22 Aralık 2016 Perşembe

4 Kasım 2016 Cuma

Ah Çaresizliğimiz..





Ah Rüveyda..!! Güçsüz olmak ne yaman şeydir.Yıkılan bir duvara omuz verememek,yetememek,yetişememek ağlayan çocuklara ve savaşlara karşı duramamak ve işgalleri,ölümleri durduramak.Çaresizlik,umursamazlığa dönüştü Rüveyda,vicdanımızı kaybetttik,insanlığımız öldü.Dünya yanıyor,Bağdat,Musul,Kerkük,Halep,Kandahar yanıyor.
Rüveyda bu zilletle yaşamak istemiyorum.Hadi gel gitmek vaktidir..!!!Sen gitmek vaktidir dediğime bakma Aliya.Bütün coğrafyalarda çocuklarımız için,kadınlarımız için,geleceğimiz için zalimlere karşı direniyoruz

Ve HAK galip gelecektir

agedikoğlu 04 kasım 2016


Bugüne Dair..

Avrupa o kadar bariz ve kuralsız Türkiye ye saldırıyorlar ki,Türkiye yi mecburen büyük devlet olmaya zorluyorlar.

Erdoğan'nın video konferansına karşı çıkanlar,mahkeme kararıyla engelleyenler,İç hukumuz diyenler,mahkeme kararı diyenler Türkiye deki mahkeme kararlarına kuyruklarını kıssınlar Ve susssunlar..!!!

Sahi RP döneminde ve Ak Partinin kuruluş yıllarında Türkiye de din devleti kaygısını dile getiren Avrupalı Ve Amerikalı tamtamcılar Fetöcü teröristlerin 15temmuz darbesinde niçin din devleti kaygısıyla yeri göğü inletmediler..
1-Fetöcüler dindar değildi halkı kandırdılar
2-Fetö ,sulandırılmış,ılımlı,diyalogcu bir din anlayışını Amerikalı ve Avrupalılarla birlikte inşa ettiler
Ah,Ahhh oyun içincede oyun.Şeytanın bile başını döndüren oyunlar.Dün Nedim Gürsel,Emre Demir aynı safta Türkiye ye saldırıyordu.Bunlar tesadüf değil.Selçuk Demir kardeşimizi tebrik ediyorum.Bunların sayılarını arttırmalıyız.Ve bu konuda hep birlikte büyük bir çıkış yapacağız

Avrupa PKK ve FETÖ terörist dosyalarını hasıraltı etme.İçindeki teröristleri temizle..!!

Belçika yargısı Pkklı teröristlere silahlı mücadele verenler diye tanımlamış.Avrupa kuruluşları bu sıkandala sessiz kalamaz.Türkiyede güvensizlik diz boyu .AP,Avrupa Konseyi,ABD ve NATO Türk halkının nezdinde itibarları yerde sürünüyor..!!!

PKK diyorsun,FETÖ diyorsun,Terörist diyorsun duymuyorlar.Yetmiyor Parlamentolarında ödül veriyorlar,kolkola resim veriyorlar.Sen terörist, baskın yaptım, tutukladım deyince özgürlük,demokrasi diye bağırıyorlar.Sende duymamayı öğren,öğret..!!!

Alçak PKKlı teröristler can Diyarbakır'ı bombaladılar.Onlarca yarılı var.Cumamızı cehenneme çeviren bu katiller ne Türk,nede Kürt halkının kardeşi olamaz.Vicdansız köpekler..!!!!! 


agedikoğlu 04 Kasım 2016 -Bugün hdp pkk kardeşliği yargıya taşındı,Diyarbakır bombaland



28 Ekim 2016 Cuma

Sonbahar

Sonbahar hüzün mevsimi derler.Belkide
hüzün en çok sonbahara yakışıyordurda ondandır.Bu mevsimde hüzün ansızın gelip taht kuruyor kalplerimize,gözlerimize ve gönüllerimize.Çok anlamlandıramadığımız şekilde gözlerimiz dalıyor uzaklara.1998 yılında Hacım, ben ve şabanla birlikte umre yolculuğumuz.Nasılda tank gibi geçiyor yıllar üstümüzden.Ve giden yıllar geriye gelmiyor..


agedikoğlu 28 ekim 2016


27 Ekim 2016 Perşembe

Demiştim..


Görünmek,bilinmek,tanınmak ve takdir edilmek istedin,tanınınca büyün bozuldu..Halbuki ben sana yüreğim ol,kalbim ol,nefesim ol,görünmeyen ben ol hatta sahibim ol demiştim....
Görünen ve büyüsü bozulmuş onca hemcinslerin ortalıkta geziniyorken, neden sokaklara özendin.Vitrinleri süsleyen tasarımların beyni ,kalbi ,yüreği olmak varken, niçin o ışıklı vitrinlere meylettin.O vitrinler sadece tüketiyor Rüveyda,bilemedin...

agedikoğlu 27 ekim 2017



24 Ekim 2016 Pazartesi

Nöbetteyiz...

Kızıyor,öfkeleniyor,içimiz daralıyor,darlanıyor ve harlanıyoruz.!Öfkeliyiz çünkü sesimizi duyuramıyoruz meydanlara,sokaklara,insanlara..!!!!

Hiç gitmedik.30 yıl önce bizi tanıyanlar geriye dönse yine nöbet yerinde ve dimdik ayakta bulacaklardır.Çünkü hayat bu nöbetten ibarettir..!

Gittiğimiz bütün şehirlerde alınlarında kavga parlayan çocuklarda gördük,bize yenilgiyi öğütleyen ölü yüzlü adamlarada şahid olduk....!!!!!!


agedikoğlu Nimes-Valence gezileri 23 ekim2016


18 Ekim 2016 Salı

PEJ İle Zalimlere Direnmeliyiz..

Dünyada olup bitenlere sırtımızı dönmeden kendi ajandamıza sahip çıkmalıyız.Musul üzerinden bir dünya savaşı yürütülüyor.30 un üzerinde ülkenin orduları koalisyon adı altında Irak da bulunuyor.Bu savaş Iraklıların savaşı değildir.Bu savaş emperyalistlerin enerji savaşıdır.100 yıl önce hangi sebeblerle ordaysalar,bugün aynı gerekçelerle orada bulunuyorlar.
Onun dışında yapılan açıklamaların gerçeklikle hiç bir alakası yoktur.Bölge emperyalistlerden ve onların maşası terör örgütlerinden temizlenmelidir.Bu aç gözlü adamlar dünya sistemine egemen olduğu middetçe müslüman-hristiyan yada Türk,Fransız,Alman,Arap hepimiz ya ölen yada öldüren olarak zarar görmeye devam edeceğiz.Din,Renk,Irk ayrımı gözetmeksizin hepimizi ezen ,sömüren bu zalimlere karşı direnmeli ve kazanmalıyız.
Pej zalimlere ve zulme karşı bayrak açmış bir partidir.Zulüm kimden gelirse,gelsin ve kime yönelik olursa,olsun zulmün kendisine karşıdır.PEJ, Fransa dış politikasının gözü kapalı, Amerikanın emperyal politikalarına teslim olmasına karşı durmaktadır.Fransa nın Bağdat daki varlığı bu açıdan sorgulanmalıdır.Cezayir işgali ve acılarının yıl dönümünde kolonyalist politikaların doğurduğu acılar ve can kayıpları yeniden gözden geçirilmelidir.Pej  Adil bir dünya için kazan, kazan anlayışını savunmaktadır,Dünyada ki adaletsizliklere karşıdır.Bu adaletsizlikler ancak ve ancak dünya kaynaklarının eşit dağıtılmasından geçmektedir.PEJ adalet temelli  bu ajandasını hayata geçirmek için alandadır ve 2017 ye bu heyacanla yürümektedir

