazıları taraflı.O halde Olıvıer Claudon da şunu bilmelidir ki bu yazılarıyla bizi sindirmeye,bizi ve taleplerimizi şeytanlaştırmaya çalışıyor ama başaramayacak ve demokrasi kazanacaktır.Fransa Demokratik bir ülkedir ve hukukun üstünlüğü geçerlidir yani Olıvıer Claudon gibi düşünen üstünlerin hukuku geçerli değildir.Fransa hukuku içinde kurulan derneklerin , isterlerse komünoter olma haklarıda vardır.Kaldı ki Komünoterizmden kim ne anlıyor çok füludur.Strazburg da Türkiye ve Türkiyenin iç siyasetiyle yakından ilgilenen  Strazburg basın kulübü,Odessa sineması ve bir çok sosyalist siyasetçiyle ilgili tek laf etmiyen,Avrupa konseyinin önünde PKK terör örgütünün standını açarak teröristleri övenlere çıt çıkarmayan Olıvıer Claudon Cojep ve diğer derneklere saldırıyor.Aman efendim aman siz ne kadar objektif  gazetecisiniz.
Fransa çok sesli bir ülkedir ve siz farklı sesleri susturmaya çalışsanızda öyle kalacaktır.Farklı sesler şiddet ve teröre bulaşmadıkları müddetçe düşüncelerini açıkça ifade etme hakları vardır.Farklı seslere tahammülü olmayan sizin gibi gazeteciler zamanla demokrasiyi içinize sindirecek ve farklı seslere alışacaksınız...

İlgili haber  https://www.facebook.com/photo.php?fbid=1551141774945946&set=a.434821093244692.99689.100001504157497&type=3&theater&notif_t=like&notif_id=1475743884666207

NOT. Bu habere konu olan arkadaşları Milletimizin derin sağduyusu ve takdirine havale ediyorum

agedikoğlu 06 ekim 2016

Sahipsiz Duygular,,

Arada kalmiş sahipsiz duygular vardır.Bağından, kökünden koparılmış öksüz duygular.Kimsenin dokunamadığı,tutup alamadığı duygular.Arada kalmıştır işte.Küsmüştür,gitmiştir,geri dönemiyordur yahut gururdur,kibirdir,güvensizliktir geri gelemiyordur..

El emeği,göznuru biriktirilen her şey değerlidir.Biriktirmek;tek,tek ,tane,tane yağmur damlaları gibi sonra bir göl,bir deniz ve bir okyanus olmaktır biriktirmek.Birde toprak çürükse tek,tek düşen damlaları emiyorsa ve yer çölleşiyorsa yada bataklığa dönüşüyorsa biriktiremezsin yada biriktirdiğin her şey kedere dönüşür..!!

Bazen biriktirilen şeyler sebebli,sebebsiz ortada kalır,arada kalır ve sonra ölür.Sahip duygular son kertede kimsesizler mezarlığına defnedilir..Artık yitiktir.

Agedikoğlu 06 ekim 2016

5 Ekim 2016 Çarşamba

PEJ Partisi Hangi Sosyojik Tabana Hitap Edecek..

Pej partisi hangi sosyalajik tabandan gelen kitlelere hitap edecek ve Pej in tabanını kimler oluşturacak.PEJ Fransız basının kasıtlı bir şekilde yayınlarında yer verdiği gibi bir Türk partisimidir yada yine basının ısrarla ifade ettiği gibi PEJ bir Müslüman partisimidir.

Bütün bu yaftalamalar ,kasıtlı ve bilinçli yapılan yayınlardır.PEJ Partisini daha doğmadan etki alanını daraltma ve tüketme çabalarıdır.PEJ asla bunlara pirim vermedi ve vermeyecektir.Çünkü bahsedilen tabanın Fransadaki genel nüfusa orana yüzde onlardadır.Elbette PEJ Partisi en çok ezilen ve en çok dışlanan bu tabanı önemsemektedir, ancak onlarlada kendini sınırlandırmamaktadır.

PEJ partisinin asıl tabanı Fransa nüfusunun yüzde otuzlarını oluşturan ve farklı köklerden gelen-DİVERSİTE,PLURİELLE ET OPPRİNES- gruplardan oluşturmaktadır.Bu gruplar ırk,dil,din ve renk farkları gözetilmeksizin hepsi merkez partiler tarafından ihmal edilmiştir.Gözardı edilen bu gruplar kaderlerinin değişmeyeceği gerekçesiyle yıllardır sandığa gitmemektedir.PEJ partisi bu grupları sandığa taşıyarak, hem bu grupların ,hemde Fransanın Adaletsizlik üreten düzenini değiştirecek ve herkese eşitlik sağlayan daha adil bir düzen kuracaktır.Bürokraside herkesin eşit temsil edildiği.herkesin devletten eşit pay aldığı ve herkesin eşit rekabet ettiği ve  adaleti merkeze alan, adil bir düzen  PEJ Partisinin iktidarında kurulacaktır.PEJ Partisi herkese demokrasi,herkese adalet paralosu ile kurulmuş bir partidir.Medyanın ve siyasetçilerin tuzaklarına düşmeyecek kadar hayatın içinden gelmektedir

2017 Fransa genel seçimlerinde kamuoyu bu yeni solukla karşılaşacaktır.PEJ partisi tüm ezilenleri ve Fransayı oluşturan tüm renkleri PEJ partisi çatısında buluşmaya çağırıyor.Artık yalnız değilsiniz ,PEJ Partisi var.

agedikoğlu 05 ekim 2016

4 Ekim 2016 Salı

PEJ Partisinin Arabasını Şimdi İteceksin..