agedikoğlu 18 ekim 2016


17 Ekim 2016 Pazartesi

2017 Seçimlerine Doğru Medya Sorunumuz..

Uzun yıllardır derneksel yaşamın içinde olan birisi olarak rahatlıkla şunu söyleyebilirim ki tıkandık.Artan sorunlarımızı çözmekte mevcud dernekler,metotlar ve söylemler yetersiz kalmaktadır. Bu tıkanmışlığı aşmak ve yeni projeleri halka anlatmak ve paylaşmak istediğinizde önünüzde halka ulaşmak için  fazla seçenek yok.Büyük kalabalıklar halinde biraraya geldiğimiz düğünlerin o kargaşası ve kaosunun dışında tek seçenek kalıyor ki oda camiler. Camilerimizin farklı siyasi görüş,anlayış ve yorumlar şeklinde teşkilatlandığını ve dışardan farklı düşüncelerin ifade edilmesine kapalı oldukları hepimizin malumudur.Milletimize ulaşmak için camiler ve düğünlerin dışında üçüncü bir yol bulmalıyız.Paris ve Lyon da internet üzerinden yayın yapan iki radyomuz ve bölgesel yayınlanan ve aylık çıkan bir kaç dergi ve gazeteden başka hiç bir şeyimiz yok.Bu radyo ve gazetelerin imkanları ve etkileri ortada.O halde bu sıkışmışlığı nasıl aşacağız.Aklı başında herkes buna çözüm bulmalıdır.Fransa da son dönemde başlatılan bir takım etkili medya yayın arayışları bile Fransalı Türklerin burada ki öncelikleri üzerinden ilerlememiştir.Bu süreci başlatan arkadaşlarımız bu toplumun en aydınlık yüzünü oluşturmalarına rağmen Fransalı Türklerin önceliklerinden hareketle değil,15 temmuz darbe girişiminin sonuçlarını referans alarak yola çıkmışlardır.Halbuki oluşacak medya Siyasi şuurlamaya motor olmayacaksa ,siyasi çalışmaların arkasında durmayacaksa Türkiye aleyhine oluşan kara bulutları kim,nasıl ve hangi güç dağıtacaktır.Yaşadığımız krizin temelinde siyasi şuursuzluk vardır.Yeni başlatılan medya girişimleri siyasi şuur kazandırmayı misyon edinmiyorsa , o tür medyadan çok var zaten.
Evet 2017 genel seçimlerine giderken her şeyi yeniden düşünmeliyiz.Dernekler henüz bu siyasi sürece mesafeli.Belediyeden,belediye ile kurdukları ilişkilerin zarar görmesinden,caminin imar izninin zora girmesinden çekiniyorlar.Yani yeni bir kıskaçla karşı karşıyalar.Ayrıca hiyarşileri buna müsade etmiyor.Bunlarla yetinmeyip, istisnalar hariç herkese açık salon görevi yapan cami lokellerinde bile  kendimizi anlatmamıza fırsat verilmiyor.Tıkandık dediğim tamda bu.Fransa ,Türkiye yada başka ülkelerde medyayı ayakta tutan en büyük gelir kaynağı reklamlar.Özellikle kamu kuruluşları ve bankaların reklamları.Medyamızın Fransa da böyle bir şansı yok.

Ne yapacağız.Oturup ağlayacakmıyız.Elbette hayır.Sorunlarımızı aşmak için Fransa da Türk sermayesi elini taşın altına koymalıdır.Siyasi suurlanmaya destek verecek bir medyanın oluşumunu sahiplenmelidir.Sermaye sahiplerini göreve çağırıyoruz.Sermaye sahiplerinin bu kutlu mücadelede yerlerini almalarını bekliyoruz.Kesinlikle bu tıkanıklığı giderecek kahraman iş adamları çıkacakdır
Vakit yakın.Lütfen elinizi çabuk tutun

BU SANCIYI İÇİNDE DUYAN CESUR CÖMERT İŞADAMLARIMIZ BANA ULAŞABİLİR

agedikoğlu 17 ekim 2016





Fransa Senotosunda Ermeni Tasarısının Oylanması Ve Timsahın Göz Yaşları...

Hafta sonu Evreux deydik.Paris ve yakınlarında yaşayan ve PEJ partisinin çalışmalarına ilgi duyan dostlarımızla 2017 Fransa genel seçimleri ve Milletvekili adaylıklarını konuşacaktık.Bu vesileyle hazırlık yaparken Evreux cemiyet başkanı Remzi kardeşimiz cemiyetleri ve halkıda davet edelim, onlarda istifade etsin önerisi getirdi.Bizlerde memnuniyetle kabul ettik.O günden itibaren sevgili başkanımız bölgede faaliyet gösteren 30 civarındaki cemiyetimizin başkanını bizzat arayarak ve farklı aralıklarla sms atarak toplantıya davet ediyor.Bu arada bulunduğu cemiyette cuma günleri anons ettiriyor.Hülasa üzerine düşeni fazlasıyla yapıyor.Ancak cumartesi akşam olduğunda cemiyetlerden hiç bir temsilci katılmıyor.Başkanımız, tabi ki bu tablo karşısında doğal olarak şaşkındı.Başkanımızı teselli etmek bize düştü.Çünkü biz son 18 yıldır milletin üzerine serpilmiş bu ölü toprağını kaldırmak için inanılmaz bir sabır ve azimle çalışıyoruz, yani antramanlıyız.Bu çalışmaları yürütürken arkamızda ne holdingler,ne şirketler ve nede o büyük federasyonlar var.Sadece inanmış bir avuç insan.Daha ilginç olanı toplantıdan hemen önce camide akşam namazı kıldık, namazda ortalama 70-80 kişi vardı.O kalabalıktan sadece 5-10 kişi gelip toplantı salonunun kapısından baktı, gitti.O şehirden davet edilen arap dernekleri, bizim Türklerden daha ilgiliydi.Hiç olmazsa onlardan 10 kadar temsilci katılmıştı.Ancak onlarda diyordu ki biz geldik ama başkan davet ettiği için ,yoksa biz siyasetle çok ilgili değiliz şerhini düşmüşlerdi.Fakat PEJ partisi genel başkanı Avukat Şakir Çolak beyin enfes konuşmasından sonra Arap derneğinin bayan yöneticisi söz isteyip kızının yaşadığı ayrımcılığı anlattı ve bütün gücüyle PEJ partisinin yanında duracağını ilan etti.Her yerde acı var,her yerde ayrımcılık ve yalnızlık var.Fakat  kimse çözüm önermiyor.Halbu ki çözüm PEJ partisi.PEJ bu mazlum ve yalnız halkların sözcüsü olarak ortaya çıkmış bir parti.Mazlumlar bu partiye sahip çıkarsa büyük parti olacak,mazlumlar partileşecek.
Bu örneği şunun için anlattım.Hiç kimse siyaseten biz en büyüğüz diye efelenmesin.Ne yazık ki camilerimiz,cemiyetlerimiz siyasal şuurdan yoksun kalabalıklarla dolu.Bu kalabalıkların hiç bir siyasi karşılığı yok.Bu kalabalıkların vebalı kime ait.Herkes şapkasını önüne alsın düşünsün.Fransa senotosundan geçen hafta geçen ermeni yasa tasarısının  vebali bu cemati siyası şuurdan yoksun bırakanlarındır.Bu siyasi körlük devam ettiği müddetçe başımız beladan kurtulmayacaktır.

Elbette her şey bundan ibaret değil.Evreux de, rüzgara karşı yürüyen, kararlı ,yiğit ve güzel insanlarla karşılaştık.Uzunca 2017 genel seçimlerini ve 2020 yi konuştuk.Bir dip dalganın varlığını onların gözlerindeki heyacanda gördük.Bu dip dalga yukarı doğru yükseldiğinde yeni bir Fransayı müjdeleyeceğiz.O dip dalganın öncüleri siyasi şuura sahip, rotası belli genç insanlardan oluşuyor.Onları ilkez 2017 de genel seçimlerde göreceksiniz.Hülasa güneş o beklenilen yerden ,o büyük,büyük yerlerden değil.bu derinlerde hareketlenen dip dalganın ortaya çıktığı yerden doğacaktır.

agedikoğlu 17 ekim 2016

10 Ekim 2016 Pazartesi

Batının Erdoğanla Sınavı..

Avrupa da, uzunca bir dönemden beri İslamafobi ,Erdoğan düşmanlığana evrilmiş durumda.Batı ,Erdoğana hangi anlamı yada anlamları yükleyerek şeytanlaştırıyor, öncelikli olarak ona bakmak lazım.Birinci yükledikleri anlam içerden gezici,pkklı ve fetöcülerden ödünç  alarak yükledikleri bir kavram, diktatör,sultan...Bu kavramlar içeride üretilmiş ve Avrupa ya pazarlanmıştır.Bu noktada karşılıklı derin bir işbirliği görünmektedir.Bu işbirliğini besleyen karşılıklı büyük  bir çıkar ilişkisi söz konusudur.İkinci düşmanlık nedeni, tarihsel önyargılar ve bölgesel çıkarların farklılaşmasıdır.Türkiye geçmiş iktidar dönemlerinde olduğu gibi gözü kapalı batı çıkarlarına hizmet etmemektedir.Batı bu yeni durumu eksen kayması olarak tanımlayıp,Türkiye radikalleşiyor,İslama kayıyor gibi yaftalarla Türkiyeyi dünya kamuoyunda itibarsızlaştırmaya çalışmaktadır.Eskiden olsa ve bir iktidar içerden,dışardan bu şekilde kuşatılsa bir gün direnemez,para değer kaybeder,enflasyon yükselir,dolar patlar,sokak olayları artar,asker bildiri yayınlar,üniversite hocaları cüppelerini giyer, sokağa iner,medya buna destek verir ve sermaye kaygılarını açıklardı.Bu tiyatroya Avrupa,Amerika sessiz kalmaz ve Türkiye de demokratik değerler tehlikede açıklamalarıyla koroya katılır ve resim tamamlanırdı.Erdoğanla birlikte bu mekanizma çalışmıyor ve bu durum batının kimyasını bozmuş durumda.Fransa başta olmak üzere ,Almanya,İngiltere ve Amerikanın yüksek tirajlı gazetelerine ve dergilerine bir gözatın.Kin ve nefretle yazıyorlar.Gerçeklikten uzak yüzlerce makale bulursunuz.Oteriterleştiğini ve diktatörlüğe doğru gidildiğini yazan abuk,subuk hikayelere rastlarsınız.Halbuki son 14 yılda girdiği bütün seçimleri sandıkta kazanmış ve her seçimde oyunu arttırmış bir lider var ve Türkler o lideri destekliyorlar.Erdoğanla birlikte yollara,havalanlarına,yeni hastanelere,üniversitelere,okullara kavuştular,milli gelirleri arttı,dünyayla ticaret yapıyorlar ve hayat kaliteleri iyi yönde değişti.Bütün bunları tatmış ve yaşamış bir halka siz Erdoğan  otoriterleşiyoru kabul ettiremezsiniz.Cumhuriyet tarihinde ilkkez bir halk, çıplak bedenleriyle  takların ve havadan bomba yağdıran uçakların karşısına çıktılar.Avrupa ve Fransa daki gazeteci ve aydınların Erdoğan, düşmanlıkları o kadar ileri gitmişti ki bu efsane direnişi  FETÖCÜ çeteden ödünç aldıkları bir kavramla yani 15 temmuz darbesine tiyatro diyecek kadar akıl kaybı yaşadılar
O Erdoğan ki Avrupalı Türklere ilkkez Türkiyedeki seçimlerde oy kullanma hakkı verdi,Türkiyenin konsoloslukları onun döneminde halkla dahada yakınlaştı.Sadece Türkiye ve Türkler değil bütün mazlum halklar nezdinde haklı bir Erdoğan efsanesi oluştu.Davos çıkışı,Filistin davasına verdiği destek,BM de dünya beşten büyüktür kampanyası,SİSİ nin Mısır daki darbesine açıktan karşı çıkması,Suriye ve Irak konularında takındığı tavırlar onu mazlum milletler nezdinde saygın bir noktaya taşımıştır

Şimdi Erdoğan dünyada yaşanılan kaos ve adaletsizliklerle ilgili yeni bir anlayış ve yeni bir yaklaşım getiriyor.Tüm insanlık için daha adil bir dünya istiyor.Cumhuriyet tarihinde ilk defa Dindarlar.Kürtler ,Aleviler ve Azınlıkların özgürlük alanlarını alabildiğine genişletti,genişletmeye devam ediyor.Bütün bu süreçleri birebir yaşayan insanlar  gezi olayları ve fetö darbe girişiminde demorasiden ve hukuktan yana tavır aldığı için ve basın açıklamalarıyla destek verdiği için Strazburg belediye başkanı ve medya tarafından suçlanıyor ve fabrika ayarlarına dönün diye uyarılıyor.Aynı belediye Strazburgda PKK terör örgütünü öven gösterilere ,yürüyüşlere müsade ediyor ve aynı medya daha dün şemdimlide canlı bomba patlatarak masum insanları ve askerleri şehid eden PKKlı teröristlere hala terörist diyemiyor.Hani nerde objektiflik.Biz 50 yıldır Fransada yaşıyoruz.Bu 50 yılda pkk sempatizanı derneklerin nasıl korunup desteklendiğini ve bizlere nasıl ikimci sınıf vatandaş muamelesi yapıldığını yaşadık,yaşıyoruz.
Tüm bunlara rağmen diyoruz ki bu politikaların hiç kimseye faydası yok.Türkiye ve Fransa ilşkileri medyanın ve siyastçilerin bu tutumundan zarar görüyor.Bu tutum Fransayı Müslüman dünyadan koparıyor.Fransa nın kendi içinde sosyal barışa zarar veriyor.Bu çıkmaz yoldan siyasetçiler ve medya geri dönmelidir.Hiç kimsenin Fransa ya zarar verme hakkı yoktur.Cojep ve benzeri dernekler Türkiye -Fransa ilişkilerinde köprü olmalıdır.Hepimiz aynı gemide yolculuk yapıyoruz.Avrupa ve Fransa medyası ve siyasetçisinin Erdoğan ve Türkiye düşmanlığı politikası iflas etmiştir.Yeni arayışların vakti gelmiştir

agedikoğlu 10 ekim 2016





7 Ekim 2016 Cuma

De quoi, les DNA sont-ils dérangés ?