Araba marşa basmazken iteceksin.Araba marşa bastıktan sonra zaten sana ihtiyaç yok.PEJ partisinin arabasını şimdi iteceksin.Herkesin hele bir görelim diye uzaktan seyretmeyi tercih ettiği bir dönemde,sen elini taşın altına koyacaksın.Farkın burda ortaya çıkacak.Hesap adamlarından kahraman çıkmaz.Onlar önlerini,arkalarını kollarken zaman,onları kullanma süren bitti deyip,tarihin çöp sepetine atıverir.

Bilesiniz ki gün icraat günüdür.Gün gerçek kahramanlarla,vitrine oynayanların ayrıştığı gündür.Mazlum halklar sorunlarına çözüm üretecek,hakikati bütün çıplaklığıyla haykıracak kahramanlarına hasret.Böyle bir günde sinenleri,güçlülerin kanatları altına sığınan korkakları affetmiyecektir.PEJ Partisi kral çıplaktır diye hakikati örten sis perdesini yırtmakta ve mazlumların haklarına sahip çıkmaktadır.Bu cesur insanları desteklemiyecekmisiniz.Bu cesur insanların yanında durmayacakmısınız.O halde daha büyük baskıları ve zulümleri bekleyin.Biz böyle olmayacağını düşünüyoruz.Mazlum halkların ferasetine inanıyoruz.Sindirilmiş,korkutulmuş bu halklar PEJ partisinin arkasında saf tutacaktır.Bugünler  yakındır.

Kimse basit mazeretlere sığınarak bu büyük mücadeleden kaçmasın.Falanca olmasaydı,filanca şöyle dediydi,aslında ben şöyle düşünüyordum gibi kemküm diyerek korkaklıklarına kılıf uydurmasınlar.Trübünde puro içerek maç izleyen adam, maçın kaderini değiştiremez.Sadece egosunu şişirir, ağzını yorar.Maçın kaderini diğiştirmek isteyenleri sahaya ve terlemeye çaığırıyoruz.2017 ye çok az  zaman kaldı.
Bilinsin ki-Biz fırtınalı denizlerin hastayız-Okyonusların derinliğinden hiç korkmadık...

agedikoğlu ekim 2016

3 Ekim 2016 Pazartesi

PEJ Partisi nereye koşuyor..

Bu hafta sonu Başkanlarımızla birlikte 2017 Fransa genel seçimleri için yollardaydık.İlk durağımız Lyon.Sabah kahvaltısında 4 farklı vilayetten gelmiş, PEJ milletvekili adayları ile bulustuk.PEJ partisi genel başkanı Avukat Şakir Çolak, parti programını anlattı ve 2017 seçim kampayası stratejilerini açıkladı.PEJ parti başkan yardımcısı Kadir Güzle PEJ partisinin kuruluş nedenlerini ve PEJ partisini doğuran şartları izah etti.Toplantıya katılan adaylar Parti hakkında  sorular sordular ve öneriler sundular.Lyon toplantısı 2017 için umut verdi.Adaylar toplantı sonunda adaylık müracat forumlarını doldurup,aidatlarını yatırdılar.Lyondan sonra Albertville için yola koyulduk.Burdada kararlı ve genç bir grup bizi karşıladı.Anlatılanları ilgiyle dinlediler.Buradada PEJ partisi Milletvekili adayları belirlendi.Her geçtiğimiz yerde bize güç katan tablolarla karşılasmak ekibimiz için moral oldu.İki hafta önce Belfort,Dijon ve Lons le Saunier de PEJ milletvekili adayları belirlenmişti.Bu güzel gelişmeleri yaşadıkça hepimizin içinden 20 yıllık emek meyvelerini veriyor duyguları geçti.Bu heyacan bizleri gururlandırdı.Bekleyin güzel günler olacak.Pej Partisi yeni bir döneme kapı aralayacak.Herkesin sustuğu,herkesin geri çekildiği bir dönemde sesini yükseltenlere,öne çıkanlara ve adım atanlara selam olsun.Bu onurlu yolu seçenlere,kendim kalarak siyaset yapmak istiyorum diye rüzgara karşı yürüyenlere selam olsun.Selam olsun haksızlıklara karşı çıkanlara ve selam olsun adil bir dünya için PEJ partisinin öncülüğünde yollara düşenlere

agedikoğlu 03 ekim 2016