Cela fait un certain moment qu’Olivier CLAUDON journaliste au journal régional les DNA «Dernières Nouvelles d’Alsace », mène à travers ses écrits, selon lui « des actions », une certaine immixtion tendancieuse vis-à-vis d’associations strasbourgeoises, notamment, le COJEP «  Conseil pour la Justice l’Egalité et la Paix », en cherchant à camoufler sa vérité, à travers des reportages subjectifs.
Ce dernier, qui ne s’est jamais pris la peine de prendre attache avec le COJEP, prend un positionnement partial en véhiculant une opinion et des critiques disparates dans un unique but, de nuire aux travaux du Conseil.
Jusqu’à preuve du contraire, ce dernier n’est sans doute pas informé, que depuis les années 2000, le COJEP mène, de nombreuses actions en matières : de citoyenneté, du bien vivre en société, de la représentativité.
Pire, l’article du 6 octobre 2016, dont Monsieur CLAUDON en est l’auteur, met en scène un personnage volatile qui a fait ses armes au COJEP.
En effet, c’est le COJEP qui a donné pour la première fois à cette personne l’opportunité dans sa courte carrière médiatique de s’exprimer, à l’Assemblée Nationale et au Parlement Européen, lors d’un Congrès sur la Citoyenneté.
Ceci est le bel exemple, que le journaliste ne connaît pas le terrain, mais essaye de créer la zizanie tout en se décrédibilisant
Malheureusement, nous assistons à la faillite d’un métier qui se voulait jadis, la transmission d’informations.
La mission première du journaliste est d’informer, analyser, éduquer en ayant un seul objectif, la quête de la vérité.
La Démocratie permet à tout un chacun de s’exprimer librement, toutefois, Monsieur CLAUDON, ne valorise pas sa profession de journaliste.
Ce dernier, a un parti pris et des idées préconçues, uniquement pour transmettre ce qu’il a dans son fort intérieur : du mépris.
Nonobstant, son mépris, la France est un grand pays avec son histoire, sa société cosmopolite où règne la Démocratique et la Justice.
Enfin, Monsieur CLAUDON, n’a jamais été en contact, avec les Institutions, les structures associatives turques de Strasbourg, mais se permet de porter des jugements de valeurs.
Il se permet de critiquer une structure comme le COJEP qui à plus de 25 années d’existence, dans la domaine public.
In fine, nous comprenons mieux sa vulnérabilité journalistique, du fait que ce dernier est un fervent défendeur des manifestations et des rassemblements des partisans du PKK devant le Conseil de l’Europe, organisation terroriste reconnue, notamment, par l’Union Européenne

Connaissant nos droits et nos devoirs, ce ne sont pas des journalistes en herbes, tel que Monsieur CLAUDON, qui vous nous décourager !

agedikoğlu 07-10-2016

Bizim Mahalleyi İyi Tanı Gazeteci Arkadaş

Biz Cojepliler,kendi geleceğini başkalarının iki dudağı arasından çıkacak sözlere terketmemiş ve inançla er meydanına çıkıp,kendi iradesiyle yürüyen yiğitler topluluğuyuz.Tarih haklılığımıza şahidlik ediyor
Hergün renk değiştiren,yön değiştiren ve saf değiştiren omurgasızlara inat son 20 yıldır istikrarlı,ilkeli ve kararlı yol yürüyen adamlardır cojepliler..!!!Herkesin Cojeplilere saldırması tesadüf değildir.Aksine bu ilkeli,istikrarlı ve kararlı yürüyüşümüz ,mazlumların alın terini çalan zalimleri korkutmaktadır.Bizim mahallenin çocukları zalimlere şirin görünmekten vazgeçmelidir.Karınları açıkınca ilk sizi yiyeceklerdir

Malum gazeteci sizin"mahalle" neresi diye akıl yürütüp bin tane asparagas haber üretebilir.Onu zorda bırakmayalım.Gazeteci arkadaş bizim " Mahalle" sizin getto,banliyö,komünoter dediğiniz farklı renklerin birarada yaşadığı ve eğitim,spor,kültür,temsilde toprağa gömdüğünüz yerdir.Arasıra bizim mahalleden çocukları incik, boncukla kandırıp,devşirip iş yaptığınızı sanıyorsunuz ama yanılıyorsunuz.İki gün önce gazetenizde resimlerini yayınladığınız bizim mahallenin çocuklarını ,yaptığınız haber yorumla toprağa gömdünüz,onları bizim mahallenin ipini pazara çıkaran,içinden çıktıkları yumurtanın kabuğunu beğenmeyen çocuklar olarak takdim ettiniz..Bizim mahallenin geride kalan çocuklarına ders olsun emi...!!!!
Bizim mahallenin çocuklarına sesleniyorum,top çevirme kardeşim..!!! Harbiden PEJ Partisi iyi oldu hatta geç bile kaldı diyorsan o zaman gereğini yap.Elini taşın altına koy ve PEJ Partisiyle kolkola omuz omuza yürü...

agedikoğlu 07 ekim 2016

6 Ekim 2016 Perşembe

A quelle groupe sociologique le PEJ s’adresse-t-il ?

A quelle groupe sociologique le PEJ s’adresse-t-il ?
La presse nous dissémine volontairement, que le PEJ serait un parti turcophone, communautaire voir musulman ?
Par de tels étiquetages, la presse à pour vocation de délibérément placardisée les nouvelles formations politiques qui sortent de l’ordinaires.
Ces qualifications sont les manœuvres faites au PEJ, ayant un seul et unique objectif de l’isoler par des amalgames pour l’empêcher de prendre son envol politique.
Les partisans du PEJ sont conscients de ces machinations, c’est pourquoi, le PEJ ne laissera jamais de telles stigmatisations stériliser le champ politique.
Le PEJ a vocation à être un parti de France, défendant les valeurs de la République au sein d’une Nation Démocratique.
Partant, cantonner le PEJ à une partie de la société, c’est manqué de respect à la société.
Nonobstant, la représentativité de cette partie de la société qui est d’environ de 10%, Il en va de soi que le PEJ attache une importance particulière à ces populations opprimées et exclus.
Naturellement sans complexe, le PEJ a vocation à représenter, la classe populaire, issue de diverses origines, notamment, la citoyenneté plurielle, les diversités sociales, culturelles, cultuelles, la partie de la population opprimés, laisser à leur merci, sans y remédier avec des projets politiques courageux
Ces derniers sont les oubliés des partis politiques ordinaires, qui préfèrent condamnés par des politiques haineux discriminatoires fondées sur leurs origines, langues, religions au lieu de présenter des projets politiques adaptés à l’ensemble des sphères de la société.
Convaincu par l’idée que leurs destins ne changeront pas, cette partie de la société qui représente tout de même plus de 30% de la population, préfèrent bouder leur devoir civique obtenu à travers la révolte de leurs aïeux.
Une société égalitaire, juste, ou toutes les sphères de la population pourra être représentée sans jugement, de façon équitable, impartiale, ne pourra avoir lieu qu’uniquement avec le PEJ aux commandes.
Le leitmotiv du PEJ est fondé sur l’idée de plus « de démocratie et de justice pour tous ».
Lors des élections législatives de juin 2017, l’opinion publique sera accueillir à bras ouvert ce nouveau souffle !
Le PEJ représente toutes les personnes ainsi que les classes opprimées, notamment, la citoyenneté plurielle qui est la France d’aujourd’hui.
Vous n’êtes plus seul, le PEJ est là !



DNA gazetesi niçin rahatsız

DNA gazetesinden Olıvıer Claudon uzunca bir dönemden beri Strazburg da Cojepin de içinde olduğu bir takım derneklere yanlı,taraflı haberleriyle ALGI OPERASYONU yapmaktadır.Strazburg kamuoyunu yanlış haberlerle zehirlemeye çalışmaktadır.Hedef gösterdiği Cojeple ve Cojepin yöneticileriyle bugüne kadar bir defa olsun biraraya gelmemiş,konuşmamış ve fikrini almamış olan gazeteci ne yazık ki Cojeple ilgili yargı sahibidir.Cojep hareketinin 2000 yılından beri yurttaşlık alanında hiç bir zaman karşılık alamadığı yurttaşlık faaliyetlerinden bihaberdir.Model olarak gösterdiği adamlardan birini Cojepin organize ettiği Yurttaşlık Kongreleri çerçevesinde Fransa Ulusal Meclisinde ve Avrupa parlamentosunda ilkkez konuşturan Cojeptir .2012 yılında 100 noktada yürüttüğümüz Ya şimdi Ya hiç kampanyaları çerçevesinde oy kullanın, sandığa gidin kampanyalarından habersizdir.Sanatçı Kekilli ve Rafet el romanın katıldığı ve binlerin iştirak ettiği demokrasi şölenlerinden habersizdir.Hülasa haberci-gazeteci olmasına rağmen Olıvıer Claudon bilgi sahibi olmadan, yargı sahibi olmuştur.
Birde şöyle düşünelim bilseydi yazıları değişirmiydi.Hiç sanmıyorum.Çünkü bütün yazıları taraflı.O halde Olıvıer Claudon da şunu bilmelidir ki bu yazılarıyla bizi sindirmeye,bizi ve taleplerimizi şeytanlaştırmaya çalışıyor ama başaramayacak ve demokrasi kazanacaktır.Fransa Demokratik bir ülkedir ve hukukun üstünlüğü geçerlidir yani Olıvıer Claudon gibi düşünen üstünlerin hukuku geçerli değildir.Fransa hukuku içinde kurulan derneklerin , isterlerse komünoter olma haklarıda vardır.Kaldı ki Komünoterizmden kim ne anlıyor çok füludur.Strazburg da Türkiye ve Türkiyenin iç siyasetiyle yakından ilgilenen  Strazburg basın kulübü,Odessa sineması ve bir çok sosyalist siyasetçiyle ilgili tek laf etmiyen,Avrupa konseyinin önünde PKK terör örgütünün standını açarak teröristleri övenlere çıt çıkarmayan Olıvıer Claudon Cojep ve diğer derneklere saldırıyor.Aman efendim aman siz ne kadar objektif  gazetecisiniz.
Fransa çok sesli bir ülkedir ve siz farklı sesleri susturmaya çalışsanızda öyle kalacaktır.Farklı sesler şiddet ve teröre bulaşmadıkları müddetçe düşüncelerini açıkça ifade etme hakları vardır.Farklı seslere tahammülü olmayan sizin gibi gazeteciler zamanla demokrasiyi içinize sindirecek ve farklı seslere alışacaksınız...

İlgili haber  https://www.facebook.com/photo.php?fbid=1551141774945946&set=a.434821093244692.99689.100001504157497&type=3&theater&notif_t=like&notif_id=1475743884666207

NOT. Bu habere konu olan arkadaşları Milletimizin derin sağduyusu ve takdirine havale ediyorum

agedikoğlu 06 ekim 2016

Sahipsiz Duygular,,

Arada kalmiş sahipsiz duygular vardır.Bağından, kökünden koparılmış öksüz duygular.Kimsenin dokunamadığı,tutup alamadığı duygular.Arada kalmıştır işte.Küsmüştür,gitmiştir,geri dönemiyordur yahut gururdur,kibirdir,güvensizliktir geri gelemiyordur..

El emeği,göznuru biriktirilen her şey değerlidir.Biriktirmek;tek,tek ,tane,tane yağmur damlaları gibi sonra bir göl,bir deniz ve bir okyanus olmaktır biriktirmek.Birde toprak çürükse tek,tek düşen damlaları emiyorsa ve yer çölleşiyorsa yada bataklığa dönüşüyorsa biriktiremezsin yada biriktirdiğin her şey kedere dönüşür..!!

Bazen biriktirilen şeyler sebebli,sebebsiz ortada kalır,arada kalır ve sonra ölür.Sahip duygular son kertede kimsesizler mezarlığına defnedilir..Artık yitiktir.

Agedikoğlu 06 ekim 2016

5 Ekim 2016 Çarşamba

PEJ Partisi Hangi Sosyojik Tabana Hitap Edecek..

Pej partisi hangi sosyalajik tabandan gelen kitlelere hitap edecek ve Pej in tabanını kimler oluşturacak.PEJ Fransız basının kasıtlı bir şekilde yayınlarında yer verdiği gibi bir Türk partisimidir yada yine basının ısrarla ifade ettiği gibi PEJ bir Müslüman partisimidir.

Bütün bu yaftalamalar ,kasıtlı ve bilinçli yapılan yayınlardır.PEJ Partisini daha doğmadan etki alanını daraltma ve tüketme çabalarıdır.PEJ asla bunlara pirim vermedi ve vermeyecektir.Çünkü bahsedilen tabanın Fransadaki genel nüfusa orana yüzde onlardadır.Elbette PEJ Partisi en çok ezilen ve en çok dışlanan bu tabanı önemsemektedir, ancak onlarlada kendini sınırlandırmamaktadır.

PEJ partisinin asıl tabanı Fransa nüfusunun yüzde otuzlarını oluşturan ve farklı köklerden gelen-DİVERSİTE,PLURİELLE ET OPPRİNES- gruplardan oluşturmaktadır.Bu gruplar ırk,dil,din ve renk farkları gözetilmeksizin hepsi merkez partiler tarafından ihmal edilmiştir.Gözardı edilen bu gruplar kaderlerinin değişmeyeceği gerekçesiyle yıllardır sandığa gitmemektedir.PEJ partisi bu grupları sandığa taşıyarak, hem bu grupların ,hemde Fransanın Adaletsizlik üreten düzenini değiştirecek ve herkese eşitlik sağlayan daha adil bir düzen kuracaktır.Bürokraside herkesin eşit temsil edildiği.herkesin devletten eşit pay aldığı ve herkesin eşit rekabet ettiği ve  adaleti merkeze alan, adil bir düzen  PEJ Partisinin iktidarında kurulacaktır.PEJ Partisi herkese demokrasi,herkese adalet paralosu ile kurulmuş bir partidir.Medyanın ve siyasetçilerin tuzaklarına düşmeyecek kadar hayatın içinden gelmektedir

2017 Fransa genel seçimlerinde kamuoyu bu yeni solukla karşılaşacaktır.PEJ partisi tüm ezilenleri ve Fransayı oluşturan tüm renkleri PEJ partisi çatısında buluşmaya çağırıyor.Artık yalnız değilsiniz ,PEJ Partisi var.

agedikoğlu 05 ekim 2016

4 Ekim 2016 Salı

PEJ Partisinin Arabasını Şimdi İteceksin..

Araba marşa basmazken iteceksin.Araba marşa bastıktan sonra zaten sana ihtiyaç yok.PEJ partisinin arabasını şimdi iteceksin.Herkesin hele bir görelim diye uzaktan seyretmeyi tercih ettiği bir dönemde,sen elini taşın altına koyacaksın.Farkın burda ortaya çıkacak.Hesap adamlarından kahraman çıkmaz.Onlar önlerini,arkalarını kollarken zaman,onları kullanma süren bitti deyip,tarihin çöp sepetine atıverir.

Bilesiniz ki gün icraat günüdür.Gün gerçek kahramanlarla,vitrine oynayanların ayrıştığı gündür.Mazlum halklar sorunlarına çözüm üretecek,hakikati bütün çıplaklığıyla haykıracak kahramanlarına hasret.Böyle bir günde sinenleri,güçlülerin kanatları altına sığınan korkakları affetmiyecektir.PEJ Partisi kral çıplaktır diye hakikati örten sis perdesini yırtmakta ve mazlumların haklarına sahip çıkmaktadır.Bu cesur insanları desteklemiyecekmisiniz.Bu cesur insanların yanında durmayacakmısınız.O halde daha büyük baskıları ve zulümleri bekleyin.Biz böyle olmayacağını düşünüyoruz.Mazlum halkların ferasetine inanıyoruz.Sindirilmiş,korkutulmuş bu halklar PEJ partisinin arkasında saf tutacaktır.Bugünler  yakındır.

Kimse basit mazeretlere sığınarak bu büyük mücadeleden kaçmasın.Falanca olmasaydı,filanca şöyle dediydi,aslında ben şöyle düşünüyordum gibi kemküm diyerek korkaklıklarına kılıf uydurmasınlar.Trübünde puro içerek maç izleyen adam, maçın kaderini değiştiremez.Sadece egosunu şişirir, ağzını yorar.Maçın kaderini diğiştirmek isteyenleri sahaya ve terlemeye çaığırıyoruz.2017 ye çok az  zaman kaldı.
Bilinsin ki-Biz fırtınalı denizlerin hastayız-Okyonusların derinliğinden hiç korkmadık...

agedikoğlu ekim 2016

3 Ekim 2016 Pazartesi

PEJ Partisi nereye koşuyor..

Bu hafta sonu Başkanlarımızla birlikte 2017 Fransa genel seçimleri için yollardaydık.İlk durağımız Lyon.Sabah kahvaltısında 4 farklı vilayetten gelmiş, PEJ milletvekili adayları ile bulustuk.PEJ partisi genel başkanı Avukat Şakir Çolak, parti programını anlattı ve 2017 seçim kampayası stratejilerini açıkladı.PEJ parti başkan yardımcısı Kadir Güzle PEJ partisinin kuruluş nedenlerini ve PEJ partisini doğuran şartları izah etti.Toplantıya katılan adaylar Parti hakkında  sorular sordular ve öneriler sundular.Lyon toplantısı 2017 için umut verdi.Adaylar toplantı sonunda adaylık müracat forumlarını doldurup,aidatlarını yatırdılar.Lyondan sonra Albertville için yola koyulduk.Burdada kararlı ve genç bir grup bizi karşıladı.Anlatılanları ilgiyle dinlediler.Buradada PEJ partisi Milletvekili adayları belirlendi.Her geçtiğimiz yerde bize güç katan tablolarla karşılasmak ekibimiz için moral oldu.İki hafta önce Belfort,Dijon ve Lons le Saunier de PEJ milletvekili adayları belirlenmişti.Bu güzel gelişmeleri yaşadıkça hepimizin içinden 20 yıllık emek meyvelerini veriyor duyguları geçti.Bu heyacan bizleri gururlandırdı.Bekleyin güzel günler olacak.Pej Partisi yeni bir döneme kapı aralayacak.Herkesin sustuğu,herkesin geri çekildiği bir dönemde sesini yükseltenlere,öne çıkanlara ve adım atanlara selam olsun.Bu onurlu yolu seçenlere,kendim kalarak siyaset yapmak istiyorum diye rüzgara karşı yürüyenlere selam olsun.Selam olsun haksızlıklara karşı çıkanlara ve selam olsun adil bir dünya için PEJ partisinin öncülüğünde yollara düşenlere

agedikoğlu 03 ekim 2016

30 Eylül 2016 Cuma

Kimin Siyasi Birliği..

Siyasetin dışladığı,ötekileştirdiği grup yada grupları sıralayın desek ilk sıraya kim yada kimler gelir.Bu soru, etnik kimliği ne olursa olsun , vicdan sahibi herkese sorulduğunda ilk sıraya inançlarından dolayı Müslümanları koyacaktır.Etnik kimlikleri ve ten renkleri gibi özellikler baz alınsa bile yine Müslümanlar ilk sırada olmaktan kutulamaz.O halde siyasi temsile en çok ihtiyaç duyan,en korumasız grup Müslümanlardır.Öncelikli olarak onların haklarını savunan ve siyasete taşıyan bir siyasi birliğe ihtiyaç var.İkinci olarak sandığa gitmeyen ve mevcut partilerden umudunu kesmiş yüzde otuz ile kırk arasında seyreden ve siyasette temsil edilmeyen her kökten insanlar var.Bunlarada umut olacak ve sistem partilerinin karşısında ADALETİ savunacak yeni bir siyasi birliğe ihtiyaç var.Bu sosyolojik gerçekler PEJ partisinin temel çıkışını oluşturmaktadır.Önce Adalet diyen,Adalet isteyen ve Adalet arayanların siyasi çatısı gelecekte PEJ partisi olacaktır.Mevcud siyasetin ve siyasetçilerin çaresizliklerini hep birlikte izliyorsunuz.Soğuk savaş döneminin takdikleri ve ağzıyla saldırıyorlar.Eskiden düşman Kominizim ve Rusya idi.Şimdilerde yeni düşman İslam ve Müslümanlar.Fransa halkı yüzde kırkları aşan oranlarla sandığa gitmeyerek,tavır koyup bu siyaseti ve siyasetçileri reddediyor.Fransa halkı ADİL BİR YÖNETİM istiyor.Arkasında onlarca dosya bulunan birilerinin bize nizamdan bahsetmesi ne kadar gülünç.İnancımız,ten rengimiz ve ırkımız ne olursa olsun biz Fransayız,Adil bir düzen istiyoruz.Mevcut partiler iflas etmiştir.Yeni  ve temiz siyasetçilere muhtacız.PEJ partisi temiz siyasetin yeni adresi olmaya adaydır.Mazlumlar,ezilenler ve adalet arayanlar siyasi birliklerini PEJ partisi çatısı altında oluşturmak için sahaya inmiştir..Şimdi sıra sende...

agedikoğlu 30 eylül 2016

29 Eylül 2016 Perşembe

Çözüm Ortağı PEJ ve Siyasi Birliğimiz..

2017 ye doğru giderken durmuyorlar..Her gün bir sağdan bir soldan yumruklamaya devam ediyorlar.Savunmasız Fransa müslümanlarını ellerinde bir fırça istedikleri renge boyayuyorlar.Savunmasızlar,çünkü kendilerini savunacakları hiç bir platformları yok.Ne bir gazeteleri,ne bir televizyonları,nede onları koruyacak bir siyasetçi yada partileri yok.Onun için sağdan gelende onlara vuruyor,soldan gelende onlara vuruyor.Onlara göre bütün kötülüklerin kaynağı Müslümanlar.Onlarca yıldır siyasetçilerin iktidar olmalarının en kolay yolu Müslümanlara hakeret etmekten geçiyor.İstedikleri gibi aşşağılıyorlar,dışlayıp hedef gösteriyorlar.Sahi müslümanlar ne zamana kadar bu acımasız saldırılara karşı sessiz kalacaklar.Ne zaman onurlarıyla ayağa kalkıp demokratik yollardan bunun hesabını sandıkta soracaklar.İki müslüman biraraya geldiğinde iki laftan birisi ,Müslümanlar biraraya gelse şöyle olur,böyle olur gibi aptal sevindiren teselliler oluyor.Hepimiz şu gerçeği görelim .Fransa Müslümanlarının birliği, camilerin çatısı altında olmayacak.Bu görüldü,bu denendi.Niçin imkansız olanı Müslümanlara dayatıyoruz.Fransa Müslümanlarının Diyanet teşkilatını bile CFCM mi laik Fransa devleti kurdu.Bu gerçek sıcaklığını korurken, sen hangi camilerin birliğinden bahsediyorsun.O halde bu dağınıklık böyle sürüp gidecek mi.Hayır bu kötü gidişe dur diyecek bir dönem başladı.Sadece bu dönemin adını doğru koymak ve anlatmak zorundayız.Fransada farklı köklerden gelen ve sürekli ezilen bu mazlumlar -SİYASİ BİRLİĞİNİ- kurmak için 2015 yılında sahaya indi.Bu birliğin kurulması kurtuluşumuzdur.Hiç kimsenin bundan uzak durma hakkı yoktur.Uzak duranlar zalimlerle işbirliği içindedir.
2017 genel seçimleri onurlu bir gelecek için büyük bir fırsattır.PEJ partisi- Fransanın Çözüm Ortağıdır.PEJ olmadan banliyölerin mazlumlarına daha onurlu bir gelecek görünmemektedir.Fransanın birliği,bütünlüğü ve sosyal barışı banliyölerden geçmektedir.Banliyölere merhametle yaklaşan ve yeniden kazanacak olan PEJ Partisidir.PEJ in dışındaki partiler Banliyölerde yaşayan milyonları dışlamakta ve ötekileştirmektedir.Banliyöler PEJ ile siyasi birliğini kurarak sistem içinde güçlü ve onurlu bir yere sahip olabilir.PEJ Partisi alandadır..Bu sefer geç kalmayın..

a gedikoğlu 29 eylül 3016

27 Eylül 2016 Salı

Avrupalı Türkler İçin Bir Paket Ne Zaman Açılır

Cezayir li bir dostumuzla yemekte buluşmuştuk.Sohbetimizin ilerleyen safhasında Türkler ve Arapların Fransaya yerleşmeleri ve geriye dönüşleri konuşuluyordu.Cezayirli dostumuz söze girerek Türklerde, Türkiye sevgisi,bağlılığı ve bağlantısı o kadar açık ki bu dışardan çok net görünüyor demişti.Avrupa maceramızda yarım asır geride kaldı.Çok acılar yaşandı.Ayrılık acısı bir yana,ilk gelenlerin sahipsiz geçirdiği yılların her bir karesi filmlere konu olacak kadar dramatiktir.Geride kalanların hikayesi ise başka bir filmin konusu.Avrupalı Türkler ne yaşarlarsa yaşasınlar Türkiye ye hiç kızmadılar ve hiç sırtlarını dönmediler.Tüm Avrupa ve Avrupalı halklar buna şahidtir.PKK terörür,ASALA terörü,Fetö darbe girişimi gibi bütün milli meselerde bu insanlar beklentisiz sokaklara inip vakur yürüyüşlerini yaptılar.Bunlarla yetinmediler kimliksel özelliklerini korumak için destansı bir mücadele vererek camilerini, okullarını açtılar.Bu süreçte hep yalnızdılar.Ne Fransa devleti,nede Türkiye bu süreçte bu insanların yanında olmadı .Hiç dert etmediler.Sessizce görevlerini yaptılar.Türkiye nin ekonomisinin dar boğazdan geçtiği dönemlerde döviz açığını kapattılar,yatırımlarını Türkiye ye yaptılar.

Ancak bugüne kadar yaptıklarının hiç karşılığını alamadılar.Türkiye de çok paketler açıldı.Farklı bölgelere ve iş gruplarına yatırımlar yapıldı.Fakat hiç bir zaman Avrupalı Türkler için paket açılmadı.Ben bunun vaktinin geldiğine inanıyorum.Avrupalı Türkler çok zor bir dönemden geçiyor.Bu dönemde köklü yapısal değişiklikler için Türkiye, Avrupalı Türklerin yanında olmalıdır.

-Avrupada ki stk larla Bakanlıklar düzeyinde işbirliklerine gidilmelidir.Ortak protokoller imzalanarak uzun soluklu projeler başlatılmalıdır
-Avrupalı Türkleri ilgilendiren Bakanlıklar,stklarla ortak protokol imzalayarak ,ortak yatırımlara yönelmelidir.Örneğin Gençlik spor bakanlığı,Avrupada ki spor  kulüplerine kaynak ayırmalı,Milli Eğitim bakanlığı gençlik merkezleri kurmalı,Aileden sorumlu Bakanlık kadın ve sığınma evleri açmalıdır.Tüm bu girişimler buradaki stklarla işbirliği içinde yürütülmelidir

Avrupada ki varlığımızın sadece camiler eliyle yaşatılacağına inanmak ve böyle ağır bir yükü onlara yüklemek adil olmasa gerek.Ak Partiye yüzde 60larla destek veren Avrupalı Türkler böyle bir açılımı hakediyor.TC Devletiyle-Avrupalı Türkleri barıştıran Ak Parti bu PAKETİ AÇIKLAYARAK yeni bir dönemi başlatacaktır
Sabırsızca bekliyoruz

agedikoğlu 27 eylül 2016

26 Eylül 2016 Pazartesi

24 Eylül 2016 Cumartesi

23 Eylül 2016 Cuma

İnsana sövmek değil,üretmek itibar kazandırır...

Bazı insanların tek sermayesi karalamaktır,iftiradır.O ölü ruhlarını tatmin etmek için içlerinde taşıdıkları fitneleri,fesatları bir balçık gibi oraya, buraya saçmayı maharet sayarlar.Çalışmaya,üretmeye güçleri yetmediği için polemik yaparak,sataşarak meşhur olmaya çalışırlar.Bunlar emek hırsızlarıdır.Başkalarının ürettikleri  üzerinden geçinirler.Dünya büyük,git,çalış,sende üret. Beynine,yüreğine ve bileğine güveniyorsan çık ortaya adam gibi ve mertçe yeteneklerini koy ortaya.Başkalarının başarılarını kıskanarak ve iftira atarak ilerlemeye çalışmak en hafif ifadesiyle itibar suikastçılığıdır.
İcraat adına,üretim adına ve başarı adına bugüne kadar ne koydun ortaya.Bu konuda kaç kere nefsini sorguladın. Kaç kere nefsinle kavga ettin.
Mahalle kabadayısı gibi ortalarda gezinmek ve yüksek perdeden konuşmak insanı adam yapmaz,insan hiç yapmaz.Adam olacaksan alın terinle üreteceksin.Emek kutsaldır.Müslüman adam başkalarının alın teri,göznuru çalışmaları ile ilgili konuşurken kalbinin ürpermesi ve Allah tan cc korkması gerekir..Emek üzerinde kolay konuşan cüretkar insanlar,hiç üretmeyen insanlardır.Bu tip adamların arkasında,yanında ve önünde duranlarda bu veballere ortaktır.Toplum için  tuğla üstüne,bir tuğla koyanların başımızın üstünde yeri vardır.Onları  saygıyla selamlıyorum.Eleştireceksek ki eleştirmeliyiz,ancak eleştiriyle, hakereti birbirinden ayırarak ve yapıcı bir dil kullanarak eleştirmeliyiz.Eleştirimizde hikmet olmalıdır ki yapsın,onarsın,geliştirsin ve büyütsün.

Bilinmelidir ki Cojep , Avrupalı Türkler için yapılan bütün eylemlerin tam göbeğinde yer almıştır yada bilakis öncülük etmiştir..Çünkü Cojep icraatçı bir organizasyondur ve eylem Cojeplilerin baskın bir karekteridir

-Gezi olaylarında biz tavır koyup,basın açıklamaları yaptık.Odssee sinemasında Can Dündar ın  Gezi olayları belgesel gösterimine karşı çıktık.O gün orda sadece Cojepliler vardı.Ve Roland Ries in bu programa katılımını demokratik tepki koyarak biz  engelledik

-PKK ya karşı mart ayında Strazburg da yapılan yürüyüşe öncülük yapan kuruluşlardan  biri yine Cojeplilerdi.

-Eski Strazburg belediye başkan yardımcısı Mine günbay Başkonsolosluğumuzda oy kullandıktan sonra burdan tiksiniyorum,kusasım geliyor diye açıklama yaptığında onun aleyhinde imza kampanyası düzenleyen ve istifa etmesini isteyen Cojeplilerdi

-15 temmuz darbesinden sonra Strazburg ve Paris de yapılan basın açıklamalarının merkezinde yer aldık.Varşova AGİT toplantılarına 15 temmuz darbesini yine biz getirdik
-
Son dönemde bu aktif mücadelesinden dolayı Fransız medyası ve siyasetçiler tarafından hedef alınan kuruluşlardan birisi olduk

Bütün bu eylemlerin hiç bir yerinde görmediğimiz bir takım adamlar hariçden gazel okuyormuş kim tınlar.Bir tek şey söylenebilir eğer hala hak,ahlak diye bir şey kaldıysa

EDEP YAHU,EDEP YAHU,EDEP YAHU....


ali gedikoğlu 23 eylül 2016




22 Eylül 2016 Perşembe

Cemiyetlerinizi uyarın...

Sarkozy nin açıklamalarını dinleyenler,izleyenler ne düşünüyor merak ediyorum.Bu tablo 2017  seçimlerine doğru bizim mahalleye saldırıların artacağını gösteriyor.Bizim mahallenin bu saldırılar karşısında tavrını merak edenler var mı bilmiyorum ama ben merak etmiyorum.Çünkü perşembenin gelişi, çarşambadan bellidir.Minareyi çalan 50 yıldır kılıfını uyduruyor.Bize seçim öncesi demediğini koymayan siyasiler, seçimlerden sonra hiç bir şey olmamış gibi cami ve cemiyetlerimize uğrayarak gönül alma seansları başlatacaklardır. Yine valizlerinde mavi boncuklarla geleceklerdir.Kubbeli,minareli cami projelerine destek sözleri havalarda uçuşacak,kreş,kolej sözleri verilecektir.Eğer ikna olmayan cemiyet başkanları olursa bak imar konusunda zorluk çıkarılır diye ima yollu tehdit edilerek ikna edilecektir.Bu filmi daha kaç kez izleyeceğiz.daha kaç kez dağıtılan bu mavi boncuklarla aldatılacağız.Her gün değerleri aşşağılanan halkımızın söyleyecek hiç bir sözü yokmu.Cemiyetlerinize niçin baskı yapmıyorsunuz.Niye cemiyetler halkımızın yıllardır aldatılmasına müsade ediyor.Gün bunun sorgulanma günüdür.Eskiden kime oy verceğiz,al birini,vur öbürkine diyordun.Bugün oy kullanabileceğin ve senin hakların için alana inmiş cesur ve genç insanlar var.Onlara şans vermek hepimizin boynunun borcudur.Burdan uyarıyorum ,bu şansı onlara vermeyenler ,yarın milletin karşısına çıkıp ağlamasınlar.Fransalı Türkler, 2017 yılında sizi tarihi bir sorumluluk bekliyor.Sandıklara yazılın,oy kullanın,oy kullandırın ve PEJ partisinin siyasette alternatif olduğunu gösterin.Bu konuda cemiyetlerinizin tavırlarını değiştirmesi için demokratik haklarınızı kullanarak tepki verin
İyi dileklerimle

agedikoğlu 22 eylül 2016


19 Eylül 2016 Pazartesi

Haddi bildirilmesi gereken bir halk olarak sen ne düşünüyorsun..

Gün geçmiyor ki haber bültenlerinde,gazete manşetlerinde seninle ilgi bir haber geçmesin..Hepsi tehdit içeren haberler.Şöyle olmazsanız,böyle yaparız.Haddinizi bildiririz,ona göre hareket edin.Biz sizi böyle istiyoruz.Bizim değerlerimiz var ya ona uyarsınız .yada defolup gidersiniz.Demokrasi mi dediniz.O banliyölerde yaşayan sahipsizler için lükstür.Bu gürültü ve kargaşa içinde kim hatırlıyor senin 50 yıl önce  gelip, Fransanın yeniden toparlanması için canını dişine takıp  çalıştığını.Fransa uğruna ülkeni,sevdiklerini,eşini,çacuklarını arkanda bırakıp geldiğini.En zor işlerde çalıştığını ve bu ülkenin ekonomik refahının ve kalkınmasının motoru olduğunu.....Sahi hangi siyasi parti,hangi siyasi lider size vefalı davranıyor.Bırakın vefalı olmayı,asgari nezaket bile kalmadı.Radikal İslam,Siyasal İslam gibi kendilerin uydurup,yine kendilerinin içini doldurduğu kavramlarla bizim en demokratik haklarımızı bile boğmaya çalışıyorlar.Korkutmaya, sindirmeye çalışıyorlar.Entegrasyon yetmez,asimile olacaksın diyorlar.Hemde yumruklarını sıkarak yada parmaklarını gözümüze sokacak gibi uzatarak söylüyorlar.
Artık sol,sağ yada yeşiller partisi farketmiyor hepsi için sen terbiye edilmesi gereken bir şeysin.Hala bu onursuz saldırılara rağmen o partilerde kalmaya ve onursuz saldırıları sırıtarak içine sindirmeye devam mı edeceksin..Bu kadar yenik başladığın bir siyasi mücadeleden Milletvekili yada Bakan olarak çıksan ne yapabilirsin ki.Hadi anlat onurunu kaybederek kazandığın bu Vekillikle ne yapabilirsin
Ancak onurlu bir siyasal mücadelenin içinden gelenler Fransayı büyütebilir,Fransaya değer katabilir.PEJ bu onurlu mücadenin motor gücüdür.Fransa nın farklılıklarıyla barış içinde ve birarada yaşamasının sigortası olmak için yola çıkmıştır.Düzen partilerinin dışladığı büyük halk yığınlarını yeniden Fransa kazandıracaktır.O büyük halk yığınlarına parmak sallamayan tek partidir.Şimdi bu partinin etrafında keletlenme zamanıdır.Birazcık onurunuz,onurumuz kaldıysa şimdi hareket vaktidir..

agedikoğlu 19 eylül 2016


7 Eylül 2016 Çarşamba

6 Eylül 2016 Salı

4 Eylül 2016 Pazar

Cesur ol..

Hayat akıp gidiyor işte Rüveydaaa..!!
Kendini hayatın akışına teslim etme
Günlük telaşların,kaygıların içinde yitme
Dün,giden gündü bir daha geriye hiç gelmeyecek 
Hiç bir şey gelmeyecek 
Bebekliğin,çocukluğu,gençliğin ve hayatın
Rüveydaaa bildiğin gibi değil
Git kavganı ver
Kafa tut dünya ama sev,aşık ol
Yıldızları seyret
Seyhat et,uzak yerlere git
Yine kavganı ver
Cesur ol
Alnında şehadet; üstüne,üstüne yürü karanlıkların
Hiç bir şeyi erteleme Rüveyda 
Bir sabah uyandığında
Kalbine düşen şehirlere git
Yarım bıraktığın şeylerin peşine düş
Hatalarını telafi et
Korkma,korkularla yaşanacak kadar uzun değil bu hayat 
Git kapısını çal
Dikil karşısına
Erteleme Rüveyda
Sonra kavgana dön
Yaraların sarılmış olarak dön
O zaman görsünler kavgada seni Rüveydaaa 

agedikoğlu 03 eylül 2016..